Derslerin başlamasına on gün kala Bursa'ya geldik, hem şehri keşfetmek hem de eğlenmeyi amaçlayarak. Ama tabiki beklediğimiz gibi olmamıştı, daha geldiğimiz gün benim çantamı motosikletli biri gasp etti. Direnmem üzerine hızla çekmesi düşüp ko...
Cem'in düğünü geçen hafta oldu. Bana kalırsa meyhaneye gider, bu geceyi unutana kadar içerdim. Yanımda Nazlı vardı ve onun sözünü dinledim onunla birlikte uzun zamandır uğramadıım evimize gittik. Beşevlerde olan bu evde annemlerin odası alt katta, Nazlı'yla benim odam üst katta, daha doğrusu üst kat bize ait gibiydi. Nazlı terası kendi zevkine göre döşemiş, âdeta huzur dolu bir yer haline getirmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben koltuğa geçip otururken, Nazlı elinde iki fincan kahveyle geldi. Kahvelerimizi sessizce içerken, biten fincanı ortada duran ahşap sehpanın üzerine bıraktım. Nazlı da aynı işlemi yaptıktan sonra elini dizine vurup yatmamı işaret etti. İkiletmeden kafamı usulca dizlerine koydum. Elleri saçlarımın arasında dolaşırken, bir hafiflik çöktü üzerime. Tam konuşmak için ağzımı açmak üzereyken, Nazlı konuşmaya başladı;
" Senin için zor bir gece ama yaşadığın her şey gibi buda geçici. Geçmişe takılıp kalmak yapılan hatalardan biridir. Sen güçlü bir iradeye sahip olduğun için çok şanslısın. Üzerinden uzun zaman geçmiş olması da senin artılarının arasında. En önemlisi ise artık evli bir kadın. Kendini üzerken ilk önce bunu düşün olur mu?"
Bildiğim şeyleri başka bir ağızdan duymak, iyi geldi biraz. Zaman herşeyin ilacı gerçekten unuttuğumu sandığım herşey tek tek tozlu raflardan çıkıp, daha dün yaşanmış gibi baş köşeye oturdu. 5 sene önceki duygularımla, şimdi hissettiğim duygular çok farklı.Sevdim hemde çok. Seda'yı görünce kalbim acımıştı ama şaşkınlığım daha fazlaydı. Onunla çok hayal kurmuştum, evliliğe dair hatta çocuklarımız bile olmuştu. Şimdi ne düşündüğümü, ne hissettiğimi bilemez haldeyim.
Peki ya Seda, o ne hissetti beni görünce? Gözlerinde sadece bitmeyen kini gördüm. Beni hala affetmiyor olması, çok canımı yakıyordu. Tamam bitmişti, böyle düşman olarak kalmayı kesinlikle istemezdim. Onu çok aramıştım hiçbir iz bulamamışken, bu şekilde karşıma çıkması çok canımı yakmıştı.
Sabah, Nazlı'nın hazırladığı kahvaltıyı yaptıkdan sonra birlikte çıktık evden. Emniyete geldim, makinaya bozuk para atıp kahvenin olmasını bekliyordum. arkamda bir kaç kişi sıra beklerken aralarında, balayından dönen Cem için, evliliğini kutlamak adına eğlence düzenleyeceklerini konuşuyorlardı. Hiç duymamış gibi, kahvemi alıp hızla asansöre doğru yürüyüp odamın olduğu kata çıktım. Memurlardan biri seslenince, sesin geldiği yöne döndüm;
