Elften

908 101 45
                                    

Benden birkaç adım ayrıldı.

"Ne?"

"Hoseok, yapamam."

Ellerini göğüsünde birleştirmişti.
Bir iç çekip konuşmaya başladı.

"Neden Yoongi?"

Ben ise asla ona bakmıyordum. Gözlerim yerdeydi, ve şu an biraz gergin olduğum için parmaklarımla oynuyordum.

"Bilmiyorum, kötü hissediyorum. Yanlış bir şey yapıyor gibi hissediyorum."

Gözlerimi yerden onun gözlerine çıkardığımda, yumuşak bir ifadesi olduğunu görmüştüm. Tersleyeceğini ya da sinirleneceğini düşünmüştüm fakat tam tersi oluyor gibiydi.

"Ah Yoonie'm, seni anlıyorum. Seni resmen bir eşya gibi kullanıp atacağımı düşünüyorsun. Ama, ben sana asla öyle bir şey yapmam bebeğim."

Sakin adımlarla bana tekrar yaklaştı.
Yavaşça kulağıma doğru eğildi, ve fısıltıyla konuşmaya başladı.

"Yoongi."

Fısıldayarak konuşması zaten yeterince beni etkilemiyormuş gibi, adımı söylemesi...
Sanırım cehennemin kapıları açılıyor.

"İlgimi öyle çekiyorsun ki."

Bir eli çenemi okşarken, diğer eli belimdeydi.

"Sana âşık değilim."

Belimde olan eli okşamayı bırakıp beni kendine doğru çekti.
Bu hareketiyle anlık afallayıp ona baksam da, ardından gözlerimi yere
indirmiştim.

"Ama olmayı çok isterim."

Başını omzuma yerleştirip kollarını bana sarmıştı.

"Seni sevmek istiyorum Yoongi. Seninle güzel anılar biriktirmek istiyorum. Her şeyim sen ol istiyorum."

Başını omzumdan ayırıp ellerini belime yerleştirdi, ve gözlerime baktı. Ben de gözlerine bakıyordum.

"Yoongi, benim her şeyim olur musun?"

...

Hoseok...

BEN SENİN AYAKKABIN BİLE OLURUM.

İçimden böyle bağırmak geliyor fakat, hayır sayın minsugacheonjaejjangjjangmanbboongbboong, böyle bir şey olmayacak.

Sakin olup adamın sorusuna cevap vermelisin.

Sakin olup. DÜŞÜNMESİ VE SÖYLEMESİ NE KOLAY.

Gözlerinin içine baktım, ve cevabını konuşarak vermemeye karar verdim.

Ellerimi onun yanaklarına koyup kendime çektim, yavaşça ve hissederek öpmeye başladığımda karşılık vermesi gecikmemişti. Ve o, gülüyordu. Yani ben şu an onu tam olarak gülümsemesinden öpmüştüm!

Tanrım... BU ÇOK GÜZEL!

Ellerimi yanaklarından çekip kollarımı boynunda bağlamıştım.
Benim üst dudağımı dişlerinin arasına alıp çekiştirdiğinde amacının ne olduğunu anlayıp ister istemez gülümsemiştim. Ve o da benim gülümsememden öpmüştü.

Dudaklarımdan ayrılıp bana baktı.

"Kaldığımız yerden devam edebilir miyiz sayın Minsugacheonjaejjangjjangmanbboongbboong?"

Bir dakika, o bU İSMİ NEREDEN BİLİYOR?

Kollarımı boynundan indirip omuzlarına koydum.

"Bir dakika, sen o ismi nereden biliyorsun?"

A Snap | yoonseok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin