10. Bölüm :Anvar Sar

5 1 0
                                    

İmkânsız aşkın esirleri olan Azad ve Areksiya bu karşılaşmanın ardından birbirlerini çocukluklarından bu güne hasretle ve aşkla beklemekten bıkmışlardı. Azad artık içinde olduğu cehennemden çıkıp tüm duygularını Areksiya'ya anlatmaya karar verdi çünkü olurda bir daha Areksiya başka yere giderse Azad bu acıya bir kez daha dayanamayacağını biliyordu.

Azad, evde saatlerce hatta günlerce Areksiya'ya nasıl açılacağını düşünüp durdu. Ve bir gün eve gelip içindekilerini her zamanki gibi kâğıtlara dökerken aklına müthiş bir fikir geldi.

Azad, Areksiya'ya bir mektup yazmaya karar verdi, ona olan aşkını ve içinde bulunduğu durumu anlatacağı etkileyici bir mektup yazacak ve Areksiya ise ona karşı aynı duyguları beslemesi halinde onunla uzaklara kaçmak istediğini de söyleyecek.

Azad bu mektubu yazmak için gece geç saate eline kalemini aldı ve yazmaya başladı.

Areksiya'ya mektup;

"Ey can; neden sana ismin ile hitap edemediğimi soracak olursan eğer, ben sana âşık divane bir maşukum, bu can beni terk eyledi seni gördüğü ilk gün ben ise can diye seni bildim ilk gördüğüm o gün. Aşk nedir bilmez idim lakin yanmakmış onu öğrendim. Sen kilisenin çanını çalıp gökyüzüne bakarken ben o an bir can acısı ile sana bakakaldım. O sırada yeryüzü bana sanki dar gelmeye başladı, biran sığamaz oldum bu koskoca evrene. Ama seni görmek sana âşık olmak benim bu dünyadan ruhen göç etmeme sebep oldu. Soracak olursan eğer nereye göç etti bu can diye işte şimdi anladım bu can senin hayallerine mülteci olarak göç etmişim ey can.

Bitir artık bu mülteci maşukun senin hayallerindeki ateşini, yakma artık, etme can, acı ne olur bu cana. Seni bekleyen bu maşuku sende seviyorsan eğer ne olur bir satır ile cehennemden kurtar ve cennetine al."

MAŞUK AZAD.

Azad bu mektubu bir şekilde Areksiya'ya ulaştırır ve günlerce heyecandan uyumadan Areksiya dan gelecek haberi heyecanla bekledi.

Ve bir sabah Azad evinden çıkıp medreseye gitmek için kapısını açarken tam o sırada kapının üzerinden kendisinin üstüne doğru bir mektup düşer, Azad heyecanla mektubu yerden alıp bir köşeye geçer ve aklından geçenin olması için dua ede ede mektubu açmaya başlar. Büyük bir heyecanla açtığı mektubun ilk satırını okuyan Azad, anlar ki bu mektup günlerdir beklediği, aşkı Areksiya dan gelen mektup. Ve okumaya başlar Azad.

Azad'a mektup;

"Ey sireli, mektubunu aldığım günden beri gözlerimden akan yaşlar durmaz oldu. Eğer soracak olursan neden ağlar bu gözler diye, maşuku sevdana nail olmak beni bahtiyar eyledi. Bu imkânsız aşkın maşukuna şunları diyebilirim.

Es al kezi gı sirem( bende seni seviyorum.)"

SURP GİRAGORS KİLİSESİNDE ÇALAN ÇANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin