Her yer karanlıktı. Koşuyordum çaresizce koşuyordum... Islak, nemli, boş koridorlar üzerime üzerime geliyordu.Arkamdan birtakım sesler geldiğini duyuyordum; ama korkumdan arkama dönüp bir türlü bakamıyordum kim olduklarına.Ayağım bir yere takıldı ve yüzüstü yere çakıldım.Yerde sürüklenerek ilerlemeye çalıştım; ama ayağım yüzünden hızlı hareket edemiyordum.Ayağımı çok kötü sürtmüştüm. Oluk oluk kan akıyordu.Tam anlamıyla sakardım!Hareket ettiğimde bacağım acıyordu.Daha fazla mücadele etmenin bir anlamı yoktu.Olan olmuştu artık.Bu okulda sıkışıp kalmıştım ve yardımıma gelecek biri bile yoktu.
Tereddütle arkama baktım.Lunapark festivalinde girdiğimiz korku tünelindeki adamı gördüğüm zaman çığlığı bastım."Lütfen...Lütfen biri yardım etsin." derken bir yandan da akmaya başlayan gözyaşlarıma mani olamıyordum.Adam"Kimse seni duyamaz seni pis varlık!Seni o tünelde yakalayamadım;ama bu sefer elimden kaçamayacaksın."dedi yüzünden o pis sırıtmasını benden esirgemeden.Bana daha çok yaklaştı.Yaklaştı,yaklaştı ve yaklaştı...Artık kurtalamayacaktım. Kendimi koruyamayacak kadar acizdim.Böyle olduğum durumlardan nefret ediyordum.Bu bulunduğum duruma bir kere daha lanet ederken adam veya irate denilen varlık elleriyle beni tutmak için uzandı yere eğilerek.Bu hiçlikte beni kimsenin duymayacağını bile bile bir çığlık daha attım.Gözlerimi sımsıkı kapatıp olacakları bekledim.
Birden uykumdan uyandım.Sağıma ,soluma döndüm.Yatağıma dokundum.Odamdaydım.İçimden bir oh çektim.Hiçbir şey olmamıştı.Sadece bir kabus görmüştüm.Yatağımdan kalktım ve banyoya gidip yüzüme soğuk su çarptım.Gördüğüm kabus çok gerçekçiydi.Böyle bir şey nasıl olabilirdi?Gidip yatağımın üzerine oturdum.Aklıma birden dünkü olaylar geldi.James bana saçma sapan şeyler söylemişti.Büyük bir ihtimal onun anlattığı bu deli saçması şeyler neden olmuştu kabus görmeme.Onun yüzünü görmek istemiyordum.
Başıma birden nereden geldiğini anlayamadığım bir ağrı saplandı.Dizlerimin üstüne çöktüm.Sımsıkı kafamı tuttum.Ağrı çok kötüydü.Kendime hakim olamadım ve çığlığı bastım.Bunu duymuş olan annemler hemen yanıma koştular."Kızım neyin var böyle?"dedi annem endişe dolu sesiyle."Bil-bilmiyorum.Başım sanki çatlayacakmış gibi!!!"dedim.Annem ve babam beni yerden kaldırıp yatağa yatırdı.Babam" Kızım bugün okula gitmiyorsun.Eve hemen bir doktor çağırıyorum ve kontrole geliyor."dedi.Başımın ağrısından cevap veremiyordum.Gözlerimi sımsıkı kapattım ve geçmesi için dua etmeye başladım.
Ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum;ama doktor gelmişti ve beni muayene etmişti. Annemlere"Kızınızın tam olarak neyi olduğunu bilmiyorum;ama gözleri kızarmış ve anlayamadığım bir baş ağrısı var."dedi.Devam etti bir süre bekleyip."Aslında aklımda bir hastalık var; ama sizi endişelendirmek istemiyorum.Başka bir şey de olabilir.Bir haftalık rapor veriyorum.Bu süre zarfında eğer iyileşmezse o zaman tekrar arayın beni.Sizinle konuşmam gereken ciddi bir konu olduğunu söylemem gerekiyor maalesef.Tabii eğer bu bir haftalık sürede iyileşmezse."dedi.Annemler "Tamam doktor bey."dediler ve onu odamdan çıkardılar.Çıkardıklarını kapı sesinden anlamıştım;çünkü gözlerimi muayeneden sonra yine kapatmıştım sımsıkı.
Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum.Bir bilemediniz ikidir diye düşünürken gözlerimi açıp telefonumun ekranına baktığımda tam tamına dört gün geçtiğini gördüm.Yani ben tam dört gündür yatıyordum.Üstüne üstlük başım hala ağrıyordu.Neyse ki biraz olsun hafiflemişti ilk güne göre.
Telefonuma baktığımda gözüme cevapsız aramalar ve mesajlar ilişti. Elli cevapsız arama ve on beş mesaj.Bu aramaların hepsi James'tendi.Mesajlara girdiğimde bunların beşinin Simone'dan onunun da James'ten olduğunu gördüm.Simone'un ne yazdıklarını baktım.Beni çok merak etmişti ve nerede olduğumu soruyordu mesajlarda.İlk gün sonunda eve gelmiş olacak ki sonraki günler bana mesaj atmamıştı.Annem durumu izah etmiş olmalıydı.Ardından James'in mesajlarına girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine sen (!)
Ciencia FicciónBu öykü bir genç kızın hayatında istememesine rağmen bir süre sonra yakınlaştığı çocuk ile olan aşkı anlatıyor... Acaba her şey yolunda gidecek mi? Her yer karanlıktı. Koşuyordum çaresizce k...