Yanlış olan neydi karşımızdaki insanın düşündüğümüz gibi çıkmaması mı? Yoksa o insandan kapasitesinden fazlasını istememiz mi ? Suç kimdeydi beklentiye giren bizde mi? Yoksa düşündüğümüz gibi çıkmayanda mı? Cevap vereyim suç ikimizde. Peki bu yolun sonu ne olacaktı bir yerde patlak mı verecekti. Yoksa yollarına devam mı edeceklerdi. Peki ençok kimin canı yanacaktı bu yolda.
(I.A)
Zeynep için belkide hayatının dönüm noktasıydı şuan karşısında ona bakan insanlar şaşkınlık içindeydi. Özelliklede Yusuf gözlerini Zeynep'ten çekmeden ona bakıyordu. Önce düşündü Zeynep doğrumu yapıyorum diye ama geçmişte yaşadıklarında haberi olmasada Yusuf'unda payı vardı ve artık o payın bedelini onunda ödemesi gerektiğine karar verdi.Emine hanım şaşkınlıkla kızına bakıyordu. Aptal mı bu kız ne diyordu böyle.
"Zeynep kızım sen ne diyorsun saçmalama."
"Duydun işte anne babamın ayıbını ben temizleyeceğim senin için sorun olur mu Cabbar ağa. "
Yusuf Zeynep'in sözleriyle hala şaşkındı.Kaç zaman olmuştu onu görmeyeli İstanbul’da üniversite okuyorlardı. Zeynep o zamanlar Yusuf’u seviyordu. Hatta Yusuf’a da söylemişti. Yusuf kesin bir dille reddetmişti ben sana o gözle bakmıyorum ben başkasını seviyorum demişti. Ondan sonra Zeynep okulu bırakıp evine dönmüştü. Bir daha da görmemişti Zeynep'i.
İkili bakışırken Cabbar ağa Kadir beye seslendi.
"Sen ne diyorsun Kadir ağa" diye sordu.
Kadir bey bir Yusuf’a birde kızına baktı.
Zeynep başıyla babasını onayladı. Kadir bey sıkıntılı bir nefes verip konuşmaya başladı."Misafirlerimiz gitsin konuşalım. "
Güneş Zeynep'in kabullenişiyle hemen yanına gitti.
"Zeynep abla benim yüzünden böyle bir şey kabul edemessin."
Zeynep tebessümle Güneş’e bakıp sarıldı.
"Senin yüzünden değil beni merak etme lütfen git buradan kurtul. Şimdi gitmezsen bir daha kurtulamazsın."
" Ama"
"Ama yok Güneş lütfen git."
Güneş istemesede Demir’in yanına gitti.
Demir Güneş’in gelmesiyle elini tutup sonkez konaktakilere bakıp ailesiyle birlikte gittiler.Bir daha buralara gelirmiydi bilmiyordu Güneş ama artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu.
Güneş uçağa bindiğinden beri başını eğmişti. Kimseye bakamıyordu Osman bey ve Ahu hanımın iğneleyici laflarını duymamazlıktan gelmeye çalışıyordu.
"Ah Osman senin aklınla buralara geldik ne hale geldik. Önce Demir'i evlendirdiler, sonra kızıma göz diktiler. Ahh ah hep bu kız yüzünden."
-Yeter Ahu sus başım ağrıyor zaten.
-Senin başını ben mi ağrıttım Osman.
"Yeter Ahu hanım susun kimseden bir laf duymak istemiyorum" diye bağıran Demir’le herkes artık susmuştu.
Güneş iyice başını eğerken gözyaşları su gibi akıyordu.
Demir ağlayan kızı görsede şuan onu umursamayacak kadar çok başı ağrıyordu. Gözlerini kapatıp bu yolculuğun bitmesini diledi.
Kalender konağında ayrı bir gürültü vardı. Emine hanım evin içinde deliye dönmüştü aptal kızına söylenip duruyordu.
"Sen nasıl kabul edersin sende hiç akıl yok mu? Kadir bey bir şey de kızına böyle bir şeye izin vermeyeceksin değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİR'İN GÜNEŞ'İ
Romanzi rosa / ChickLitSeni mahvedeceğim bana attığın iftira için bin pişman olacaksın, beni rezil ettiğin için daha fazlasını yaşayacaksın. Bana bulaştığın için bin pişman olacaksın karıcım." Genç kız bu sözleri duyunca korkmadan edemedi. Karşısında ki adamın gözlerin...