"Öncelikle söylemek istiyorum ki, henüz çok genç ve kıyaslarına göre de oldukça güçlüsün. Bu asla bir son değil..."
"Direk söylerseniz inanın benim için çok daha iyi bir şey yapmış olacaksınız."
Kalbim her ne kadar canımı yakacak kadar hızlı göğsüme çarpsa da artık o kelimeyi duymak ve bu işkenceye bir son vermek istiyordum. Dezanfektan kokusu iliklerime kadar dolmuşken içimden hastaneye girdiğim andan beri tekrarladığım keliöeye tekrar sığındım. Ağlama, ağlama, ağlama, ağlama, ağlama...
Yanımda duran Birgül Sultan'ın ise gözlerinden yaşlar akmaya çoktan başlamıştı.
"Maalesef, kanser." Bum!
Nihayet duyduklarımla gözlerimi sımsıkı kapattım. Derin derin nefes alırken gözümün önünde tanıdık görüntüler oluştu. Beni doğurmak uğruna ölümle burun buruna gelen ve yenilen güzeller güzeli annem. Bir kere bile görüşmediğim babam. Ayağıma taş değse bin bir panik elimi tutan Birgül Sultan...
Kanser.
"Ama dediğim gibi. Tıp çok gelişti. Henüz çok gençsin. Bir sürü tedavi yöntemi var..." doktorun söyledikleri kulağıma anlamsız uğultular olarak dolarken daha fazla kalırsam ağlayacağımı anlayıp çantamı tuttuğum gibi kendimi odadan dışarı attım.
Nefes alamıyorum.
Canım babaannem. Elinde olmadan beni bırakan annemin yarasını kapatmak için çabalayan babaannem. beni terk edip yüzüme dahi bakmayan, arayıp sormayan babamın hatasını telafi etmek için insan üstü bir çaba sarf eden babaannem. Bir de böyle bir şey mi çıkartmıştım karşısına şimdi?
"Dünya! Dur kızım nolursun bekle!"
Hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Koşarak peşimden gelen babaannem bana yetişemiyordu.
Nefes alamıyorum.
Yine bir panik atak geçirdiğimi anlasam da duramazdım. İstemiyordum. Durmayacaktım.
Nihayet hastaneden çıktığımda hızla bir taksiye atlayıp uzaklaştım.
Nefes alamıyorum.
Tek bir saniyesini dahş anımsamayacağımdan emin olduğum taksi yolculuğum bitince ödememi yapıp hızla indim. Sesim boğazımda birikmişti. Ama asla konuşamıyordum.
Nefes alamıyorum!
Yapayalnız olduğum sahil kenarında denize doğru bakarken uzunca süredir tuttuğum göz yaşlarım ardı ardına akıyordu. Avazım çıktığınca bir çığlık boğazımdan öyle bir koptu ki bir daha sesimi kullanamayacağımı düşündüm. Bağı çözülen dizlerimin üstüne yere çöktüm ve dakikalar, saatler belki de saniyelerce -bilemiyorum- çığlık çığlığa oracıkta ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünya Gül Bana
FanfictionNo1 Can Bozok fan fiction Gerçeklerle hiçbie alakası yok ona göre yorumlarsanız daha çok keyif alırsınız.