Jennie'den
"Yeterince mutlu oldun mu? Oldu mu istediğin?" Dediğimde Yoongi gülümsedi. "Evet, bence o dediklerinden sonra gayet üzülmüştür." Dediğinde göz devirdi. "Bu sen olamazsın, sen böyle biri değilsin." Dediğimde sinirlendiğini anlamıştım. "Dua et ki onu öldürmedim. Ama bu öldürmeyeceğim anlamına gelmez." Dediğinde gerilmiştim. "Onun saçının teline zarar gelsin, seni öldürürüm Yoongi." Dediğimde gülümsedi. "Hiçbir bok yapamazsın. Yapta görelim." Dediğinde göz devirmekten başka bir şey yapamadım.
Flashback*
Yoongi'ye haber vermeden koşarak kafeden çıktığımda arabaya binip Namjoon'un hastanesine gitmeye başladık. Eğer ona bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Zaten bana bu kadar onsuzluk yeterdi.
Bir anda telefonum titreştiğinde Yoongi'nin aradığını gördüm. Sanırım ben ona haber vermeden gittiğim için merak etmişti.
"Alo." Dediğimde hemen cevap verdi. "Alo, Jennie bir anda nereye gittin?" Dediğinde telaşlandım. "Bir anda Lisa aradı da,acilen eve çağırdı. Jisoo fenalaşmış." Dediğimde kahkaha atmaya başladı. "Sen beni salak mı sanıyorsun?" Dediğinde duraksadım. "Anlamadım?" Dediğimde sonunda gülmeyi kesti. "O zaman gayet açık ve net bir şekilde anlatayım Jennie Hanım. O Taehyung denen şerefsizin hastaneye kaldırıldığını biliyorum ve onu ziyaret etmeyi gittiğini de. Başından beri biliyordum o otel odasına gelenin o olduğunu da. Tch tch bana yalan söylemeni beklemezdim. Şimdi uslu bir kız olup Taehyung'a onu sevmediğini söyle. Yoksa sonsuza dek onu göremezsin. Bence yeterince açıklayıcı oldu. Daha fazla açmamı ister misin?" Dediğinde gözümden bir yaş düştü. "Senden nefret ediyorum. Sen İğrenç, pislik bir insansın. Hatta sen insan bile değilsin. Seni hiçbir zaman sevmedim. Hiçbir zaman sevmeyeceğim!" Dediğimde gülümsemeye devam etti. "Beni seviyorsun Jennie. Sen bensiz yapamazsın. Bende sensiz yapamam." Dediğinde telefonu suratına kapatmakla yetindim. Yine Taehyung'a kavuşamayacaktım. Yine onun kalbini kıracaktım. Belki bizim birlikte olmamız günahtı. Ama o benim aklımdan hiç çıkmayacaktı.
Flashback end*
Namjoon'dan
"Hadi bakalım Taehyung. Toplan artık hastaneden çıkıyoruz." Dediğimde hissiz gözlerini bana çevirdi. "Tamam Hyung."
Taehyung çok üzülüyordu. Gözlerinden belliydi ne kadar üzüldüğü. Bizim Jisoo ile aramız iyiydi. Bana Jennie'nin Taehyung'a davrandığı kadar kötü davranmıyordu. Taehyung'a üzülüyordum. Bunu zor anlatacaktı.Jisoo ile bazen görüşüyorduk. O medeni bir şekilde ayrıldığımızı ve arkadaş olabileceğimizi söylemişti. Ama o benim için bir arkadaştan fazlaydı. Geçmişin hatalarını şimdi çekiyorduk işte. Ama sorun değildi.
Onu görsem yeterdi.
Taehyung'dan
"Beni sevmeyen birine kendimi yamayacak kadar düşmedim Jungkook!" Dediğimde Jungkook ağzına gizli fermuar çekti. "Biliyor musun Hyung? Bazen sevdiğin kişiyi sevmen için onun seni sevmesi gerekmez. Zaten onu görünce mutlu oluyorsan, içinde bir şeyler kıpırdıyorsa gerisi teferruat." Dediğinde göz devirdim. "Belki de haklısın. Ama Jennie benden nefret ediyor. Bu da canımı acıtıyor." Dediğimde kafasını salladı. "Anlıyorum,çünkü aynı şeyleri de Lisa bana yapıyor. Ama yapacak bir şey yok. Mecburen uzaktan seveceğiz." Dediğinde kafamı salladım. Haklıydı bir kısımda. Jennie'yi kalbime gömemezdim. Beni sevmediğini bile bile onu daha çok sevmeye devam edecektim.
Ona nasıl bu kadar bağlanıyordum anlayamıyorum. Beni kendine çeken bir kişiliğe sahip. Zaten her haliyle çok çekici. O olmazsa ölürüm. Belki de yanına gidip, ayaklarına kapanıp özür dilesem beni affederdi.
Fena fikir değildi sanki. Ama Jennie, o Yoongi denen şerefsizin evinde kalıyordu. O yüzden oraya gitmem gerekiyordu.
Şu an yapacağım şey çok aptalcaydı. Ama aşk zaten aptala dönüşmek gibi bir şey değil miydi? Şu an beyaz tişört, siyah eşofman ve terlikle koşarak evden çıktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
malicious | taennie
Romance"Bunu söyleyecek kadar vaktim olmadı, biliyorum şu an zamanı da değil. Ama seni seviyorum." malicious | taennie