whatsapp grubu:
grupKatılımcılar: Jaemin, Yangyang, Jisung, Renjun, Jeno, Chenle, Donghyuck, Siz
Chenle: hey
Jisung: Leleeee 🙌
Chenle: Jisungiee seni çok özledim 🙂
Yangyang: dün beraberdik
Jisung: ne var
özleyemez mi
Yangyang: özleyemez
Renjun: sevdiklerini özlemenin ne olduğunu bilmiyor olabilirsin Yang
bilenlere karışma en azından
Yangyang: son 2 gündür sürekli laf sokuyorsun
bir sorun varsa bileyim Renjun
Renjun: hiçbir sorun yok
Yangyang: o zaman neden böylesin
Renjun: bir şey yok dedim uzatma
Jaemin: sakin olun
hem
biz bir şey söylemek istiyoruz
yani
Jeno ve ben
evet
Jeno ve ben
ben ve Jeno
Jeno ve Jaemin
Jeno: Jaemin çok tatlısın ama söylesen mi artık
Jaemin: tamam 😶
biz sevgiliyiz
sevgili olduk
böyle mi denir
öyle işte
Chenle: GERÇEKTWN Mİ
İNANMIYORUM YA
Jisung: BU HARİKA BİR HABERR
Yangyang: sonunda 😋
Mark: çok sevindim
Donghyuck: çok sevindim
Jaemin: aynı anda clmfcs
ikinize çok teşekkür ederim
Jeno sizin sayenizde olduğunu söyledi
Donghyuck: 😚
Renjun: bunu kutlamalıyız
bize gelsenize
Chenle: olurr
herkese uyar mı
Donghyuck: yok ben gelemem
Yangyang: aa neden
Donghyuck: yarınki fizik sınavına çalışmam gerek
sonra bir daha kutlarız
Jaemin: peki kuzum :(
sınava son gün çalışmaya başlaman biraz saçma ama
neyse
Jeno: tabi tabi bir daha kutlarız
zaten birilerinin anlatacakları vardır
Jisung: ?
Jeno: 🙄
.
"Gerçekten öpüştünüz mü Hyung?"
"Şimdi ne olacak?"
"Nasıl hissettin?"
"Bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum, tamam mı? Soru sormayı bırakın."
"Ondan hoşlanıyorsun ama, değil mi?"
Mark usulca kafasını sallamakla yetindi. Onu öpmüşken bu soruya da bilmiyorum cevabını veremezdi, bal gibi hoşlanıyordu. Belki eline şemsiye tutuşturduğu zaman, belki de yanağını öptüğünde başlamıştı. Pek bir önemi yoktu. Önemli olan şimdi ne yapacağıydı. Öncesinde bu işlerle hiç alakası olmayan Mark için, göründüğünden çok daha zor bir konuydu bu.
Şimdi ne yapmalıydı? Karşısına çıkıp merhaba der gibi ondan hoşlandığını -büyük ihtimalle aşık bile olduğunu- söylemek istemiyordu. Çünkü her ne kadar aşk romanları okumayı sevmese de denk geldiği itiraf sahneleri edebi açıdan değeri olan cümlelerle süsleniyordu. İşte sorun da buydu ya, Mark okumada harika olmasına karşın içinde duygu barındıran her şeyde berbattı. Donghyuck ona öğretmeden önce "Seni seviyorum" demeyi bile beceremezken nasıl edebi açıdan değeri olan cümleler kuracaktı?
Renjun'in oturduğu koltukta yanına oturup kolunu dürtmesiyle ona beklenti içinde bakan arkadaşlarını fark etti. Bir soruya cevap vermesini bekler gibi bakıyorlardı. Mark anlamadığını belirtmek için kafasını iki yana sallayınca Renjun'den koluna bir yumruk yedi.
"Öpüştüğünüze göre Donghyuck da senden hoşlanıyordur değil mi?"
Bu da ayrı bir muammaydı. Mark'a göre öpüşmeleri ondan hoşlandığı anlamına gelmiyordu, yani kesin olarak herhangi bir şey belirtmiyordu.
Herkes gözlerini Donghyuck'u en iyi tanıyan Jaemin'e çevirdi. Jaemin de yüzünü şekilden şekile sokarak kendince zaman kazanmaya çalıştı.
"Mark, mutlu olmanı istiyorum ama arkadaşımın bana anlattığı ya da anlatmadığı şeyleri seninle paylaşacak değilim. Söylemek gibi bir düşüncen varsa üzgünüm, risk almak zorundasın."
Hislerinin karşılıklı olup olmadığını bilmeden itiraf girişiminde bulunacak olmaktan çekiniyordu. Söylemek sorun değildi de, küçüğün tepkisinin ne yönde olacağını kestiremiyordu. Nasıl bir tepki istediğinden de emin değildi. En başından beri istediği nefret ediyormuş gibi yapmak zorunda kalmadan onunla vakit geçirebilmekti. Onu o şekilde göremediğinden arkadaş olmak istememişti, biraz da bu yüzden öpmüştü Donghyuck'u. Bununla beraber, artık söylemekten başka seçeneği kalmamıştı.
Konuşmaya başlayan arkadaşlarını takmadan kısık seste çalan şarkıyı dinlemeye çalıştı. Ne zaman buluşsalar Jisung öylesine çalsın diye bir şarkı listesi hazırlardı. Diğer şarkılardan farklı olarak Mark son zamanlarda kabarmaya başlayan Justin Bieber sevgisi sayesinde şarkıyı onun söylediğini anlamıştı. Önündeki sehpada duran laptopa uzanıp "All around me" yazısını aklına kazıyana kadar şarkının ismine baktı. Gözlerini tekrar arkadaşlarına çevirince zihninde beliren fikre engel olamadı.
Risk alacaktı. Ama önce, bir şey denemek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴇᴠᴇʀʏʙᴏᴅʏ ʜᴀᴛᴇs sᴏᴍᴇʙᴏᴅʏ • markhyuck
Hài hước[enemies to lovers! au] Sebepleri ve yaptıkları çocukçaydı ama birbirlerinden gerçekten nefret ediyorlardı.