15. Bölüm

64K 3.7K 384
                                    

Ben ağzım açık bir şekilde, o mesaja bakarken aklıma o anların gelmesini zorladım. Belkii.. Hatırlayabilirdim. Ardından bir mesaj daha geldi.

'Hatırlayamadın, öyle değil mi?'

Doğru, tam olarak hatırlayamamıştım. Geçmişe dönünce... O anılar aklıma geliyordu. Gece yerine Cüneyt Arslan olduğum..

'Hatırlamana gerek yok. Ama varlığını unutma, yeter.'

'Hatırlayacağım, Kutay. Cidden.'

'Göreceğiz, ufaklık.'

Bu mesajını okuyup geri okula döndüm. Doğa, kapıdaydı. Ve yanında Haktan.. Ona bir şeyler söyleyip, yüzünü okşuyordu. Sinirlendim. Ama bu kıskançlık değildi. Haktan'ı kıskanmazdım. Ama ya Doğa.. Ya ona benim yüzümden bir şeyler yaparsa veya üzerse? Doğa'nın beni görünce gülen yüzü, aynı şekilde beni görünce solarsa? Sanırım bunu istemez ve kaldıramazdım. Doğa için katlanabilirdim, belki.

Yavaş adımlarla onlara yaklaştım. Demir kapıya yaslanmış Haktan, gözlerini bana çevirdi. Haktan'ın başka yöne baktığını farkeden Doğa, benim olduğum yöne doğru başını çevirdi. Gözlerindeki telaş ve öfkeyi görebiliyordum.

''Gece, olanları gördün mü? Seni götüren çocuk Haktan'ı dövdü-'' o anda söze Haktan atladı.

''Hey, dövmedi. Ben izin verdim.'' Ukala işte. Çok pis dövüldü, haberi yok.

''Herneyse. Ve sen onunla nasıl gidersin?''

''Doğa, sakin ol.''

''Olamam, Gece. Ya Haktan'a yaptığını sana yapsaydı?''

''Saçmalama, Doğa. Herhalde beni dövmedi.'' deyip kendimi gösterdim.

''O çocuktan hiç hoşlanmadım.'' deyip yüzünü astı. Haktan, bana ufak bir bakış attıktan sonra Doğa'nın yüzünü ellerinin arasına aldı.

''Üzülme, bebeğim. Önemli bir şey olmadı.''

Doğa'da ona hemen sarıldı. Haktan, bana pis pis sırıtarak baktığında sinirim daha da arttı. Beni kıskandırdığını sanıyordu. Doğa ise.. Mutlu görünüyordu.

''Neyse, biz derse gidelim.'' Doğa yüzünü asarak;

''Görüşürüz, hayatım.''

''Görüşürüz, bebeğim.'' diye karşılık verdi Haktan.

Sabrım zorlanıyordu. Bunu bir şekilde Doğa'ya söylemem lazımdı. Ama hemen söylersem inanmayacaktı. Ne de olsa yeni tanıştık. Çok iyi olabiliriz, ama Doğa bana inanmayabilirdi. Hele de Batuhan olayından sonra.

Ben ilerlemeye başlamıştım bile. Doğa da arkamdan yetişti.

''Ne oldu? Bugün soğuk gibisin.''

''Yoo, hayır. Cidden. Soğuk değilim.''

''Ha iyi. Haktan'ı nasıl buldun? Çok tatlı değil mi?''

''Açıkçası pek hoşlanmadım.''

En iyisi yavaş yavaş soğutmaktı.

''Neden ki?''

''Bence hoş bir çocuk değil.''

Her zaman gülen yüzü, birden sinirli bir hal aldı.

''Daha bir iki kere gördüğün bir insan için güzel şeyler söylemiyorsun! Onu daha tanımıyorsun bile!''

Sinirli bir şekilde gitti. Titreyen telefonumu elime aldığımda Kutay'dan bir mesaj geldiğini gördüm.

'Doğa için yapacak bir şey yok. Düzelecek aranız.'

Blackened|SimsiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin