"Her şeyin iyi olduğu zamanlar"

33 3 5
                                    


Her zaman olduğu gibi bugün de yorgun yorgun kampüsten çıktım. Ailemi zora sokmamak için iyi kötü geçindirmeye çalıştığım öğrenci evime gitmeden önce, almam gereken yiyecekleri almak için markete uğradım. Sebze reyonunda gezerken arkadan gelen tanıdık sesle irkildim.

"Helenay?"

Arkamı dönüp gülümsedim. Karşı dairede oturan ve çoğu zaman her türlü dedikoduyu bilen Asuman Teyzeyle karşı karşıya geldiler. Asuman Teyze selam faslını geçip konuştu

Asuman Teyze: Esin yine gece geç geldi değil mi?

Bıkkın ama alışmış şekilde cevapladım

Ben: Evet, bir sorun mu var?"

Asuman Teyze: Genç bir kız o saatte çoktan evde olmalıydı

Komşumun bu küstah emirlerine alışkın olsam da her seferinde sinirleniyor, kendime hakim olmak zorunda kalıyordum. Yine de hazırcevap olmam beni her zaman kurtarıyordu

Ben: 76 yaşında meraklı bir kadın da çoktan mezarda olmalıydı değil mi?

Kadının moraran suratını görmezden gelerek iyi günler diledim ve reyondan uzaklaştım.

Eve geldiğimde Esin hızla kapıya gelip Elimdeki poşetlerden birkaçını aldı. Yiyecekleri yerleştirdikten sonra içeri geçip biraz tembellik ettik.

Ben: Asuman yine yaptı yapıcağını

Esin göz devirip sordu;

Esin: Bu sefer ne?

Ben: Yeni bir şey değil, eve geç gelmişsin, bir kız eve erken gelmeliymiş

Esin: Allah Allah.., hanımefendi hayatı boyunca kocasına muhtaç kaldığı ve para kazanmak hakkında hiçbir bilgisi olmadığı için çalışmak zorunda olduğumuz gerçeğini görmek istemiyor sadece. İşe gidiyorum, eğlenmeye değil. Hem eğlenmeye de gidebilirim onane bundan!?

Ben: Aynen, neyse sen takma fazla, geçen şort giydiğim için de konuşmuştu hatırlasana. Kadının işi bu, boş karakter

Esin onaylayıp telefona daldı. Birkaç dakika sonra telefonun ekranını bana gösterdi. Şaşırmış gibiydi. Açılan videoyu izleyip gülümsedi. Video bir uygulamadan bahsediyordu. Uygulama, indirenlerin odaklandığı düşünceye göre kişileri bazı konumlara yönlendiriyordu ve düşündüğün şeyi o konumda bulabileceğini iddia ediyordu. Izlediğimiz videoya göre uygulama biraz tehlikeliydi. Yinede umurumda değildi çünkü bu neredeyse mükemmel bir heyecan bizim için. Gözlerimi kaldırıp Esine baktım ardından cevap beklemeden telefonumu elime alıp uygulamayı bulup indir butonuna tıkladım. Bekleyelim bakalım.

***********

Uygulama indiğinde açıp birkaç şeye tıkladık ve çok kısa süre içinde gösterilen konuma baktık. Buradan biraz uzak ve tenha bir yerdi. Esinle gözlerimiz buluştu ve ardından tekrar telefona baktık.

Ben: Esin gitsek mi?

Esin: Canım uzak burası uğraşıcak değiliz ya bununla?

Ben: Evet evet, haklısın boşver gitmeyelim

***********

Yoldayız.

Esin oflaya poflaya yürümeye devam etti. Artık açık açık sitem ediyordu

Esin: Ya niye çıktık ki uzak demiştim ben!

Ben: Ya gidiyoruz işte artık. Hem geldik neredeyse!

Gösterilen konum ormanlığın içindeydi ve ana yoldan çok daha uzaktaydı. Çok az kalmıştı, neredeyse vardık. Sırtımızda birer çanta, içlerinde ise su, fener, halat ve makas vardı. Gerçekten neyle karşılacağımızı bilmiyorduk ve bu yüzden yanımıza da ne alacağımızı bilmiyorduk. Biz de en son bunlarda karar kılmıştık. Biraz daha ilerledikten sonra çok zayıf sesler duymaya başaldık. Daha iyi duyabilmek için çalıların çok olduğu bir yere doğru ilerledik. 

Çalılardan bazıları derimizi çiziyordu ama merak duygusu tabiki daha ağır bastı. Sesleri hiçbir şekilde net duyamadığımızı farkettik

Esin: Hell gidelim burdan, duyamıyoruz zaten

Biraz daha baktıktan sonra başımla onayladım ve geldiğimiz yoldan tekrar ana yola döndük. 10-15 metre ilerledikten sonra içgüdüsel olarak arkama baktım. Tam bizim ormana girdiğimiz yerde bir araba duruyordu. Bir adam kulağında telefonla konuşarak arabadan indi ve girdiğimiz yerden girdi.

Esin: Hadi arkada kalma

Ben: Tamam, ilerle sen

Ormana giren adam elinde hâlâ telefon varken koşarak arabaya döndü. Arabanın kapısında bir anda durdu ve yavaşça kafasını çevirdi. Göz göz geldiğimizde adam sakince telefonu kulağından indirdi. Esin yavaşça ilerliyor arkasına bakmıyordu bile. Hafifçe sendeleyerek geri geri bir adım attım

Ben(fısıldayarak): Esin
Esin: Efendim

Adam hızla araba kapısını açıp bindi

Ben: KOŞ!

Esin sorgulamadan deli gibi koşmaya başaldı. Ben de aynı şekilde koşuyordum. Omzumun üzerinden arkama baktığımda adamın ölümüne üzerimize geldiğini farkettim. Biraz daha koştuktan sonra insanların daha yoğun olduğu bir yere geldiğimizde tekrar arkama baktım

Ne adam, ne de araba

İkisi de yoktu.

Şaşkın şaşkın etrafıma bakarken az önce ne yaşadığımızı anlamaya çalışıyordum. Esine bakınca sorgulayan bakışıyla karşılaştım.

Esin: Bu neydi?

Ben: Adam, arabayla bizi kovaladı!

Esin: Neden!?

Ben: Bilmiyorum

Neler gördüğümü birde Esine anlattım. Esin anlamsızca ellerini kaldırdı

Esin: Ne oldu ki şimdi?

Ben: Ben de anlamadım. Arkama bakmam tamamen rastgeleydi zaten

Esin: Yanlış anlamış olabilir misin adamı?

Ben: Hayır Esin! Anlattım ya! Göz göze geldik!

Esin dostça elini omuzuma koydu. Hafif bir tebessümle beni desteklediğini belli etti. Sonunda düşünsek bile bir yere varamadığımızı gördük ve eve gitmeye karar verdik.

Eve girip salona yerleştik. Biraz sakinleşmeye ihtiyacımız olduğuna karar verip yeşilçay yapmak için ayağa kalktım. Su kaynarken telefonumda takıldım biraz. Su kaynadığında çayı hazırlayıp içeri geçtim. Esin elimden kupayı alıp yudumladı. Bugün olanlar çok saçmaydı ve üzerine düşünmek istemiyorduk. Televizyondan güzel bir film açıp izlemeye başladık.

Eveeet, bu bir giriş bölümüydü. Umarım seversiniz, beğenirsiniz. Beğenirseniz bunu belli etmek için o küçük yıldıza tıklayın ve ben de beğenip beğenmediğinizi bileyim

Muuuahh🧡

Esvera BervaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin