İyi okumalar!!! <333
Bölüm şarkısı:Sezen Aksu-Begonvil
__________
"Geçen hafta kazanamadık,bari bu hafta alalım abicim..."Tabii ki de Berkan,o çok istediği ödülü villaya gidemediği için benim kafamı şişiriyordu.
Ah pardon,sadece benim değil."Ulan sendeki ne bu böyle villa sevdası hayırdır yani?" diyen Barış'a o kadar anlamsız bakışlar attım ki o an.
Sorduğu soruya bak,ayarsız.
"Canı villaya gitmek istiyorsa bu kadar basit işte Barışcığım?" diyen Tuğba'ya sadece göz devirip bakışlarımı tekrar Berkan'a çevirdim.
Babako,ellerini dizlerine koyduğunda Tuğba Barış'tan cevap alamamanın verdiği rahatsızlıkla oturduğu yerden kalktı ve Sercangilin yanına ilerledi,çok şükür.
"Pff,çok özledim Lale'yi ya!!!" diye bağırırken refleks olarak geri çekildim,deli çocuk.
İkimizde Berkan'ın bu hallerine alışkın olduğumuzdan pek tepki göstermedik.
"Siz, siz kimi özlediniz?" diyen Berkan'a bakışlarımı çevirdiğimde Barış'ın gözlerini üstümde hissettim.
"Kimse."
Buz gibi sesle cevap verirken boğazını temizleyip saçlarını da düzeltmişti Barış."Sen niye özleyesin ki,özlemeye vakit mi var yanında sürekli ya lan."
12 kelime,tek cümle.
Gözlerimin koskocaman açılmasına sebep olmuştu.
Uzun sessizliğim sonucu ağzımı nihayet açabilmiştim."Ne?"
Berkan,tam konuşacakken Barış elleriyle Berkan'ın ağzını kapatıp konuştu;
"Salak bu,vallahi salak.Yok öyle birşey yani.Salak salak konuştu, salak çünkü."
Berkan'ın güçsüz bağırışları başarısız olmuştu.
Barış Berkan'ın omzunu sertçe sıkarak yerine geçtiğinde Berkan'dan çıt çıkmıyordu.Berkan'a olan bakışlarım sertleşirken Barış, ellerini alnına yaslamış,bacağını stresten sallıyordu.
Babako,sonunda dayanamayıp ağzını açtı ve cümleleri yağdırdı;
"Bak bak,nasıl da streslii!Ee tabii,bakmıyor ya kız b-AH ENSEM!"
Barış, Berkan'ın enseninden kaldırdığında istemsizce kendimi ayakta buldum.
"Aycan otur sen,konuşup geliyoruz biz." diyerek bir kez daha emir veren Barış'a bu sefer yine yenilmiştim çünkü olay aralarındaydı.
Konuşsunlar bakalım.
____"Derdin ne lan senin,açılsana şu kıza işte?!"
Ellerini sinirle şakaklarından çekip Berkan'ın yanında bitti Barış.
"Ya kabul etmezse,ya istemezse amına koyayım?!İstemesi için sebep mi var beni?!"
"İkiniz de seviyorsunuz işte boş yapma,git açıl kıza.Sercan'ı bilmiyorsun sanki,senden önce davranırsa o zaman görürüm ben seni."
"Eğer söylersem,benden uzaklaşırsa?Arkadaş bile kalamayabiliriz hay sikeyim böyle işi!"
Hararetli konuşmalarının hepsini duymuştum ve onlar hala görmemişlerdi ağacın arkasında saklanan beni.
Bazen,bir anı gördüğüne hem pişman olursun,hem onu görmek sana iyi gelmiştir.
Kendi kendime arkamı dönmüş düşünürken Barış'ın sesi kulaklarımı doldurdu.
"Aycan?"
İsmimi onun ağzından duymak sanırım ilk defa bu kadar tuhaf gelmişti.
Berkan ve Barış'ı tam karşımda gördüğümde dilim sonunda dönebilmiş,konuşabilmiştim.
"Ben şe-" lafımı bölen ses tabii ki de Barış'ın sesiydi.
"Berkan git."
Yine emir,yine Barış. Şaşırtıcı değil.
Berkan'ın gittikçe uzaklaşan ayak sesleriyle gözlerimi Barış'a çevirdim.
İki adımla tamamen karşıma geçmiş sadece ve sadece gözlerime odaklanmıştı adeta.
Gözleri,gözlerimin içine dalmışken kendimde konuşma ihtiyacı duymuştum.
"Barış bak,be-"
"Tutalım ki,seni her şeyden çok seviyorum dedim,aslında bu bile sevgi sayılmaz;senin bir bıçak olman, benim de bu bıçakla içimi deşip durmamdır sevgi."
Ben,ben nasıl birşeyin içerisindeydim şuan.
Koskoca adam,karşımda gözlerimin içine bakarken gözlerinden yaşlar teker teker damlıyordu kuru toprağa.
Okyanus gözleri dudaklarıma indiği an içimin yandığını hissettim.
"Benim artık soluklanmam lazım Aycan,bakma öyle bana."
Ansızın kurduğu cümle içimde bir zelzele yarattı sandım."Nasıl bakıyorum?"
Kafamı öne eğmiş,kuracağı cümleye hazırlıyordum kendimi."Sakla beni der gibi bakıyorsun,seve seve saklarım ben seni Aycan."
_______
21.00