3| doğrulanıyor...

621 56 206
                                    

|Tuna|

James yatakhaneyi terk ettiğinde vakit geçsin diye diğerlerinin muhabbetlerine katılıp bekledim. Bu şıllıkların aşklarını ortaya çıkarmak için kesinlikle mükemmel planlarım vardı.

Hayır yani cidden anlamıyordum. Şu an bile şömine karşısında Remus uzanmış, kollarına da siriusu almıştı ve rem yavaşça onun saçlarını okşuyordu. Siri kimsenin -ben ve rem- hariç saçlarına elini sürmesine izin vermezdi.

Normalde bu gruba Jameste dahildi tabi ama çatalak patinin saçlarına sakız yapıştırdığından kesin yasaklılar grubuna geri alınmıştı.

Dave bir şeyler anlatıyordu ama benim gözlerim hala ikisinin üzerindeydi. Merlinin biricik aşkı yakışıklı Arthur aşkına hangi insan evladı gelipte bana bu tatlışların birbirinden hoşlanmadığını söyleyebilirdi ki?! Açıkçası hoşlansalar da hoşlanmasalar da ben onları ayarlayacaktım. Benim adım Tuna Alkandı. Ben bu oyunu bozardım. Bozmasam bile en azından bir bulandırır oyunu oynayana da tat vermezdim.

Bu yüzden sessizce gece olmasını bekledim. İki kurbanlık koyunumda olayı fark etmesin diye doğal davranmaya özen gösterdim tabiki.

Uyku vakti geldiğinde salonu herkes yavaş yavaş terk etmeye başladı. Onlara katılan ve oldukça mayışmış görünen sirius bana seslendi "pisi gelmiyorsun balım yatmaya?"

"Hemen geliyom" diyip peşlerine takıldım. Şimdilik tek sorunum gece uykuya direnmek olacaktı ve bu benim gibi bir tavuk için oldukça zorlu bir görevdi. Ahh şimdi Jamie burada olsaydı o beni uyandırırdı.

Yatağıma girip kendimi koyun sayarak oyalamaya çalıştım. Tanrım, bu gerçekten zordu. Aklımdaki koyun sürüsü yavaş yavaş şekil değiştirirken yeşil ortam yerini möge ablayla tatlı sert stüdyosuna bıraktı.

"Yüzde 52 görme engelliyim, yüzde 20 kulaktan engelliyim, gırtlak kanserim, galp yetmezliğim var, felçlik geçirdim - gör müh yalan mı söyliem? Ne çarşafı yaa?" aklımda zeynep ergül replikleri dönerken bir hışımla düştüğüm bataktan remusun hafif mırıldanmalarıyla kendimi çıkardım. Yatağın yanındaki komidinin çekmecesine sakladığım amortentiayı alıp remin yatağına ilerledim.

Remusta siriusta çok sık kabus görürdü. Remus kurtadam olduğundan bu lanet onu uyurken bile yalnız bırakmazdı. Sirius ise ailesinden ayrıldığından bazen anne diye mırıldandığını duyardım. Onun kabusları ise genellikle ailesi ve özellikle regulus hakkında olurdu.

Her ne kadar dışarıya kalpsiz bir playboy imajı çizsemde konu arkadaşlarım olduğunda bende hassaslaşabiliyordum. Sırf bu yüzden pekçok kez en azından reguslusla konuşmaya niyetlendiysemde  aile işlerine burnumu sokup olayın daha vahim bir hal almasını istemiyordum. Çünkü benim en genel özelliklerimden biride elimi attığım işi mahvetmemdi.

Geceleri ben ve james ise öküz gibi yatardık. İşte bu yüzden çok yakışıyorlardı ya. Bazı geceler aynı anda uyanır ortak salonda beraber uyurlardı. Kimsede onları garipsemezdi. Artık herkes alışmıştı onların bu yakınlığına.

Ama işte dedim ya. Ben aşık ölçer gibi çocuğum. Kenan doğulu gibi havadan aşk kokusunu alabiliyorum.

Bu yüzden boynuma biraz amortentia sürüp remusun yatağına ilerledim. Bir tanem hafifçe sağa sola sallanıyor, gözlerini sıkıp bir şeyler mırıldanıyordu. Terden saçları sırılsıklam olmuştu.

Yatağın boş olan kısmına uzanıp bedenini kendime çektim. Varlığımı hisseder gibi yavaşça, kıpırtıları yerini huzura bırakırken vereceği tepkiyi bekledim. Gözlerini açmadan otomatik hareketlerle başını boyun girintime yasladı. İksiri oraya sürdüğümden artık bariz bir isim söylemesini bekliyordum.

marauders gaywartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin