12| anlaşma

464 48 85
                                    

|Tuna|

Saat daha sekiz elli beşken James'in kafama attığı yastıkla uyandım. Allah'ım çilem bitmiyordu. Herkeşçikler üstüme üstüme geliyordu. Ama ben bir garip Tuna'cıktım be. Her şeyin üstüne bir de iki saatlik uykuyla derse girecektim. Tek şükrettiğim şey bugünün cuma olmasıydı.

Öyle yorgundum ki dün yaşanılanları bile düşünmeden kafamı yastığa koyduğum gibi uyumuştum. İşin kötüsü çok çabuk etkilenen biri olduğumdan dün az kalsın veleten hoşlanacaktım.

"Hadi uyan lan orangutan!" zar zor yataktan kendimi atıp uykulu uykulu üzerimi giyindim. Gece atıştırdığımızdan aç değildim.

"Kahvaltıyı kaçırdık ama ders sihir tarihi uykuya orda devam edebiliriz" evet dünyada güzel şeylerde oluyordu. Sürüne sürüne sınıfa girdik ama maalesef ki profesör çoktan derse girmişti. Bizi görünce her zamanki monoton ifadeyle yüzümüze baktı.

"Geç kaldınız Potter ve Alkan" sen geldiğime şükret amk

"Kesinlikle hayır profesör" hayalet kaşlarını çatıp baktığında "Einstein'ın izafiyet teorisine göre zaman görecelidir. Yani profesör. Aslında biz geç kalmadık. Siz erken geldiniz" suratıma belli bir süre boş boş baktıktan sonra eliyle geç dercesine bir hareket yaptı. Bizde aynı anda kendimizi sıraya atıp uyumaya devam ettik.

Nalet olsun! Pis sarışının yüzü gözlerimi kapar kapamaz önümde belirmişti. İşte ergenliğin en boktan özelliği. İnsan asla hormonlarına söz geçiremiyordu ve en ufak yakınlaşmalarda bile en olmayacak kişiden hoşlanabiliyordunuz.

Dün gece revire geri geldiğimizde sirius ve ben yaralandığımızdan madam onunla ilgilenirken daha hızlı olmak adına Evan'a benim sargımı sarmasını söylemişti. Sonrasındaysa dibime girip koluma sargıyı sararken gereğinden fazla göz göze gelmiş ve ben mavi gözlerinde farklı bir bakış yakalamıştım ya da bilmiyorum. Belkide 'herkes bana aşık' sendromuna da yakalanmış olabilirdim narsist düzeyinde kendimi beğendiğim için.

Ama bu çok açıklayacağım bir şey değildi. Ben yaralıyken de düşmanım olaraktan acımdan zevk alacağına korkarak yüzüme bakıyordu. Hem de Remusun sırrı konusunda  herkese söylemesi gerekirken ağzını açmayacağına dair tonlarca yemin etmişti. Sonra kolum acıdığından yemeğimi yedirmiş, madam gelene dek bir bebekle ilgilenir gibi ilgilenmişti benimle.

Bu halleri aklıma geldikçe bende kendimi garip hissediyordum. Daha önce hissetmediğim şekillerde bir duygu etrafımı sarıyordu. Ardından mantığım devreye giriyor ve onu Lailayla bastığım an aklıma geliyordu. Bu ise nedense sinirimi oldukça hoplatıyordu. O ikisinin beraber olmasını istemiyordum. Muhtemelen iflah olmaz bir ilgi manyağı olduğumdandı.

Zil çalarken uyanıp diğer derslere girdik. Bir şekilde saat on ikiye kadar sabrettik ve başardık. Bugünlük bütün dersler biterken eşyalarımızı bırakmaya yatakhaneye döndük. Siriyle Rem hala revirde olmalıydı. Öğretmenlerde durumu bildiğinden ses etmemişlerdi. Bizde onları yalnız bırakmak adına hemen inmek istememiştik.

Telefonumu elime alırken ardı arkasına bildirimler geldi. Babamlar aile grubumuz olan "Alkanlar ve kedicikleri" nde dördüncü çocuğu yapıp yapmama konusunda ciddi bir tartışmaya girmişlerdi. Bende bu fikre şiddetle karşıydım. Sonuçta Tuana ben ve Siri neylerine yetmiyordu canım? Kardeşi olacağını öğrenince sinirlenen çocuğa dönmüştüm aniden

 Sonuçta Tuana ben ve Siri neylerine yetmiyordu canım? Kardeşi olacağını öğrenince sinirlenen çocuğa dönmüştüm aniden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
marauders gaywartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin