"Ben her mevsim yazım."
Ya birazcık oy verseniz. Lütfeen...
Gülüşümü engelleyemeden kahvemden bir yudum aldım. Uzun zamandır yüzümde bir gülümseme eksilmiyordu. Özgür her an mutlu olmamı sağlıyordu. Ama bu seferki bir kitaptan dolayıydı. Aziz Nesin'den okuduğum ilk kitap buydu. Şimdiki Çocuklar Harika... On yaşından itibaren bütün çocuklar okuyabilirdi bence bu kitabı. Ve okudukça gülüp duruyordum.
Kitaba ara vererek kaldığım yeri ayraçla belirttim. Dizlerimi kendime çektim koltukta. Üç hafta olmuştu evimize taşınalı. Ufak tefek sorunlar dışında büyük bir şey yaşamamıştık. Sakin geçiyordu her şey. Özgür işe başlamıştı. Akşamları geldiğinde beraber yemek yiyip İtalyanca çalışıyorduk. Her ne kadar zor olsa da bir başlangıç yapabilmiştim en azından.
Annemlerle neredeyse her gün konuşuyorduk. Onların bizi merak etmesine zaman kalmıyordu hiç. Buket'in evine döndüğünü öğrenmiştim. Direkt ders çalışmaya başladığını söylemişti. Erdem de Samsun'daydı. Tercih dönemleri çoktan bitmişti ve onun Samsun'da tercih yaptığını öğrenmek şaşırtmıştı beni. Ama asıl şaşırdığım konu Şevval olmuştu. Puanının yettiği şehir dışındaki çoğu üniversiteyi tercih ettiğini söylemişti babam. Uzun zamandır görüntülü konuşmalarımıza katılmıyordu. Annem kötü bir ruh halinde olduğunu söylemişti. Onun için endişeleniyordum.
Kapı zilinin çalmasıyla ayağa kalktım. Kenardaki şalımı başıma kapatıp saçlarımın görünmediğinden emin olduğumda kapıya yöneldim. Lucia'yı karşımda görmeyi beklemiyordum. Yanında bir tane adam vardı, lacivert formalı. "Merhaba." dedi İtalyanca. Gülümseyerek "Merhaba, hoş geldin." dedim. Geriye çekildim girmesi için ama o İngilizce konuşmaya başladı. "Sizin ailenizden gelen eşyalar var. Onları getirdik." dedi. Henüz bu kadarını anlayacak kadar İtalyanca bilmiyordum zaten.
"Eşyalar mı?" diye sordum ama o anda aklıma üç haftadır hâlâ elimize ulaşmayan koliler geldi. Annemler eşyalarımızı toparlayıp gönderdiklerini söylemişlerdi fakat bir türlü gelememişti. Peki bunları neden Lucia getiriyordu? "Evet. Anlamadım ben de, bizim eve geldiler. Pietro ve Özgür biliyormuş bize geleceğini zaten. Pietro buraya getirmemi istedi." dedikten sonra adama döndü. İtalyanca bir şeyler söyledikten sonra adam kafasını sallayıp bahçe kapısına yöneldi. Kapının önünde park edilmiş siyah bir araç vardı. Adam arkasından bir koli kucakladığında Lucia içeri geçmişti. "Nereye bıraksın?" diye sorduğunda salonu gösterdim.
Koliler salona geçerken Özgür aramıştı. Eşyaları Lucia'nın getireceğini söylemişti. Geldiğini söylediğimde kapattık telefonu. Sanırım adresi özellikle burası için vermemişlerdi. "Teşekkür ederiz." dedi Lucia. Ücret ödememiştik. Sanırım onu da çoktan halletmişlerdi. Mutfaktan bir bıçak alıp salona geçtim. Lucia koltuklardan birine oturmuştu. "Şunları bir açayım." dediğimde kafasını salladı. Onun ilgilisinin de kolilerin üzerinde olduğunun farkındaydım. Koltuğa en yakın duran kolinin bandını bıçakla açtığımda karşıma çıkan ilk şeyler çerçeveler olmuştu. Büyük mavi çerçeveyi alırken içerisinde Özgür'ün ailesini görmemle gülümsedim. Fotoğraf göndermişlerdi.
Çerçeveyi dikkatle bana bakan Lucia'ya uzattım. O resmi incelerken kolideki diğer birkaç çerçeveyi de çıkarttım. "Hepsi sarışın." dedi şaşkınlıkla. Kafamı salladım. Özgür'ün ailesindeki herkes sarışındı. Kolide üç tane kilitli defter vardı. Günlük falan mı tutmuştu? "İnanamıyorum!" dedim çay kutusunu elime alırken. Tam iki kutu çay göndermişlerdi. Allah'tan başka bir şey isteseymişim olacakmış be.
Kutunun içinden Özgür'ün istediği kitaplar çıkmıştı. Bunları masasını koyduğumuz yere yerleştirsem iyi olabilirdi. Ama beni asıl şaşırtan şey en dipteki küçük kutu oldu. İçinde patlamış bir balon ve zarf vardı. Benim zarfım... O gün karşısına çıkan anneme yazdığım mektubu saklamıştı, Emre abinin kafesinde çekildiğimiz fotoğrafla beraber. O fotoğrafı ve Özgür'ün bana hediye ettiği defteri orada bıraktığım için üzülüyordum ama şimdi hepsini göndermişlerdi. Defterim de dahil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SENİN // TAMAMLANDI
Romance*Tamamlandı Ben senin tam umudunu kaybetmişken ettiğin duaların karşılığıyım. Ben senin mucizenim. Ben senin kahkaha atma sebebinim. Ben senin gözünün nuruyum. Ben senin, Her şeyinim...