34. Bölüm; Kendine gel Aiden

502 30 114
                                    

Via; Emma❤

Medyada ki şarkıyı dediğim yerde açmayı unutmayın!! İyi okumalar🥰

"Bu kadar kör olma!!" Bağırmıştı. Geri çekildim. Bağırdığını farkettiğinde çatık kaşları eski halini aldı "özür dilerim bağırmak istememiştim" Göz yaşlarımı sildim

"Önemli değil. Artık okula gidelim geç oldu." Kafasını olumlu anlamda salladı. Ryan bana hiç bir şey yapmadı. Aiden neyden bahsediyor? Bir şey yapsaydı bilirdim. Asıl ben ona ihanet ettim. Aiden ı öptüm. Saçlarımı çekiştirip yan tarafa attım.
........

Bahçeye girdiğimizde durdum ve o kocaman binaya baktım

"Sence burada bir yerlerdeler mi?" Aiden yanımda durdu

"Umarım öyledir" Yürümeye devam edecekken kolumdan tuttu

"Birazcık çatıda oturalım mı?" Dudağımı ısırdım

"Aslında b-"

"Lütfen ?" Öyle bir bakmıştı ki, kıyamadım. Derin bir nefes verip kafamı olumlu anlamda salladım. Hafif bir şekilde gülümsediğinde karşılık verdim. Dakikalar içerisinde çatıya çıktığımızda oturdum. O da yanıma oturdu. Sessiz bir şekilde yan yana oturduk.

"Sürekli belayı kendine çektiğini farkettin mi ?" Yüzümü buruşturdum

"Nasıl yani ?" Gülümseyerek gözlerime baktı

"Küçükken de bu kadar başbelasıydın diyorum. Sürekli belayı kendine çekiyorsun. " Gülümsedim.

"Ne diyebilirim ki? Karşı konulamazım" Saçımı savurduğumda kahkaha attı. Ardından gülüşü yavaş yavaş soldu

"Bence de öyle. Karşı konulamazsın. Bay Robert haklıydı. Benim zaafım sensin ve beni savunmasız kılıyorsun" Kaşlarımı çattım

"Kötü bir şey gibi söyledin ve bu hiç hoşuma gitmedi" Omuz silkip gökyüzüne baktı

"Kötü bir şey değil. Birine aşık olmak bence çok güzel bir şey... Hele ki karşılık alabildiğinde" Yüzünü inceledim. Sarı saçları alnına düşmüş, çene kasları sıktığı için oynuyordu. Yanağında ki çiller ona daha önce fark etmediğim kadar yakışıyordu. Saniyeler sonra kafasını bana döndürdüğünde mavi gözleri gözlerimle buluştu. Aniden heyecanlanıp panik yaptım ve önüme döndüm. Ah... Ne aptalım!!

"Daha önce karşılık almış gibi görünüyorsun" Dedim panikten titreyen sesimle. Düşünür gibi bir ses çıkarttı

"Sanırım hayır ve bu da benim lanetim. Küçükken o hatayı yapmamalıydım." Dudağımı ısırdım ve gökyüzüne bakmaya devam ettim.

"Ne hatası?" Derin bir nefes verdi

"İlk tanıştığımız zamanlarda benden hoşlanıyordun Jessy kabul et. Bana söylediğin o günü hiç unutmuyorum" Utançtan yanaklarım kızarmıştı

"O günü hiç hatırlamasak mı?" Kahkaha attı.

"Seninle tanıştığımızdan beri sürekli tartışıyorduk. Senin benden nefret ettiğini düşünüyordum. O yüzden bende senden ediyormuş gibi davranıyordum" Kafasını iki yana salladı "Çocukluk işte. Beni doğum gününe çağırmıştın. Sana hediye almadığımı söylediğimde bana kendi hediyelerinden bir tanesini verip 'en sevdiğim hediyemi, en sevdiğim çocuğa vereceğim. Herkesten daha çok sevdiğim. Annem böyle söyledi. Herkesten çok sevdiğim kişiyle büyüyünce evlenebilirmişim' demiştin." Tekrar kahkaha attı. Gülümsedim ve saçlarımı arkaya attım

"Bu da seni seviyorum demenin bir yoluydu sanırım" Gözlerinin içi parladı

"Gerçekten seviyordun değil mi?" Yüzüne baktığımda gülümsemem soldu. Ona umut vermemeliyim. Şu an da Ryan ı seviyorum unutmamalıyım

Melez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin