En son 1 ay önce yazmışım Chanyeol'u neden çağırdığını hatırlamıyorum bile. Bir şeyler sallıycaz şimdi hahahahaha
"Beni çağırmıştınız profesör." Chanyeol'un sesini duyduğumda şaşkınca esmere baktım. Az önce yanında oturduğum ve dinlemediğim bir konuşmanın içinde büyük ihtimalle Profesörün onu çağırdığını söyleyen arkadaşım. Siktir...
"Doğru saat ne çabuk 1 olmuş."
Chanyeol'un geleceğini biliyordu. İkimizinde eğitim hayatını riske atacak bir şey yaptığına inanamıyordum. Aslında aklı başında zeki de bir profesör olmasına rağmen nasıl böyle acemice bir şey yapmıştı. Ya Chanyeol bizi görseydi. Tamam belki Chanyeol bir şey demezdi ama ya yanında biri olsaydı. Bu yaptığına inanamıyordum ama madem bu noktaya gelmiştik. Bu oyunu iki kişi oynardı.
Hemen yüzümün hizasında gururla dik dik duran aletine karşı yüzüme bir sırıtış oturdu. Birazdan yapacağımdan sonra asıl ceza alacak kişi ben olacaktım ama bunda hiçbir sorun görmüyordum. Her şekilde kazanıyordum.
Dudaklarımı esmerin aletinin ucuna bastırdığımda verdiği tepkiyi ölçmek için göz ucuyla onu izliyordum. Chanyeol ile konuşurken yüzüne takındığı gülümsemesi bir saniyeliğine dondu. Sağ gözünün seğirdiğini gördüğüme yemin edebilirdim. Ancak öyle hızlı toparlamıştı ki Chanyeol'un yakalayabildiğinden şüpheliydim.
Dudaklarımı tekrar başına bastırdığımda bu sefer küçük bir kelebek öpücükten çok daha uzun tuttum teması. Bir elimle dengemi sağlamaya çalışıyorken diğer elim testislerine masaj yapmak için bacaklarının arasına süzüldü. Baş parmağım ağır ağır, nazikçe altındaki deriyi okşuyordu. Jongin'nin testisleri hassastı. Bu yüzden başımı kaldırıp kendini sıktığı için kasılan yüzünü gördüğümde hiç şaşırmamıştım.
"İyi misiniz efendim? Hemşireyi çağırmamı ister misiniz?" Chanyeol birden anlattığı şeyi bırakıp endişeli bir sesle konuştu. Esmer Profesör sanki beklediği şey buymuş gibi küçük bir inleme bıraktı. Chanyeol'un yüzündeki ifadeyi göremiyor olsam da az çok tahmin edebiliyordum. Büyük ihtimalle şuan ne olduğunu anlamadığı için endişeli bir şekilde profesöre bakıyordu.
"İyiyim." Jongin hızlı bir şekilde yanıtlamaya çalıştı öğrencisini. Dudaklarım hala aletinin başına işkence ederken parmaklarım nazikçe testislerine masaj yapıyordu. "Bazen kasıklarıma bıçak saplanıyormuş gibi bir sancı giriyor. Önemli bir şey değil." Dudakları yukarı doğru kıvrıldı cümlesini bitirir bitirmez. Çok iyi bir oyuncusunuz Bay Kim. Size daha önce birisi söylemiş miydi bunu?
Şuan bulunduğum pozisyondan dolayı pek rahat değildim. Jongin'nin halı yer kaplaması ise dizlerimi acıtıyordu. Chanyeol tekrar Amerika'daki eğitimiyle ilgili bir şeyler anlatmaya başlayınca Jongin'nin bakışları benimle buluştu. Diğerinin şüphelenmemesi için oldukça küçük bir bakışmaydı ama esmerin gözlerimdeki masum bakışa zıt olan dudaklarımdaki sırıtışı görmesi sağlamıştım.
Dudaklarımı tekrar aralayarak bu pozisyonda alabildiğim kadarını ağzımın içine aldım. Jongin'nin hmmlayarak Chanyeol'u onayladığını duyabiliyordum. Chanyeol'a mı yoksa bana mı tepki verdiğinden emin değildim sadece.
Şimdi emmeye kalkarsam ıslak bir ses çıkaracaktım ve kesinlikle yakalanmamıza sebep olacaktı. Bunu istemiyordum. Esmere acı çektirmek keyifliydi. Ona kendi ilacını tattırıyordum. Yanaklarımı içeri doğru çekerek onu daha da sıkıştırdım. Dilimin altındaki aletinin damar gibi attığını hissedebiliyordum. Dilimin pürüzlü yüzeyi her temas ettiğinde seğiriyordu. Profesörün zor durumda olması gerekiyordu ancak neden ben de inlememek için kendimle savaş veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Profesör Kim//SEKAI
FanfictionDudakları dudaklarıma yaslıyken parmaklarının sımsıkı kavradığı kalça yanaklarımı ikiye ayırdı. Nefesimi tutmuş bir sonraki hamlesini bekliyordum. "Acımayacak Sehun" diye fısıldadı deliğime doğru Jongin. Deliğime çarpan nefesi dudaklarımdan tutmaya...