Yorgun ve utanç içinde geçirilen bir gece, kimin için daha zordu bilinmez. Başı çatlarcasına ağrıyan ve son bir saattir cocuk gibi azar işiten Elif mi?
Yoksa iki kere tuhaf bir şekilde karşılaştığı ve ikinci karşılaşmada hem mahcubiyet biraz da utanç duyan, karakolda yaşananlar aklına geldikçe ki çıktığı söylenemez tekrar tekrar sinir krizi geçiren ben mi?"Tamam haklı olabilirsin, özür diliyorum ne olur biraz ara ver, başım çatlıyor.Ne olmuş biraz eğlenmek istediysek."
" Tabi senin için sorun yok hatırlamıyorsun geceyi. Adama best model dedin ya üstüne birde adam duydu seni."
" Ne var bunda hem ilk defa böyle bir iltifat almıyordur eminim.
sezarın hakkı sezara öyle değilmi ama gözleri ne de güzel yakışmış o güzel yüzüne. Hele o siyah saçları. Ah ah"" Pes Elif gerçekten sana söyleyecek laf bulamıyorum artık. Şu bir haftada iki kere karakolluk olduk ve de rezil olduğumuzu söylemiyorum bile. Sayende kendini beğenmiş polisten ben de nasibimi aldım."
" Yaaa ne yaptı sana? "
" Dikkat çekmek için bacaklarını kullanma dedi."
" Şimdi anlaşıldı senin bu halin."
"Ne alakası var Elif, herkesin içinde dedi düşünebiliyor musun? Odasında uyuya kaldığımda, ceketini örtmüş bacaklarıma. Kendimi o kadar kötü hissettim ki. Kötü kadın muamelesi yaptı resmen.
Elif'in beni çok umursadığını zannetmiyorum. Bu onun için cok önemsiz bir konu. O her zaman etraf ne der zihniyetine karşı durmuş, "benim hayatım, benim düşüncem" ilkesiyle yaşamış ve bizi de bu şekilde yaşamaya zorlamış bir arkadaşınızdır. Tamam bende katılıyorum olması gereken bu ama bu sefer olmuyor malesef. Bende etrafın ne düşüneceği, ne diyeceğini önemsemem ama bu adamın yaptığıda normal gelmiyor bana. İki günüm bu sinir bozucu geceyi düşünerek geçti. Bir daha nerde göreceğim ki kendi beğenmiş polisi.
Okul da endişelendiriyor aslında beni yeni ortam, yeni şehir aslında biraz korkuyurum. Ilk defa evden uzakdayım.
Ailem Ankara'da okumamız daha iyi olur, gitmeyin desede dinletemediler. Daha ilk haftadan başımıza gelmeyen kalmadı. Hala kapkacın korkusunu yaşıyorum, ya tekrar aynı bir olayla karşılaşırsam. Biraz da olsa Elif'in
cesaretinden, özgüveninden, umursamaz hallerinden bende istiyorum.Pazar sabahı erken kalktık. Biraz dışarı çıkıp hava almak ve güzel yerler görmek için. Yarın okul başlıyor biraz stres atıp rahatlamak ikimizede iyi gelir. Nasıl başlarsak öyle gider değil mi. Kahvaltıyı da dışarıda yaparız diye düşündük, spor kıyafetler giyinip çıktık evden.
Aslında Elif'le biraz farklı karakterlere sahibiz nasıl bu kadar iyi anlaşıyoruz şaşırtıcı. Ben ev kuşu bütün günümü evde geçirebilirim, hiç sıkılmam bile. Elif tam tersi gezmek olsun, eğlence olsun hep aktif bir hayat yaşıyor. Ama bazen o bana ayak uydurur, bazen ben onun için saatlerce gezerim. Arkadaşlık böyle birşey galiba. Sanırım Elif'i seviyorum hemde çok.Bursa da gezmeye devam ediyoruz. Ulu cami, Emir Sultan, Tophane Surları gibi arihî yerleri geziyor bol bol resim çekip sosyal medyada paylaşmayı da ihmal etmiyor Elif. Ben mi? O beni etiketliyor o yüzden gerek görmüyorum. Zaten sosyal medyada kendi paylaştığım birsey olduğu söylenemez. Hep etiketlerden faydalanıyorum. Kaç saattir geziyoruz bilmiyorum o kadar yoruldum ki biran önce oturacak bir yer bulup, bir şeyler yemek istiyorum.
Yorgun bir halde yemek için sade ama hoş tarihî yapısı olan bir cafeye girdik, ama kapıdan içeri gidince karşımda gördüğüm manzarayla birden durmam ile Elif 'in bana çarpıp durması bir oldu. Elif'in sızlanarak söylenmesini duymuyordum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL HIRSIZI
Teen FictionDerslerin başlamasına on gün kala Bursa'ya geldik, hem şehri keşfetmek hem de eğlenmeyi amaçlayarak. Ama tabiki beklediğimiz gibi olmamıştı, daha geldiğimiz gün benim çantamı motosikletli biri gasp etti. Direnmem üzerine hızla çekmesi düşüp ko...