Esvera Berva

"Vahşet"

Göktuğ içeriden Batuhanı çağırdı. Batuhan gelip ayakta durarak dinlemeyi tercih ettiğini söyledi. Göktuğ yatağın köşesinde rahat değil gibiydii

Ben: Istersen yanıma gelebilirsin

Göktuğ soruma şaşırmış olsa da yanıma geldi ve yatağın başına yaslandı. Derin bir nefes aldım

Ben: İndikten bir süre sonra sargı bezimin düştüğünü farkettim, atletimi yırtıp elime sardım. Sonra Güney geldi, masa hazırlattı. Sizinle değilde onunla olmamın iyi olduğundan bahseden zırvalıklar saçmaladı. Ortak olduktan sonra özel ilişki yaşayabileceğimizi söyledi, beni imparatoriçesi yapmak düzel olurmuş

Batuhan: Şerefsiz, masal diyarlarında yaşadığını sanıyor hâlâ iguana

Ben: Kaba bir cevap verdim. Üzerime geldi, yüzüme yaklaştı, çok yaklaştı. Dayanamadım, karnına tekme attım. Koşarak merdivenden çıkmaya çalıştım, bir elim dışarıdaydı hatta, başarıyordum neredeyse... fakat biri tişörtümden aşağı çekti. Tişörtüm yırtıldı, ben de yere düştüm

Göktuğ: Sırt üstü düştün, değil mi?

Ben: ...

Batuhan: Çok acıyor mu?

Ben: İdare ediyorum işte

Göktuğ: Sonra peki?

Ben: Evet Güneyi tekmelemem onu epey bir sinirlendirdi. Bileğimden tutup ayağa kaldırdı.

Bir an duraksadım

Göktuğ: Helenay, boşver, anlatmak zorunda değilsin

Ben: Sorun yok. Beni duvara yapıştırdı. Sırtım zaten acıyordu bir darbe daha iyi olmamıştı. Sonra, sonra ben, yani bana fazla yaklaştı

Batuhan: Helenay, gerçekten ne olduğu önemli değil, kendini kötü hissedeceksen söyleme hiçbir şey

Göktuğ sessizdi gerginlikten belirginleşen çene kemiğini görebiliyordum. Cesaretimi topladım ve bir çırpıda anlatmak için uğraştım

Ben: Beni taciz etmeye başladı, boynum-

Göktuğ: Tişörtün o yüzden mi üzerinde değildi biz geldiğimizde?

Ben: ...

Batuhan: Yüzsüz herif!

Göktuğ: Lanet pislik nereden buluyor bu hakkı, ne kadar kolay sanıyorlar bunu!? Hem...

Durdu, sözüne devam etmedi. Devam etmem için izin verdi

Ben: Yapacak hiçbri şeyim yoktu. Ayak uydurmak zorundaydım

Batuhan ağır bir küfür savurdu. Göktuğun elini yumruk yaptığını gördüm, elimi elinin üzerine koydum. Yüzüme baktı, yumruğu biraz gevşediğinde devam ettim

Ben: Dediğim gibi ayak uydurmak zorundaydım, en azından ellerimi serbest bırakana kadar...

Göktuğ: Çıldıracağım...

Ben: Boynuma eğilmesine izin verdim

Göktuğ: Maşallah maşallah

Batuhan: Göktuğ, sus

Ben: Kulağına eğildim, aklımdan başka bir şey geçmiyordu, sadece kendimi kurtarmak istiyordum bu yüzden biraz vahşice de olsa yaptım

Göktuğ: Ne yaptın?

Ben: Kulağını kopardım

Batuhan: Ne!?

Batuhan ellerini başının üzerine koydu. Göktuğ tuhaf bir surat ifadesiyle bakıyordu. İkisi de şaşırmıştı