0.2

1.6K 110 47
                                    

Taehyung'tan
Sabah sabah ilk kez rahat bir şekilde uyanmıştım. Jennie'den yediğim tokat olsa gerek diye düşündüm.

Jennie gerçekten bir kediyi andırıyordu. Ancak çok güzel bir kızdı. Tek bakışı ile herkesi etkileyebilecek bir güzelliği var gibiydi.

Ama biz onları buradan göndermeye çalışacaktık. Sadece Jennie kalsa... Öbür 3 cadı gitse.

Tahminlerime göre Namjoon, Jisoo'dan etkilenmiş gibiydi. Eğer tam anlamıyla Jisoo'dan hoşlanırsa onları burdan göndermeye çalışmazdık.

Bir an elimi yanağıma koydum. Bir tokat ilk kez bu kadar güzeldi.

Jennie'ye aşık değildim. Sadece etkilenmiştim.
Ama rahatımız için onlardan kurtulmamız gerekiyordu. Çünkü bunlar her yaptığımız şeyde kapıya gelir bizi tokatlarlardı.

Hemen tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Daha sonra saçlarımla oynamaya başladım.

Düşündüm de saçlarım kıvırcıkken daha havalı duruyordum. Biraz daha saçlarımla oynayıp salona geçtim.

Jimin bir anda ayaklandı.
"Ee yemekleri kim yapıyor?"

Jungkook hemen atladı.
"Sen yapıyorsun."

"Ben yemek yapmayı bilmiyorum ki?

"Ne yiyeceğiz amk?"

"Öf tamam oturun ben yaparım." Diyen Namjoon hyung'a bakıyorduk hepimiz.

"Ne bakıyorsunuz lan! Kahramanlık yaptık sanki amk!"

Bir anda bağırınca yerimizden sıçradık.

"Taehyung sen bana yardım et. Şu iki velet de sofrayı hazırlasın."

"Tamam hyung." 

Mutfağa doğru ilerledik. Vardığımızda durdum.

"Hyung biz bunları nasıl göndereceğiz?"

"Melek yüzlü şeytanı oynayacağız kardeşim. Hem onlar ile savaşıp hem onları komşularla düşman edeceğiz. Daha sonra evin sahibi gelip bunları kiradan çıkartacak." 

"Çok zor olacak ama. Dün alt üstü bir parti yaptık diye bir ağızlarımıza sıçmadıkları kaldı!"

"Savaşı kendileri başlattılar. Her işe burunlarını sokmasalardı."

"Haklısın hyung."

Bir anda kapının orada topuklu ayakkabı sesi duydum. Tek kaşımı kaldırıp Namjoon'a bakınca bir gitte bak bakışı attı. Hemen gidip baktım. Kapılarının önünde topuklu ayakkabı vardı.

Hemen geçip Namjoon'a haber verdim. Bizimkilerde gelince Namjoon tek kaşını kaldırıp düşündü.

Daha sonra hemen buzdolabından bir yumurta çıkartıp bana uzattı.

"Taehyung hemen koş ve bu yumurtayı onların ayakkabısının için koy."

"Tamam hyung."

Kapıyı açtım. Açar açmaz hemen ayakkabının içine yumurta yerleştirip ayakkabıyı geri yerine koydum. Daha sonra eve gelip kapıyı kapattım ve dinlemeye başladım.

Jennie'den
Bugün iş görüşmesi vardı. Zinde kalkmıştım. Ancak biraz geç kalkmıştım. Acilen yetişmem gerekiyordu. Hızlıca üstüme güzel şeyler giyindim.

Bir iş görüşmesi için ideal diye düşünüyordum.

Ben moda tasarımcılığı okumuştum. O yüzden gidip ünlü bir markanın tasarımcılığı için başvuru yapmıştım.

Buna geç kalırsam gerçekten çıldırırdım. O yüzden hızlıca hazırlanıp çıkacakken Lisa çağırdı. Ayakkabıları kapının önüne bırakarak koşarak yanına geldim.

"Efendim Lisa?"

"Jennie bol şanslar."

"Yaaa teşekkür ederim sen sırf benim için sabah erkenden mi kalktın?"

"Hadi koş koş geç kalacaksın."

Koşarak kapıyı açtım. Hemen ceketimi giyip aynada son bir kez kendime baktım.

Gucci'nin yeni çıkardığı en güzel ayakkabısını seçmiştim altına. Bence uyumlu olurdu.

Tam ayakkabıyı giydiğimde içinde bir ıslaklık hissettim.

Hemen ayakkabıyı ayağımdan çıkarıp içine baktım. Ve içinde yumurta gördüm.

Komşular rahatsız olmasın diye kapıyı kapattım. Ve avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Lisa telaşla yanıma geldi.

"Bir sorun mu var jen? Niye bağırıyorsun?"
Dediğinde ona hemen ayakkabıyı gösterdim.

"Asiktir! Ne yapacaksın? Hızlıca başka bir ayakkabı giy bak iş görüşmesine geç kalacaksın!"

Hemen başka bir ayakkabı giyip evden çıktım.
Çıkarken Lisa'ya kocaman sarıldım.

Arkamı bir döndüğümde Taehyung ile karşılaştım. Bana gülüyordu. Hemde anıra anıra. Ne bu şimdi bu neden gülü- YOKSA BU MU YAPTI?

Hemen üstüne atladım ve onu tokatlamaya başladım. Yakalarından tutup kendime çektim.

"BEN O AYAKKABIYI NASIL ZOR BULDUM SENİN HABERİN VAR MI?"

Boğazına yapışıp devam ettim.

"İllaki bunun intikamı alınır Taehyung bey. Seni öldürmediğime dua et. İş görüşmesine geç kalacağım!" Dedim ve boğazını bırakıp devam ettim.

"İntikam alacağın günü mutlulukla bekliyor olacağım."

"Ben intikamımı alınca bak o zaman mutlu mu oluyorsun ağlıyor musun göreceğiz angut suratlı kertenkele!"

"Sen sinirlenince ayrı bir havalı oluyorsun sanki?"

"SEN HALA YANIMDA MISIN?"

Dediğime dönüp ellerini suçsuzmuş gibi yukarı kaldırdı.

"Affet apla gidiyorum hemen." Dedi ve koşmaya başladı.

Gerçekten güzel ayakkabıma mı üzüleyim yoksa geç kalacağıma mı üzüleyim bilemedim.

Ona da kıvırcık saç yakışmıştı sanki. Bir havalı mı olmuştu ne.

 Yeni bölüm nasıldı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Yeni bölüm nasıldı?

Lütfen oylayıp yorum yapmayı unutmayıın ⭐️



Öpüldünüz♥️♥️

malicious | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin