GÖNÜL HIRSIZI

4.TESADÜFF

Okuldan sonra eve gelmiş, yatağımda yatarken karakolda şikayetçi olan kızı ikna etmek için dil dökerken, Oğuz'un sırtını duvara yaslamış bana  bakarken, çapkın gülüşü gelmişti hatırıma.Neler oluyordu  bana böyle anlam veremiyorum, bir haftayı geçmişti, son karşılaşmalarının ardından, ama tarif edemediği bir boşluk vardı içimde. Kalkmak için doğruldum kulaklığı çıkardığımda  duyduğum sesle salona yöneldim. Odamın kapısını açınca karşımda Elif' i elinde viledanın sapını mikrofon yapmış, bağıra bağıra daha doğrusu böğürerek;  "Ben kalender meşrebim " şarkısı eşliğinde temizlik yaparken gördüm. Ama ne temizlik. Halılar kalkmış, koltuklar çekilmiş, perdeleri bile çıkmıştı pencereden.

Beni  görünce, kapıdan kolundan çekerek ortaya getirdi ve sözde mikrofonu bana  doğru uzattı, bu sefer müzikte değişmişti.
" chuck beryy 'nin johnny b good" şarkısını söyleyerek değişik hareketlerle dansını sürdürürken  gülmekten gözlerimden yaş geliyordu  ama Elif değişik dansına devam ediyordu. Ah bu Elif  ne de güzel enerjiye sahipti.  Benim  de yardımımla temizlik bitmişti, ama Elif'in enerjisi devam ediyordu.

Muhteşem dansı, kapının çalınması durdurabilmişti. Iki gün önce tanıştığımız komşu teyze vardı.Teyze dediğime bakmayın tahminen 60 yaşlarında tonton yanaklı şirin bi teyze.

" Hoş Geldin Nazife teyze içeri gel. "

"Rahatız etmeyeyim  yavrum."

"Estafurullah o nasıl söz gel sen " diyerek içer aldım  yaşlı kadını. Elimde tuttuğu tansiyon aletini göstererek;

"Tansiyonumu ölçüver evlâdım, kafamı kaldıramıyorum sabahtandır. Torunum gelecekti ama hayırsız gecikecekmiş bende beklemek istemedim onu size geldim." dedi.

" İyi yaptım teyzem ."

Tabi bu arada Elif kapının arkasına geçmiş, muhteşem dansına devam ediyordu. ona bakarak tebessüm ettim Nazife teyze ile içeri geçmiştik.

"Tansiyonun normal teyzem,yoruldun heralde otur dinlen biraz."

Elif yorulmuş olacak ki çay tepsisiyle içeri girdi. Yarım saat geçmişti ki Nazife teyzenin milattan kalma telefonu çaldı;

" Efendim  kuzum, tamam iniyorum ben şimdi."

"Gel ben yardim edeyim sana aşağı inerken. "  

" Ben yaşlı mıyım da yardım edeceksin?"

Elif, altta kalır mı hiç gözlerini devirerek;

"Aaaa hiç olur musun pamuğum ben bana spor olsun diye şey ettim." dedi kıkırdayarak.

Nazife Teyze aşağı indi. Elif yorulmuş olacakki sessizce oturdu koltukta bir süre sesi  çıkmadı. Ama birden yüksek sesle  sıçrayınca korkuttu beni.

"Pamuğumun tansiyon aleti burada kalmış,indireyim de allah korusun lazım olacağı tutar. Bak ya illa bana o spor u yaptıracak."

Elif, tansiyon aletini alıp aşağı indi. Çok geçmemişti ki  Heyecanla "Filiz " diye bağırdı.  Biran panikledim kötü birşey olduğunu düşünerek.

" Bil bakalım bu  kuzu kim?"

" Nerden bileyim Elif, yüreğim ağzıma geldi niye bağırıyorsun."

" Bizim yakışıklı komser"

" Nerden bizim oluyormuş?"

" Filiz sende lafın  gelişi  dedim"

Akşam yemeğimizi yedikten sonra,  okulda aldığımız notlara baktık. Biraz  zorlayacak gibi dersler bizi ama pes etmek yok o diploma alınacak. Gözlerimde yanma başlayınca kitapları kapatıp, odalarımıza geçtik. Ama  beni  bir türlü uyku tutmuyordu. Ankara' da uyuyamadığım gecelerde, ballı papatya çayı içer sonrasında uyurdum, ama onun yerine müzik dinlenmeyi tercih eder olmuştum son zamanlarda.

Fakülte, ilk başlarda zor gelse de şimdilerde ikimizde  adepte olmuş ilk senemiz olmasına rağmen baştan sıkı tutuyor, herşeyi not etmeyi ihmal etmiyorduk.Hatta üçüncü senesinde olan iki kızla arkadaş olmuş, onların tecrübelerinden yararlanıyorduk. Hatta Elif in erkek arkadaşı da vardı, o kadar  uyarılarıma rağmen. Elif deli dolu bir kız evden okula okuldan eve bi hayat kesinlikle kendisine göre değildi.Hafta sonu Elif in ailesi geleceklerini haber vermişlerdi. Telefon ile sürekli görüşsekte,  özlem vardı.  Ailelerimiz her ne kadar bizi  sıkmasada, özgür olacağımız düşüncesiyle büyük bir mutlulukla yerleşsekte, aile özlemi başlamıştı biraz da olsa. Ben babama çok bağlıyım. Annem de benim için elbette önemli  ama babam  bir tık ağır basıyor bende. Annemin bizi biraz kontrol etme gibi bir özelliği var ve bu durum birazcık sıkıyor olabiliyor. Ama babamda herşey relaks dünya  yansa umrunda olmaz, o eğlendi mi ona bakar.

Geç kaldığım için hızla spor ayakkabılarımın ipini ayağının sol tarafına sokuşturup,acele ile evden çıktım. Merdivenleri inlerken, ayakkabının ipi çıkmış ve üstüne basmıştım ışıkların sönmesi üzerine, dengemi kaybettim. Son anda merdiven demirlerinden tutularak toparlamaya çalıştım ama, ne olduğunu anlamadan popomun üzerinde merdivenlerden kayarak düştüm. Sonrasında, kapının önünde diz çökmüş ayakkabılarını giyen Oğuz'un üstünde buldum  kendimi. Yaşadığım  şaşkınlıkla adamın yüzüne bakarken, duyduğum sesle irkildim.

" Üzerimden kalkmayı düşünüyor musun?"

"Özür dilerim. "

" Sen burada mı oturuyorsun?"

"Evet"

Seslere Nazife teyze kapıyı açınca ;

" Ah  kuzum ne oldu?"

"Benimde gözüm yollarda kalmıştı, bu baş belası nerelerde diye.Kızım sen ne zaman normal bir şekilde çıkıcaksın benim karşıma. "derken oldukça şaşkındı Oğuz .

"Ne münasebet ben niye çıkıcakmışım senin karşına."

" Yerin rahat herhalde kalkmadığına göre

" Meraklı değilim sana bilerek yapmadık ya"

Nazife teyze şaşkın halde izledi olanları.

"Siz tanışıyor musunuz?"

Ikimizde senkronize bir şeklilde;
"HAYIR " dedik.

Üzerine söyle bi baktıktan sonra  gitmek  üzere merdivenlere yöneldim.

" Sen beni takip filan mı ediyorsun?"

Suratına  anlamadım der dibi bakınca;

" Ne bakıyorsun koca bursa' da yermi yoktu, babaannemin komşusu olmuşsun."

"Sen ne saçmalıyorsun, sadece kötü bir tesadüf bu. Ayrıca sen kendini ne zannediyorsun ne takip edecegim seni."

Nazife teyzeye utanarak "iyi günler " dedikten sonra fakülteye gitmek üzere çıktım apartmandan.

Kampüste Elif i zor da olsa buldum. Anlatmam  gerekiyordu.
Olanları alaycı ifâde iledinleyen Elif 'in ilk kelimesi;

"Oha ama Filiz ."oldu

Oğuz ise babaannesini kırmamak için içeri girmiş ağrıyan bileğine buz torbası tutuyordu. Tabi yaşlı kadını pür dikkat dinleyerek;

"Yeni taşındılar buraya bir de Elif var, o da çok hanım bi kızcağız. Filiz de iyi kız ben giderim onlar gelir sağolsunlar."

Oğuz tebessüm etmekle yetindi babaannesine.

"Ben gideyim artık Nazife sultan, geç bile kaldım. " dedikten sonra hızla çıktı evden.

Derslerimiz bitmiş eve doğru yürümeye başladik.
Elif hala benimle dalga geçiyolar kendi kendine gülüyordu. Apartmandan içeri girdiklerinde Nazife teyzenin dairesinin önünde durduk daha doğrusu Elif durunca ben de durmak zorunda kaldı.

" Bakalım best model burada mı hala." deyip hızla zile bastı....