3. BÖLÜM - EV SAHİBİ

12.7K 1K 646
                                    

Bölüm Şarkısı: Onur Can Özcan - Yalnızlığın Ezgisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkısı: Onur Can Özcan - Yalnızlığın Ezgisi

~

"Elimiel?"

Ne güzel bir kelimeydi bu böyle. İnsanın dilinde adeta kayıyor, hoş bir tat bırakıyordu. Ne demekti peki? Hangi dildeydi ve bu adam bu kelimeyle neyi kast ediyordu?

Biliyorum, böyle bir durumda ne anlama geldiğini bile bilmediğim bir kelimeyi sorgulamak çılgınlıktı, hatta düpedüz aptallıktı ancak doğru düşünemiyordum. Yaşadıklarım artık bana ağır geliyordu ve ben bu ağırlığın altında eziliyordum.

"Lütfen bana zarar verme," dedim korkuyla. Ellerim havada ve az önceki şokun etkisinden dolayı düşürdüğüm telefonum yerdeydi. Hala açık olan flaş ışığı yüzlerimizi aydınlatıyordu.

Ölüme en hazır insan bile ölümle burun buruna geldiğinde yaşamak için çırpınırdı ve ben, düşersem bayılırım derken, başka bir aksiyonun içinde bulmuştum kendimi. Buna rağmen bayılmamış, hatta ölmemek için yalvarma evresine geçiş yapmıştım.

En son bir tüfek gördüğümde on üç yaşımdaydım. Dedem avcılıkla fazla haşır neşirdi ölmeden önce, onun tüfeği her zaman baş köşede dururdu. Öldüğünde bir anlamı kalmamış ve amcamlar tarafından satılmıştı. Sonra onun parasını yemişlerdi tabi. İşte o zamandan beri tüfek görmemiştim ve şimdi bu kadar yakından, üstelik namlu yüzüme doğrultulmuşken yeniden görmek ödümü patlatıyordu. Zaten çocukken de korkardım ama en azından o zamanlar böyle bir münasebetim olmamıştı.

"Aç gözlerini," dedi adam. Sesi az öncekine nazaran daha normaldi. Boğuk değildi. Birkaç kez öksürüp bu boğukluğu gidermişti.

Korkuyla araladım göz kapaklarımı. Yeniden namluyla karşılaşacağım diye öyle endişeliydim ki, onun yerine bir çift mavi göz görmek epey rahatlattı beni. Nitekim ellerimi indirme cesaretini gösteremedim.

"Kimsin sen? Bu saatte burada ne arıyorsun?"

Ciddiyetle sorduğu sorular karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Yola çıkış sebebim, rotamı belirleme yöntemim ve tabi yaşadığım kaçma kovalama sahnesi bir film gibiydi ama en absürtünden ve eğer anlatırsam muhtemelen bir taraflarıyla gülerdi.

"Kayboldum!" dedim tek kaşını kaldırdığında. Anlık yükselişim yüzünden kaşları çatılmıştı adamın. İtiraf etmek gerekirse her kadının dikkatini kolayca çekebilecek bir yüzü vardı ve elbette bu yüzü bir kere görünce unutmak epey zor olacaktı. Ancak benim dileğim bir an önce buradan gitmek ve bu yüzü hafızamdan silmekti.

 Ancak benim dileğim bir an önce buradan gitmek ve bu yüzü hafızamdan silmekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BAHT AÇMAZI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin