Aşk rüzgarı

Bende Şans Olsa Zaten...

Bugün Bükre ile yeni okulumuzda ilk gün....
Güzelim yaz tatili bitti ve yine okul.Bu ne ya!Açılmadan kapansın bence.Sabah sürünerek zar zor yataktan çıkıp hazırlanmaya başladım.Akşamdan saçımı topuz yapıp yatmışım. Aferin Masal okulun ilk gününden kendini soğutacaksın insanlardan.Aynanın karşısına geçip tipime baktım.Her sabah aynı şey kendimden soğuyarak başlıyorum güne.Ne kadar da tipsizim,valla bıktım.Okul kıyafetlerimi giyip saçlarımın dalgasını biraz düzelttikten sonra göz kalemi ve biraz parlatıcı sürdüm.Çantamı alıp çıkıyordum ki annem seslendi:

-"Kızım hadi bi fotoğraf çekeyim sizi ilk gün adına"dedi.Gören de 1. sınıfa başladık zanneder.
-"Ay anne saçmalama"dedim.Bu kısa tartışmayı da yaptıktan sonra bizi en tipsiz halimizle çekti.Neden bu kadar zevk alıyor anlamıyorum doğrusu. Bükre yanıma yaklaşıp:
-"Kızım bu etekler ne ya ,okula gidince düzeltelim"dedi.Biraz gülüşüp eğlendikten sonra okula gelmiştik.Babama veda ettikten sonra yeni okulumuzdaydık artık.

Tek kelimeyle muhteşem desem.Gördüğüm zaman dilim tutuldu resmen.Yürüme alanları, her spor için ayrı alan,öğrenciler için farklı sosyal etkinlik alanları... Acayip iyi. SBS de Bükre ile yapabileceğimizden daha az puan yaptık. İstediğimiz yer olmayınca ailemiz de Okyanus Kolejine kayıt ettirdi. İstanbul'da güzel bir yerdeydi okulumuz.Okulun içine girince Bükre'yi çekiştirdim ve eteklerimizi düzelttik.Okulun ilk günü ne olur bilirsiniz müdürün uzun ve sıkıcı konuşması.Müdürü dinledikten sonra sınıfa gittik,en arka cam kenarını hemen kaptım.Cam kenarında ben oturdum her ne kadar Bükre bana ölümcül bakış atsa da ben onun ikna ederdim , teneffüs olduğunda:
-"Bükre ,kantine gidelim mi ya ?"dedim.O da otuz iki dişini göstererek bana güldü ve:
-"Olur, hadi gidelim"dedi.
Kantine gittik ama bildiğin herkes bizi süzüyor sanki hiç 9.sınıf görmediniz.Tam arkama dönerken biriyle pardon tam bir gerizekalıyla çarpıştık.
-"Dikkat etsene!"dedi kabaca.
-"Bence önce özür dilemeyi öğren"dedim.Yanındaki diğer çocuk da:
-"Gençler sakin olun, sen de dikkat etsene küçük"dedi.BANA?KÜÇÜK?BANA?DEDİ.Oğlum sen şimdi yandın.
-"En azından senin gibi beynim küçük değil"dedim.Sırıtarak:
-"Seninle uğraşamam kızım, uğraşabilmem için umursamam gerek"dedi.
-"Gerçekten beni umursamadın diye çok üzüldüm canım ya" dedim ve hızlıca giderken birden arkadan biri seslendi.Arkama dönmemle donup kaldım.
-"Bakar mısın,cüzdan senin mi?"dedi ela-kahverengi gözlü,uzun boylu,esmer,beyaz tenli,tatlı çocuk.
-"Ee,şey evet"diyebildim sadece.Cüzdana bakıp sinirlenmem bir oldu.
-"Üstüne mi bastın ,dikkat etsene biraz"dedim.
-"Ya gerçekten özür dilerim,birden ayağımın altında buldum"dedi.
-"İyi o zaman bir daha  dikkat edersin"dedim hızlıca giderken.

Okulun ilk günü ve olanlara bak.Bilsem hiç kantine gitmezdim.Ama ne yaparsam yapayım cüzdanımı veren çocuk aklıma geliyordu.Saçmalama Masal, salak mısın? Alt tarafı bir cüzdan yani.Açıkçası böyle şeylere önem vermiyorum.Bağlanmaktan ya da üzülmekten korktuğum için evet evet en iyisi bu zaten.Ben bunları düşünürken sınıfa müdür ve bir çocuk girdi.Yerimden sıçradım böylelikle uyuyan Bükre'yi de uyandırdım.Acayip kızdığı belliydi ama gülümsedim.Müdür bir şeyler dedi ama açıkçası dinlemedim sınıfa yeni biri geldi karışıklık olmuş falan filan... Dur bir dakika bu o çocuk!Cüzdanımı veren değil hemen heyecan yapmayın.Bana küçük diyen salak.Meğerse aynı yaştaymışız.Teneffüs oldu son derse girdik.Bu derste bir rehber bize okulu gezdirdi.O sırada Bükre'ye anlattım ve hemen çocuğun yanına gidip.
-"Meğerse yaşımızda aynıymış,beynin küçük olduğu anlaşıldı bak.Yaşıt olduğumuzu bile anlayamamışsın "dedim.Acayip sinirlenip:
-" Seninle sonra uğraşacağım küçük"dedi ve gitti.Bu çocuğun kafasından ben de istiyorum hala küçük diyor.

Bu ders de bittikten sonra okul bitmişti.Servise giderken Bükre bana kantinde gördüğü esmer kıvırcık saçlı çocuktan bahsediyordu.Hayran hayran anlatıyor yine bulmuş birini.Servise geldiğimiz zaman, servis kapısının önünde iki çocuk duruyordu. Aralarında konuşuyordu. Biri esmer kıvırcıktı, diğeri biraz daha kilolu ve beyaz tenliydi. Esmer olan "Bi basket atar mıyız kanka?" dedi, diğeri de "Olur valla ya, ben bi Adnan abiye gelmeyeceğimi söyleyim de beklemesin beni" dedi. O sırada ben, sinirle "Çekilseniz de geçsek artık!" dedim. Esmer olan hemen servise binerken, diğeri kenara çekildi. Ve biz de bindik. Tıklım tıklım doluydu her yer. Ben anında bir yere otururken Bükre ayakta kalmış, somurtarak bana bakıyordu. Şeytani bir yüz ifadesiyle ona bakıp, 32 dişimi gösteriyordum. O sırada diğer çocuk servise bindi. Ben o çocuğu incelemeye başlamışken, Bükre'nin konuştuğunu duydum. Kendi kendine mi konuşuyor diye düşünürken arkama baktım ve gördüm ki, bizim kız esmerle sohbeti ilerletmiş. Ne göreyim ki, Bükre resmen çocuğun üstünde oturuyor. Şaka şaka, o kadar da değil. Ama eminim uzaktan biri görse, +18'e bağlardı. Bükre baktığımı fark etmiş olacak ki, kızardı. Ben de sırıtıp önüme döndüm. Sonra o çocuğa tekrar bakmaya başladım ve o an onu bir yerde gördüğümü fark ettim. Kantinde gördüğüm, hani şu cüzdanıma basan çocuk.....