15.BÖLÜM

2.1K 155 34
                                    

"Seninle biz neyiz? Bilen de yok..."

Aslında her insan bir yerlerinde bir şekilde özlem duygusunu hissediyormuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aslında her insan bir yerlerinde bir şekilde özlem duygusunu hissediyormuş. Belki sevdiği birine, belki bir ölüye, belki bir eşyaya veyahut bir anıya...

"Elbiselerimin hepsini gönderin. Burada bir şey alacağımı sanmıyorum." dedim anneme. Elisa'nın bilgisayarıyla yatağa oturmuştum ve bizimkilerle konuşuyordum. Sinop'a dönmüşlerdi. Özgür'ün açtığı bir hesap üzerinden görüntülü konuşuyordum. "Bavullarının içine bazılarını koymuştuk. Burada kalanları da toplarız birazdan." dedi annem oradaki odamda olan dolabıma yönelirken.

"Sena abla... O video efsaneydi ya." dedi Buket gülerek. Nasıl bu kadar çabuk kaynaşmışlardı anlamasam da Buket'in de bir süreliğine bizimkilerle Sinop'a geçtiğini onu kameranın karşısında görünce anlamıştım. Şimdi diğerleri odamdaki eşyaları toparlıyordu. "Ya... Herkes ortasında dans etmek... Çok güzeldi ama bir o kadar da utanç vericiydi." dedim gülerek. Video direkt bizimkilere gönderilmişti ve ben onun tüm yakın akrabalar arasında dolaştığına adım gibi emindim.

"Evet abla. Çok güzeldi. Çok yakışmışsınız." dedi Nisa. Annem bir şey dememişti. Sadece gülümsemekle yetindim. Dans ettiğimiz günün üzerinden üç gün geçmişti ve ben bunun hepsini yatakta geçirmiştim. Çünkü çok fena hasta olmuştum, karın ağrısından ayağa kalkamayacak duruma gelmiştim. O günki buz gibi denizin acısı çıkıyordu işte. Bu sürede Özgür bir ev bulmuştu fakat beraber bakmaya gidememiştik. Ama fotoğraflarını çekmişti ve ikimizin de beğenmesi üzerine evi tutmuştu. Çok aceleciydi buradan ayrılmak için. Açıkçası onun evde Elisa varken rahatsız olduğunun farkındaydım.

"Eşya işini halledebildiniz değil mi?" diye sordu annem. Benim yatağımda oturuyor ve bir yandan da kıyafetlerimi katlıyordu. "Evet. Özgür birkaç gün içerisinde eve yerleşebileceğimizi söyledi." Bu elindeki paraya nereden ulaştığını sorduğumdaysa herkesin bir birikimi mutlaka olduğunu, ayrıca burada yapacağı işin gerçekten her şeyi karşılayacağını söylüyordu. Borca girmediğini söylemesi beni rahatlatmaya yetmişti. Bir yerlerden yardım aldığının farkındaydım ama bunu kiminle yaptığını bilmiyordum. Marco mu yoksa Zeki abi ve babam mı?

Odanın kapısı açıldığında içeriye Özgür'ün girdiğini gördüm. Elinde bir fincan vardı. Bu sıcakta dahi şu an üzerimde hırkayla dolaşıyordum ve o da elinde bir kahveyle yanıma oturup bana uzatmıştı. Fazla iyi bakılıyordum. Özgür yanıma geldiğinde saçı açık olan Şevval direkt kalkmıştı kameranın karşısından. "Nasılsınız?" diye sordu Özgür kameraya dönerek. Sonra Buket'i fark etmiş olmalı ki "Siz Sinop'ta değil misiniz?" diye sordu. Buket birkaç gün orada kalacağını söyledi.

Kısa bir sohbetin ardından tekrar eşyaları toplamaya dönmüşlerdi. Özgür ev tuttuğumuz göre kendi eşyalarımızı buraya getirtmemizin iyi olacağını söylemişti. Burada çok uzun kalacağımızı belli oluyordu bu tavrıyla ama bir şey dememiştim. Annemlere göndermeleri gereken şeyleri anlatıyordum. Okunmuş ve kullanılmayan şeyleri boş yere buraya göndermelerine gerek yoktu. "Özgür, iyisiniz değil mi? Bir eksiğiniz falan yok?" dedi annem kapatmadan önce.

BEN SENİN // TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin