Merhaba arkadaşlar . dayanamadım ve ilk bölümü yazdım :)) , ben sizlerin okuması için yazarken sizde lütfen bana destek olun, vote ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, iyi okumalarrr.
************
10 YIL ÖNCE-
Kırmızı arabamızın arka koltuğuna oturmuş tatilimizi geçireceğimiz yere gitmeyi bekliyordum, acaba Lunapark var mıdır? tabi ki vardır Aren. Ben lunaparkın hayalini kurarken Babam
"Benim küçük Arenim neden hiç konuşmuyor?." diye söylenip beni güzel hayallerimden sıyırdı "Hava karardı baba." bilirdi beni , geceleri korkardım , korkumu da böyle hayaller kurarak gidermeye çalışırdım.
Annem " Daha mantıklı cümle bulamadın mı Vuralcım?" ah be anne alttan alttan babamı azarlıyorsun , sanki anlamıyorum ,8 yaşındayım ben , her şeyi anlayabilecek yaşa geldim.
Babam "Hadi bakalım benim minik Arenim , anne ve babaya öpücük ver ve artık uyu , nasılsa yolumuz uzun." biraz öne doğru uzanıp koltukta oturan anne ve babamın yanaklarına kocaman bir öpücük verdim en sulusundan, ama dudaklarımı yanaklarından ayırdıktan sonra bir korku yayıldı kalbime , şuan eskisinden de çok korkuyordum , bunun tek sebebi gece olması değil gibi, sanki küçük kalbim olacakları önceden tahmin etmişti. Her şeyden habersiz yine de bana kollarını açan sıcak uykuya sarıldım, iyi başardığım bir şey varsa o da uyumaktı. Üzerimdeki ağırlıkla göz kapaklarımı araladım. Babam direksiyonu bırakmış beni gövdesi altına almış bir biçimde kollarını vücuduma sarıyordu. Annemde aynısını yapmıştı , ne oluyordu böyle?
"Seni seviyoruz kızım , seni çok seviyoruz." ve büyük bir hıçkırık , annem niye bunları bana ağlayarak söylüyordu? yüzündeki hafif makyaj siyah lekeler halinde yanağından süzülüyordu , o gün ağlamak anneme yakışmamıştı. Bir anda arbayla birlikte vücudumun sarsıldığını hissettim ve çığlıkla karışık annemin o sağır edici sesini duydum , en son bunları hatırlıyordum ailem hakkında.
Uyandığımda küçük bedenimin etrafındaki makinelere baktım , fazla büyük ve ses çıkarıcılar ,sahi annem nerde? ya da babam? , sıkıldım ben burda , gelip alsınlar beni ,hem göğsümde acıyor sanki demir saplanmışçasına. Elimi göğsümün üzerine koyacakken elimin üzerini başka bir el kapladı , yavaşça oraya baktım , halamdı.
Halamın ne işi var burada ve neden ağlıyor bu kadar? , her şeyden bir haber küçük aklım birden olayları kavramaya başladı , Ailem .. Ölmüştü.. Benim ailem ölmüştü. Ben onlara doyamamıştım ki, 8 yıl , sadece 8 yıl hissedebildim onları bu küçük kalbimde ve bedenimde.
Annem saçlarımı örmeyecek mi ya da babam bana "Benim küçük Arenim" diye seslenmeyecek mi , ben ailemsiz ne yapardım?, nasıl yaşar nasıl büyürdüm? , anne sevgisinden, baba sevgisinden mağrum bir çocuk olarak. 27 Ağustos 2004 işte bu tarihte ben ölümle tanıştım ve ölümün yanında getirdiği karanlıkla.