6. BÖLÜM: YERAZEL (Երազել)

14 2 0
                                    

6. BÖLÜM:  YERAZEL (Երազել)
Azad'ın tüm yazdıklarını parçalayan babası daha sonra Azad'ı bir daha şiirler yazmaması için sert bir şekilde uyarır. Azad babasından çok çekinen bir çocuk olduğu için o an yazmaktan vazgeçti.
Bir sonraki gün, okula gelir ve dün babası ile yaşadıklarının etkisinden çıkmamıştır henüz. Babasının evdeki şiirleri yırtması ile hocası Sümbülzade efendiye istediği şiirleri getirememiş bir yandan da hocaya ne söyleyeceğini düşünürken hoca sınıfa gelir. Sınıfa giren hoca ilk olarak o günkü dersleri anlatır ve dersin sonuna doğru gelince de Azad'ı yanına çağırıp diğer çocukların çıkmasına izin verir. Azad, biraz mahcup bir bakışla hocasına bakınca hocası Sümbülzade Efendi bir şeylerin ters gittiğini anlar ve sandalyesinden kalkıp Azad'ın yanına gelir. Azada " ne oldu sana neden bugün hiç derse katılmadın yüzünden düşende bin parça sanki" deyince Azad birden ağlamaya başladı. Azad'ın ağladığını gören hocası,
"Bana anlatabilirsin sorunlarını evladım bende senin bir baban sayılırım. Ne oldu sana?"
Azad;
"Hocam ben dün sizin yanınızdan sonra eve gittiğimde babam kapıyı açtı ve çok sinirliydi. Bende eve geç gittiğim için bana kızmıştır diye tahmin ettim fakat bana birden bağırmaya başladı sonrada elinde tuttuğu kâğıtları parçalayıp suratıma fırlattı. Meğerse benim yazdığım şiirleri görmüş ve çok kızmış ben gelince de hepsini yırttı, parçaladı."
Hoca Sümbülzade, duydukları karşısında derin bir üzüntüye kapıldı.
"Bu yaşanan hadise çok elzem bir olay ve çok üzüldüm çünkü senin yeteneğine, yazdığın şiirlere destek olacak ilk kişiler ailen olmalıdır. Bu durum çok kötü senin adına. Ama senin için bir şey düşüneceğim sen üzülme sakın."
Hocasının ona bu denli iyi davranması Azad'ı çok mutlu etti.
Dersinin bitmesinin ardından Azad, bu sefer kilisenin önünde durmak yerine Areksiya'nın evinin önüne gitti. Geçen gün Areksiya'nın kendisini görmesinin üzerine ona tekrar yakalanmamak için evin önüne gider. Areksiya evden henüz çıkmamıştı. Azad onu bir saate yakın bekledikten sonra eve daha fazla geç kalmamak için evine döndü.
Areksiya, o gün sabah erken kalkıp her zamanki gibi ailesi ile birlikte kahvaltısını yaptıktan sonra babası ile konuşmak için ondan müsaade ister. Babası ise kızını dinler.
Areksiya babasına kendisinin de diğer çocuklar gibi medreseye gitmek istediğini söyler. Babası bunu duyduğunda çok şaşırır çünkü Ermeni çocukları medreseye gidemezdi. Babası, Areksiya'yı karşısına alıp konuşmaya başladı.
"Bak kızım bizler Müslümanlar gibi medresede değil, Mangantz Varjadun da eğitim alırız. Eğer sen okula gitmeyi istersen seni bu okula gönderebilirim. Fakat medreseye gidemezsin" der.
Areksiya;
"Tamam, babacım senin dediğin okula gitmek istiyorum."
Areksiya babası ile konuşmasının ardından odasına hazırlanmaya gider. Babası ise bu durumu eşi ile istişare ettikten sonra kızlarını, Mangantz Varjadun'a kaydetmeye karar verirler.

SURP GİRAGORS KİLİSESİNDE ÇALAN ÇANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin