Elçilikler Bunun İçin Var

43 5 30
                                    

Ashley gelinliğine baktı. Omuzları açıktı ve omuzlarını sarmıştı. Derin olmayan bir dekoltesi vardı. Kolları uzundu ve kollarında dekoltede ve omuzlarında altın işlemeler vardı. Eteği yere kadar uzunuyordu ve rahatsız etmeyecek bir şekilde kabarıktı. Eteklerinin ucunda da aynı işlemeler vardı.

Lucas arkasından ona gülümsedi. "Çok güzel oldun Ashley. Sanki şuan karşımda Kate Middelton duruyor. Biliyorsun onun elbisini de ben tasarlamıştım. Müthiş görünüyorsun."

"Teşekkürler Lucas. Sen olmasaydın eksik olurdu."

"Biliyorum hayatım. Hadi gel bizim oğlana gösterelim."

Harrison'un yanına gittiklerinde Harrison koltukta uyuyordu. Ashley iç çekti. "Durum çok kötü Lucas. Şirket zar zor ayakta duruyor. Biz de."

Lucas elini onun omzuna koydu. "Neler oluyor Ashley? Her şey iyi giderken bir anda neden her şey tersine döndü?"

"Çok şey oldu be Lucas. Çok şey. Anlatamam yani."

Lucas onaylarcasına kafasını salladı. "Eminim bunlara da bir çözüm bulacaksınızdır. Her zaman buldunuz."

Ashley derin bir nefes aldı. Harrison yavaşça doğruldu ve esnedi. Gözlerini avuşturdu. " Saat kaç?"

"15 dakika geçti. Nasılsın daha iyi hissediyor musun?"

Harrison gerindi ve ayağa kalktı. "Çok yorgunum. Gelinliğin ne kadar da güzelmiş. Çizimdekinden daha güzel görünüyor. Belki de gelinliğin sana ve güzelliğine ihtiyacı varmış."

Harrison onu elinden tutup etrafında döndürdü. Lucas sinirle onlara baktı. "Çizimlerimi ona mı gösterdin?! Ama görmemesi lazımdı!"

"Lucas kaç yaşına gelmiş insanlarız artık. Çok da önemli değil."

"Hayır hayır hayır. Böyle olmamalıydı. Şimdi düğün günü seni görünce ağlamayacak."

"Merak etme Lucas. Düğün günümüzü görebilirsek ağlarım."

Oda bir an sessizleşti. Ashley bir süre yere baktı. Sonra derin bir nefes aldı ve eteklerinin ucundan tutup yürümeye başladı. "Ben üstümü değiştirip geliyim."

Lucas hemen arkasından eteklerini tutup ona yardım etti.

Ashley üzerini dğeişitirp gelince Harrison elini uzattı. Ashley onun elini tuttu ve beraber şirkete döndüler.

.............................

"Ne demek teslimatta sorun çıktı?! O silahlar bana kaça patladı biliyor musun! Lütfen hemen teslim edin."

Ashley sinirle telefonunu kapattı. Yarın yolculukları vardı ve yolculuktan önce dinlenmek istiyordu ama işler ona engel oluyordu.

Telefonu tekrar çalmaya başladı. Ashley oflayarak telefonu açtı." Olympos İnternational. Ashley Ria Perez ile konuşuyorsunuz."

Bir süre karşı tarafı dinledi. "Hayır, onlar Kaliforniya'ya gidecekti Las Vegas'a değil. Hayır Yunan Ateşi burada kalacak. İyi günler."

Telefonu kapattıktan sonra kahvesini bir dikişte bitirdi. Bu 10. bardağı idi. Yorulmuştu ve kahve yüzünden de uyuyamıyordu.

Kapısı çalınca kafasını kaldırdı.
" Girin."

Artus yorgun bir şekilde elinde belgelerle yanına geldi." Merhaba Ash. Berbat görünüyorsun. Yeni moda mı? Çünkü herkes berbat görünüyor da."

Ashley zorlukla gülümsedi. " Merhaba Artus. Bakıyorum da moralin gayet yerinde."

"Avcılarımız şu bizim çocuğun iletişime geçtiği kişilerden bir şeyler öğrenmiş."

Artus belgeleri ona uzattı. Ashley belgeleri alıp okumaya başladı. "Aman Tanrılarım. Şu rezervlere bak! Triumvirate Holding'in bu kadar hızlı yükselmesine şaşırmadım."

Artus'un yüzü düştü. "Bunun ne demek olduğunu biliyor musun demi?"

"Kapana kısıldık."

Guardian Of Humanity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin