Selamm
Ben geldim ayol dksmsls
Hadi yıldıza bastık mı bastık mıı
***
Atalay Bartu: Selam
Atalay Bartu: Selinay Hanım ile görüşecektim?
Selinay: Selinay Hanım'a şu anda ulaşılamıyor beyfendi
Selinay: Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz
Atalay Bartu: Kendisi neyle meşgul acaba?
Selinay: Duman beyi beslemekle meşgul
Atalay Bartu: Pekâlâ
Atalay Bartu: O zaman kendisine aldığım bir kutu çikolatayı geri götürmek mecburiyetindeyim sanırım
Selinay: BİR KUTU ÇİKOLATA MIĞ
Selinay: Nerede nerede nerede
Atalay Bartu: Jsnsksmsldö
Atalay Bartu: Camdan bak
Telefonumu yatağa fırlattığım gibi koşa koşa cama gidip perdeyi çektim.
Oha!
Cidden oradaydı.
Kafasını kaldırıp bana sırıtarak bakınca kaşlarımı kaldırarak ona baktım.
Gözün onun kucağındaki kutuya kaymayacak Selinay.
Sakın kaydırma.
Of ama kutu da mükemmel sırıtıyo. Evet kutu bana oradan sırıtıyor göz kırpıyor ben buradayım diyor.
Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken elim ayağıma dolaştı.
Kapıya doğru koştum ama yerdeki yastığıma takılıp yere düştüm.
Hayır bağırmayacaksın!
Yerden doğrulurken dizimin sızladığını hissettim ama umursamadım. Yastığı kaldırıp yatağıma fırlattım. Ardından hızlıca önüme dönüp odadan çıkayım derken kapalı kapıya tosladım.
Kapıyı açmayı unutmuşum!
Sakinleşip kapıyı açtığım gibi kendimi odadan dışarı atmıştım. Ama koridordaki uzun halıya takıldığımda duvarın dibinde duran küçük sehpaya başımı çarparak yere düştüm.
Sanırım dünya dönmeye başladı.
Güç bela yerden kalkıp gidecekken telefonumu unuttuğum için yerimde tepinip tekrar odama girdim.
O sırada telefonumu bile nereye fırlattığımı hatırlamıyordum.
Çalışma masamın kenarındaki kalın test kitabına kolum çarptığında kitap çıplak ayağımın üzerine düştü.
Bağırma bağırma bağırma!
Ayağımı ufalayıp yatağın üzerinde gördüğüm telefonumu elime aldım. Koşarak tekrar koridora çıktığımda annemle babamın odasını hafifçe araladım.
İlk önce tek gözümü ardından diğer gözümü açarak odaya baktım.
Ohh
Çok şükür uygunsuz bir şey yok.
İkisinin de horul horul uyuduğunu görünce yavaşça kapıyı kapattım.
Salonda geçip kapıya uçtum ve asılı duran ince hırkamı giyindim. Bakkala giderken kullandığım terlikleri de giydiğimde hazırdım. Saçımı felan düzeltip kenardaki anahtarlıkları aldım. Kapıyı açıp çıktım ve yavaşça kapattım.
Hemen merdivenleri tek tek inmeye başladığımda kendi ayağımın üzerine basmam sonucu kıçımın üzerine bir güzel düşmüştüm.
Hay lanet!
Doğrulup bütün merdivenleri indim.
Binanın kapısını güçlükle açtığımda nihayet ölmeden dışarı çıkabilmiştim.
Nefes nefese öne çıktığımda ardımda bıraktığım bina kapısı kapandı.
Atalay bana neden gözlerini pörtleterek bakıyor?
"Kutuyu ver." dedim. "Buraya kadar ne ölüm sahneleri yaşadım bilemezsin!"
Bir kutu çikolataya hangi gerizekalı hayır der?
"B-başın." dediğinde kaşlarımı çattım.
Şu an sağ alnımdan bir şey yanağıma doğru ılık ılık akıyordu ve nedense canımın yandığını hissediyordum.
Ah hayır! Koridordaki küçük şeytan sehpa!
Zaten sokak karanlıktı ama daha da bir kararınca elim başıma gitti.
Bayılma bayılma bayılma!
Çoktan düşmüştüm bile.
"Selinay!"
Hepsi senin yüzünden pis minik kedi sevdalısı!
***
Ne oldu yaw öyle
Skxmspsl
Öptüm 😘
S.D.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEDİ |Yarı Texting (FİNAL)
Teen Fiction055********: Kedileri sevdiğin kadar sevsen ya beni.. 055********: Bir kaba kalbinin yarısı koyup önüme bıraksan ya.. 055********: Okşasan saçlarımı.. 055********: Bende koklasam seni.. 055********: Sırnaşsam yanına.. 055********: Kıvrılsam kalbinin...