Ashley sıkıntıyla şarabından bir yudum aldı. 2 saattir Hera ve Üç Büyüklerin tartışmasını dinliyorlardı. Hera hala öyle bir kurala gerek olmadığını savunurken diğerleri olması gerektiğini söylüyordu.
Buna karşılık sarayda ayık ne tanrıça ne de tanrı kalmıştı. Dianysos tahtında uyuyordu, Apollon en az 10 kadeh bitirmiş yalnızlığı için ağlıyordu, Afrodit önüne gelenle flört ediyordu. Ona rağmen Artemis ve Athena içeçeklerine bile dokunmamıştılar ve salonu küçümseyerek süzüyordular.
Ares de çok içmemişti ve toplantıyı ilgiyle dinliyordu. Ashley kendi arkadaşlarına baktı. Graham bilgisayarını çıkartmış işleriyle uğraşıyordu. Cecilia toplantı ile ilgili dosyaya parçalıyacakmış gibi bakıyordu. Artus içeceğine bile dokunmamıştı, önündeki bardakla oynuyordu. Farai bardağı bitirmiş dibine bakıyordu. Harrison ise hala kendi kendine söylenip duruyordu.
Toplantı berbat durumdaydı. Birisinin bu işe son vermesi gerekiyordu. Ashley arkadaşlarına baktı ama hepsi kendi dünyasındaydı.
Ashley iç çekti ve ayağa kalktı. Hafifçe öksürdü ve ilgiyi kendine topladı. Tanrılar tartışmayı bitirip ona döndüler. Ashley "Eminim bunu da kendi aranızda DAHA sonra konuşabilirsiniz. Biz şimdi hepimizi ilgilendiren konulara dönsek iyi olur. Ne de olsa zamanımız kısıtlı. Ben size son olarak melezlerin son durumunu ve hangi yolu izlememizin daha iyi olduğunu konuşuruz." dedi.
Ashley kampların durumunu, şirketin durumunu ve hangi yolları izlediklerini anlattı. Cecilia onu desteklemek için pasta grafikleriyle uzunca bir açıklama yaptı.
Artus ve Farai düzenlenen avlardan, öldürülen canavarlar dan ve türlerinden bahsettiler. Tartarustan eskisinden daha kolay kaçıldığını da eklediler.
Son olarak istemeye istemeye Graham ve Harrison uluslararası durumdan bahsettiler. Kaç melezi başka ülkelerden geldiği, kaçının bulunduğunu anlattılar.
Sonunda Zeus sıkıntı ile "O zaman aynı böyle devam edin. Kehanet işini de başka bir toplantıya bırakılacak." dedi. "İris size toplantı tarihi ile ilgili bilgi verir."
Toplantının bittiğini duyan tanrılar ve tanrıçalar büyük bir hızla saraydan ayrıldılar. Sarayda sadece Artemis, Ares kalmıştı.
Ashley Artemis ile konuşurken Ares onların yanına geldi. Artemis tam o sırada ayrılıyordu." Kendine dikkat et Bia'nın kızı." dedi.
"Siz de kendinize dikkat edin Leydi Artemis. İyi avlar."
Artemis yanlarında ayrılınca Ares "Ashley açıkçası..." dedi. Sonra bir süre sustu. Ashley merakla Ares'e baktı. "Evet Lord Ares?"
Ares derin bir nefes aldı. "Açıkçası Alexa'nın nasıl olduğunu merak ettim. Yani onun ve diğer kardeşlerinin yanında yeteri kadar olamıyorum. Çoğunun yanında anneleri veya herhangi bir akrabaları oluyor. Eskiden bu konuyu çok düşünmezdim ama sizi gördükçe sadece aklıma onlar geliyor. Alexa'nın sizin dışında kimsesi yok ve bazen bunun sorumlusu benmiş gibi hissediyorum. "dedi ve derin bir nefes verdi.
Ashley anlayışla gülümsedi." Alexa gayet iyi Lord Ares. Eminim onu bir ara görmek istersiniz. "
" Tabiki. Ama ben onunla görüşünceye kadar bunu ona verir misiniz? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guardian Of Humanity
Fanfic"Üç büyüklerin melez soyu İki büyük tanrının soyunun Birleşmesiyle kutlanacak Lakin, Bu soyun çocuğu Zamanı çalacak Onların çocukları Herkesten güçlü olacaklar. Bu güç Ya Dünyanın sonunu getirecekler Ya da yeni bir başlangıç olacaklar." Yılların ar...
