birlikteolmamizlazim'a ithaf edildi❤
_______
"Benim ay kızım sultanımm!" diye bağırarak barakadan yanıma gelen ve yanaklarımı adeta sıkmaktan deşen Berkan'ı itip tekrar dereyi izlemeye başladım.
O ise yanıma oturmuş kolyesiyle uğraştı bir süre,daha sonra da lafa atladı;
"Ee,dün ben gittikten sonra naptınız lan babakolaar?"
Berkan'a dönmeden sessizce mırıldandım;
"Hiçbir şey."
"Oo,çok üzgün söyledin.Kesin birşey yapmak istiyordun da Barış izin verm-"
Lafını kafasına indirdiğim elim bölmüştü.
Berkan,ayağa kalkıp sinirle;
"Kızım ne dedik sanki ya!Sorduk sadece birşey oldu mu diye?Of Aycan of,kafamı yardın!"demesiyle barakadan birisi çıktı,Barış."Hayırdır,ne bağırıyorsun?"
Oldukça soğuk söylediği cümlenin altında başkası olsa birşeyler arardı ama Berkan Barış'ın içini biliyordu."Bu kafamı deşti bildiğin!" diye bağırarak beni gösterdi Berkan.
Berkan'a gözlerimi kısarak bakıp yerimde doğrularak ayağa kalktım.
"Bir adım var. "Bu" değil benim ismim.Ayrıca saçma sapan sorular sormayı bırakıp biraz da gerçekten arkadaşım olmayı denesen böyle birşey olmazdı."
Tek nefeste söylediğim cümleden sonra tepki vermesini bile beklemeden uzaklaştım oradan.
Arkamdan sesleniyordu Berkan.
"Özür dilerim,şaka yaptım be kızım,gel hadi bee." gibi cümleleri duymamazlıktan gelip ormanın girişine kamelyaya geldim.Bilmiyorum,sanırım ters tarafımdan kalktım ama,kendimi orada hiç rahat hissetmemiştim.
Berkan üzülmüştü dediğim laflara ama oraya döndüğümde gönlünü alırdım.
Şuan,yalnız kalmaya ihtiyacım var gibi hissediyordum.
Zaten geç uyanmıştım bugün,birazdan bizi oyuna götüren tekneler gelecekti.
Bugün,her ne kadar ters tarafımdan kalksam da belki daha günün başından düzeltebilirdim bu durumu.
Oturduğum yerden kalkıp,günümün güzel devam etmesi için dua ederek kampa doğru ilerledim.Berkan ile Barış hala bıraktığım yerde oturmuşlardı,Berkan hararetli bir şekilde Barış'a birşeyler anlatıyordu.
Barış, gram dinliyor gibi durmuyordu.
Sadece gölü izliyordu.
Sercan'la Aşkım,bir köşede sohbet ediyor,biraz ilerisinde de Elif'le Parviz abi atışlara çalışıyorlardı.Ses çıkarmamaya dikkat ederek Berkan'la Barış'ın yanına ilerledim.
Berkan'ın gözlerini iki elimle hıphızlıca kapattığımda Barış'ın bana döndüğü görünce ellerim biraz gevşese de tekrar sıkıca tuttum.
Güneş,tam yüzüne denk geliyordu.
Gözlerimi ondan alıp Berkan'a odaklandım.
Berkan ellerini gözlerinin üstündeki ellerime koyduğunda,Barış'ın sesi kulaklarımı doldurdu;
"Aycan."
Berkan,ellerini ellerimin üstünden indirdi yavaşca ve benimde indirmemi bekledi.
Barış,açıklama yapma gereği duymuştu ve;
"Lale izliyor Berkan,hatırlatayım dedim."
Bu sözleri üzerine oflayarak ortalarına oturdum.
Berkan ise Barış'a hayatımda görmüş olabileceğim en imalı bakışı atıp:
"Ha senin tek derdin Lalee.Anladım ben anladım.""Kes boşu,özür dilerim.Ters tarafımdan kalktım bugün."dedikten sonra Berkan'a dönüp sırıttım.
"Tamam,kabul etti özrünü.Dön önüne şimdi."
Barış'ın sözünden sonra ona dönüp gözlerimi kocaman açtım.
"Sana ne oldu bugün,ters tarafından kalkan bir ben değilim sanırım?"Elif'in Berkan'a seslenmesi sonucu Berkan onların yanına gitmek için ayaklanmış ve uzaklaşmıştı bizden.
"Çok yakınsınız."
"Çünkü arkadaşız." dediğim an kafasını gökyüzüne çevirdi ve uzun bir süre nefes aldı.
"Sen ne yaptın bana?"
Dediği cümle sonucu sıkıntıyla oflayıp;
"Seni gram anlamıyorum,bir iyisin bir kötü bana karşı."
"Beni bende anlamıyorum, sıkıntı yok."
Bize seslenmeleri sonucu gelen teknelere ilerledik tüm takım.
_
"Hadi Beko,alırsın inanıyorum!"
Benchte ayakta kurduğum bu cümle sonucu Barış'ın bakışlarına maruz kaldım ve yerime oturdum.