6| kafa karışıklığı

543 50 180
                                    

|James|

Her ne kadar buraya siriusun kıskançlık krizleri yüzünden gelmiş olsakta, yanımdaki sarışının o güzel kokusu yüzünden asıl mevzuya odaklanamıyordum. Zaten konuşmayı tuna yaptığından az sonra onları bırakıp tamamen Luciusa dönmüştüm.

Birbirimize değen omuzlarımız bile kalbimin ritmini yükseltiyorken inatla yüzüme bakmaması sinirimi bozuyordu. Onu kıracak bir şey yaptığımı düşünmüyordum ama geçen her saniye bu fikir aklımı kurcalıyordu. Sorun neydi?

En sonunda gözlerimi sarı saçlarından çektiğimde sirius regulusu kolundan çekip dışarı çıkarmıştı. Onlar gidince masa sessizleşirken hepimiz geri yerleşmiştik. Ama bu sefer benim yanıma değilde karşıda oturan bartynin yanına geçti. Bu bile beni bozmaya yetmişti.

Şu an bu aile işine kimsenin karışma gibi bir niyeti yoktu. O yüzden kimseden çıt çıkmıyordu. Aramızda yapılmış konuşmama yeminini ilk bozan kişi ise tabiki de tuna olmuştu.

"Madam biberonumu tazeler misin?" diye seslendiğinde hemen yanında oturan Evan kıkırdayıp "biberonun olayını ne hala çözebilmiş değilim. Yan yana durduğun insanları utandırmak için mi kullanıyorsun yoksa bebek gibi davranmak hoşuna mı gidiyor?" tuna tam ağzını açmıştı ki laila ve lily masaya geldi.

Açıkçası her ne kadar tunanın en uzun ilişkisi ve en çok peşinde koştuğu kız olsada laila yı sevdiğim söylemezdi. Tamamen itici hareketleri olan havalı bir kızdı. Ama onun asıl sevilmeme nedeni Tunayı bizden kıskanmasıydı. Evet ciddi ciddi sirius ve benden Tunayı kıskanıyordu. Sırf bu yüzden sirius onu asla yanımıza yanaştırmıyor bazen ayrılsınlar diye elinden gelen bütün pislikleri yapıyordu. Benim ona karşı tek düşüncemse: K U D U R du.

Kabul etmek gereken tek şey ise güzel olduğuydu. Karamel tonunda biçimli bir vücudu, dolgun dudakları ve minik burnuyla pek çok erkeği peşinde koşturan biriydi. Tunayı azıcık bile tanıyorsam hala beraber olmalarını ise bu güzelliğe borçluydu.

"Aşkım, demek buradasın? Çok özledim seni" yapmacık bir tonda konuşup en dipte oturan tunaya kollarını doladı. Barty hızla gözlerini devirirken evan kusma sesi çıkardı. Haklılardı. Açıkçası benim bile midem bulanmıştı.

"Slytherinlerle burada ne yaptığınızı merak etsemde sormayacağım"

"Seni ilgilendirmiyor çünkü" dedi barty asabice

"Ay bencede girme hiç o konulara" dedi tuna yeniden dolan biberonunu dikerken. Kız arsızca sırıtıp istenmediğini bilsede tunanın kucağına oturduğunda kulağına eğilip "biberon yerine emmek istediğin başka bir şeyler yok mu?" dedi. Bunu bir tek ben duydum sanıyordum ama hemen yanında oturan evan "midemi bulandırıyorsunuz. Başka yerde yiyişin" demesiyle kız gözlerini ona dikti. Bende ayakta bekleyen lilye döndüm. Onu sevdiğimden değildi ama öylece dikilmesinden rahatsız olmuştum. En azından lily davet edilmediği sürece oturmaması gerektiğini bilen biriydi.

"Otursana lily" kız gülümsereyek yanıma geçtiğinde "nasılsın?" diye sordum.

"İyiyim. Ama sen pek iyi değil gibisin" dedi kısık sesle.

"Ehh kafam karışıkta biraz" dedim bariz bir şekilde luciusa bakarak. O da gözlerini ikimizin üzerine sabitlemişti "birileri dengemi fena halde bozdu" bütün sözlerim luciusa olsa da lily kendi üzerine alınır gibi kızarıp gülümsedi.

Lucius yüzüme bile bakmadan masadan kalktı "ben diğerlerine bakayım bir" rüzgar gibi uzun saçlarını savurup dışarı çıktığında arkasında öylece bakakaldım. Ama bu onunla konuşmak için elime geçen son fırsattı.

marauders gaywartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin