Gözlerimi açmaya bile gücüm yetmezken önce kulaklarıma sesler doldu.
"Kronik bir rahatsızlığı falan var mı peki? Dık sık böyle şeyler yaşıyo mu sorsun mu annene?" duyduğum kadın sesi muhtemelen Ceyda olduğunu öğrendiğim beni tutan kadının sesiydi.
"Dediğim gibi kanser teşhisi konulmuştu ama ondan dolayı böyle bir şey olur mu bilmiyorum."
Onun sesini hiç böyle duymamıştım. Utanmış, üzülmüş, kırılmış, pişman... Normalde asla adına üzğlmeyeceğim bu adamla ilgili içimde bir şeyler kopmuştu.
"Abi bi arasan mı anneni acaba ya?" duyduğum erkek sesine pek aşina değildim.
"Şimdi yanından ayrılmak istemiyorum. Ama arayacağım, aklımda." İlk defa duyuyordum bunu. Bunca yıldır istediğimde, ihtiyaç duyduğumda hep aksini duyduğum bu sözleri duymak çok tuhaf hissettirmişti. Yanından ayrılmak istemiyorum...
Tekrar kendimi zorladığımda gözlerimi hafifçe araladım. Aniden ışığa maruz kalan gözlerimi istemsizce kıstığımda gözlerim kömür karası gözlerle buluştu. Tam baş ucumdaydı, ilk defa.
"Dünyacım, nasılsın daha iyi misin?" duyduğum sesin kaynağına bakışlarımı yönelttiğimde Ceyda isimli kadının biçimli yüzüne baktım. Başımı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim. Ama buna hızlıca pişman olmuştum, başım dönmüştü.
"Seni hastaneye götürmemiz gerekir mi Dünya? Ne yapacağımızı bilemedik pek çünkü." Şamil abiye bakışlarımı yönelttim.
"Hayır, iyiyim teşekkür ederim." Kendimi yatakta doğrulttum. Bunu daha önce de bir çok kez yaşadığım için mümkün olabildiği kadar alışmıştım. Ama bi insanın bu ataklara alışması pek de kolay olmuyodu.
Bakışlarımı babama yönelttiğimde gözlerini kaçırdı. Yüzüme bakamıyordu.
"Bizi korkuttun ufaklık." Uzun boylu kıvırcık saçlı adama doğru baktım. Daha önce arkadaşlarımın şarkılarını dinlemesinden aşinaydım bu adama. Ne cevap vereceğimi bilemediğimden gülümsedim.
"Lavaboya gidebilir miyim izninizle?" diyip yataktan kalkarken Ceyda isimli kadın "Seninle gelmemde sakınca var mı?" diye sordu.
"Cidden iyiyim." diye cevaplayım lavaboya gittiğimde arkamdan herkes odamdan çıkıp büyük balkona geçmişti.
Lavaboda elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra aynadaki yansımama baktım. Şiş kızarık gözler. Kızarmış bir burun, şişmiş bir dudak. Mor, çökmüş göz altları. Bana ne oluyodu böyle?
Daha fazla kendime nu şekilde işkence etmeyip banyodan çıktım ve odama geçtim. Dolabın karşısına geçip üzerime eşofmanlarımı geçirip odanın küçük balkonuna çıktım. Siyah korkuluklar, iki sandalyemsi koltuk takımı ve ufak mermer bir sehpa dışında balkon boştu. Kalacağım yer için cidden emek sarf etmişti.
Koltuklardan birine oturup bir sigara yaktım. Kafamı boşaltıp öylece dururken hiçbir şey düşünmemek için yoğun bir çaba sarf ediyordum. Elimdeki sigara bitince küllükte söndürüp kafamı arkaya yadlayıp gözlerimi kapattım. Uzunluğunu bildmediğim bir süre boyunca öylece durdum. Ta ki balkonun kapısı aralanıp o adam konuşuncaya kadar.
"Gelebilir miyim?" Gözlerimi açıp ona baktım. En sonunda kafamı aşağı yukarı sallayıp yanımdaki sandalyeyi işaret ettim.
"Herkes gitt mi?" diye mırıldandım.
"Evet." diye kısaca cevapladı. Bir süre sessizlik hakimdi. İkimiz de balkondan ileriye doğru bakıyoduk.
"Özür dilerim Dünya." dedi sıkıntılı bir sesle. "Yaptığımın doğru olmadığının farkındayım. Sadece... korkudan gözüm döndü bi an için. Artık benim kızım olduğunu birçok kişi biliyo ve buralarda sevenim sevmeyenim oldukça fazla."
"Hiçbiri bana senin kadar zarar veremez." dedim suçlamadan uzak bir sesle. Daha fazla tartışmayı kaldıramayacaktım. Onun da pek öyle bi havası yoktu zaten. "Neyse sorun değil geçti gitti artık."
"Sık sık böyle olur muydun?"
"Arada sırada. Panik ataktan dolayı. Gerçi bayadırhiç olmuyodu ama..."
"Dünya..." bana doğru vücudunu döndürmüştü. Kafamı ondan yana çevirip gözlerine baktım. "Yanımda mutlu değilsin. Beni, benim yanımda olmayı istemiyosun. Bunu görebiliyorum. Senden hemen bir karar istemiyorum. Lütfen son kez bi düşün. Eğer dönmek istiyosan, sana bu işkenceyi daha fazla yaşatmıyıcam."
Sesi o kadar kırgındı ki. Bunca zamandır ona karşı hep tavrım netti. Ama şu an ciddi ciddi bu konuları konuştuğumuzda içimde bir şeyler kopmuştu. Bu kadar hızlı mı pes edecektik.
"Ben seni yalnız bırakayım biraz dinlen. Sabah görüşürüz." diyip balkondan ve odadan çıkıp kapıyı kapattı. Ben ise orada bir sürü düşünceyle kalmıştım.
Balkondan kalkıp yatağıma girdiğimde düşünceler hala yakamı bırakmıyodu. Evet bunca zaman beni rahat bırakmasını iateyen bendim. Ama ilk defa bu kadar kötü şekillerde de olsa yol katetmiştik. Ve... pes mi edicektik? İkimiz de başaramıyor gibiydik. Babamın yüzündeki pişmanlığı görmüştüm.
Göğsüme baskı yapan ağlama hissiyle konudan biraz uzaklaşmam gerektiğini düşünüp telefonumu elime aldım. Biraz müzik dinlemek iyi gelebilirdi.
Tam her zaman dinlediğim playlistimi açacakken, daha önce özellikle hiç babamın müziklerini dinlemediğimi fark ettim. Arkadaşlarım dinlese bile az çok mevzuyu bildikleri için bana özellikle dikkat ederlerdi. Ben de kimi zaman merak etsem de bile istiye hiç bakmamıştım.
Aramaya No1 yazdım. Sıradan şarkı isimlerine göz gezdirirken alt tarafta bir şarkı dikkatimi çekti; Dünya Gül Bana. Babaannemin bana sürekli dinlemem için imada bulunduğu şarkıydı. Bana yazdığını düşünüyodu. Henüz 2 ay önce çıkmış bir şarkıydı. Kulaklığımı takıp şarkıyı açtım.
Son Nefesim Bu Son Defa Yalan Dünya Gül Bana
Yak Diyorsun Yak Ne Varsa Her Şey Son DefaKıyasla Bak Aynaya Kim Daha Çok Hasta
Satırla Gitar Çalıyor Bir Deli Terasta
Doksanlarda Hipster Sakallı Babamla
Fotoğrafımı Parçaladım Ellilik Chivas'laYavaştan Düşmek İçin Adımlarım Banktan
Kaldırımla İlişkimiz Başlıyor Ufaktan
Snapchat'te Sırıtırken Nabzınız Kaç Oktav
Ne Boktan Havalıydı Atılmak SınıftanYanlışım Tamamda Neden Tek Doğrunuz Buydu
Az Yanan Bi Çakmak İçin 20 Lira Bozdur
Özellikle Boktan Özellikle Siktir
Örnek Olsun Hayatımı Özellikle SiktimÖlmeden Bi Kez Bak Ağlamaktan Korkma
Kus Ve Biraz Gülümse Fotoğraftan Kaçma
Burada Tramvay Yok Gençliğim Travma
Buna Saçmalamak Denir Sonra Öl Ve Hep Rahat KalHerkes Kendine Yol Çizerken Silindi
Sanki Yaşadıklarım Bi Filmin 2. CDsi
Bu Vera Dedikleri İsabet Etmeliydi
Hangi Köpeğin Ağzında Kaldı Dilin KemiğiAynı Anda Konuşunca Şeytan Ve Melek
Bir İyi Bir Kötü Günler Hep Üstümden Geçerek
Kaçır Keçileri Batır Gemileri
Ve Artık Harbiden Soğudum Gel Hevesim GeriNeler Gerekliydi Biraz Gülümsemek İçin
Bana Saysanıza Bakın Dalganıza
Sevdiğim Her Kadın Öldü Rakı Masasında..
Rakı MasasındaBaşkasını Suçlamayı Bende İstiyorum Fakat
Kendimle Yüzleşmek İçin Para Vermiş Gibiyim
İşte Böyle Yalanlardı Anca Söylediklerim
Zaten Üzülmek Hepimizin Baba MesleğiydiŞarkıyı tekrara aldım ve dinlerken uyuya kaldım...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünya Gül Bana
ФанфикNo1 Can Bozok fan fiction Gerçeklerle hiçbie alakası yok ona göre yorumlarsanız daha çok keyif alırsınız.