ATEŞ VE BUZ (Dilsizdir Benim Sevdalarım)

SIFIRDAN BAŞLAMAK

merhaba. kısa kesicam. şarkıyı dinleyerek okuyun. eski ama duygusal bir müzik.

İYİ OKUMALAR.

Ateş'in ağzından 

1 AY SONRA

Aradan bir ay geçmişti. Evden hiç çıkmamış ağlayıp film izlemiştim. Birkaç kez kapım yumruklanmıştı ama yerimden dahi kalkmamıştım. Kapının açılma sesiyle korkudan elime geçen ilk sert cismi alıp odamdan çıktım. Emin elinde poşetlerle bana bakıyordu.

''Evime ne hakla girersin sen?''

''Sana da günaydın Ateş.'' Göz devirip elimdekini masaya bıraktım.

''Evimden çıkar mısın!'' Elimle kapıyı gösterdim ama o kolumdan tutup beni salona çekti ve bir koltuğa oturturdu.

''Beni dinle önce, sonra ne yaparsan yap.''

''Dinliyorum.''

''Emir seni aldatmadı. O gece barda gerzek bir müşteri vardı.''

O GECE. Emin'in ağzından.

Elimde ki tepsiyi sinirle masaya koydum.

''Ne oldu sana?''

''5 tane viski ver ama ağzına kadar dolu olsun ve sen servis yapacaksın. Özel istek.''

''Tamam ama neden?''

''Ben nereden bileyim. Masa 6'ya gidecek.'' Masanın arkasına geçip Emir'in yerini aldım. O da tepsiyi alıp gitti. Saniyeler sonra yanıma geldi ama aklı yerinde değil gibiydi.

''İyi misin?''

''Değilim. Ben izin alıp eve gidiyorum.'' Başımı salladım.

GÜNÜMÜZ. Ateş'in ağzından

''Eeee ?''

''O gece Emir evin önünde indiğinde sana benzeyen bir kız gelmiş ve kendini sen olarak tanıtmış.''

''Emir de ben olduğumu anlamamış ve eve girip oradan da yatağa mı gitmişler?''

''Aslında hayır. Emir asansörde uyumuş. Yanı kız onu eve getirip yatağa atmış ayrıca yapılan testlerde Emir'in öyle bir şey yapmadığını kanıtlıyor.''

''Nasıl testler?''

''Bazı yaş testleri işte. Bu arada bu sana.'' Pembe bir kutu çıkartıp bana verdi. Yavaşça açtım. İçinden bir kutu çıktı. Kapağını açtığımda mavi bir kalp dönmeye başladı ve o döndükçe ay sonatı çalıyordu. Kalbim bir tarafında 'Emir' diğer tarafında 'Ateş' yazıyordu. Minik bir çekmecesi de vardı. Minik kulpunu tutup çektim ve içinden bir kâğıt çıktı. Elime alıp kâğıdı açtım. İçinden bir resim çıktı. Bizim kumsalda otururken çekilmiş bir resmimizdi. Önümüzde güneş olduğu için biz siyah çıkmıştık. Arkasını çevirdim ve yazıyı okudum. ''İlk aşkımla ilk buluşmam.'' Altında biri pembe biri mavi iki kalp vardı.

''O seni çok severken sen onu yapmadığı şey için suçladın. Nasıl birine dönüştüğüne tahmin ediyorsundur.''

''Sadist oldu dimi?'' Kalbim ağrıyordu. Gözlerim yanıyordu. Ağlamamak için savaşıyordum.

''Hayır. Sen bir sadist yaratmadın, sen her gece başka bir kızla yatan, insanları öldürdüğünde zevk alan ve mutlu olan ve en kötüsü de şuana kadar beş kişiyi öldürmüş bir canavar yarattın.'' Ayağa kalkıp kapıya gitti. Çıkmadan önce bana baktı.

''Son dönemeci geçmek üzere.'' Beni vicdanımla yalnız bıraktı.

Tuğba'nın ağzından