19

55 7 3
                                    

Enis: Günaydım

Siz: Sana da günaydın

Enis: Birlikte gidelim mi okula? Evinin adresini bekliyorum.

Siz: Okul saatine daha bir saat var Enis.

Enis: Okulda biraz işim var.

Siz: Tamam sana da iyi geceler.

Telefonumu komodine bırakıp yarım kalan uykuma geri döndüm.

Tahminimce geçen birkaç dakikanın ardından çalan zil ile gözlerimi kocaman açarak yerimde doğruldum.

Ayılmaya çalışarak telefonuma uzandım.

Enis: Uyan Su. Uyan.

Enis: Bana bu cümleleri de kurdurttun ya.

Enis: Ne çabuk gittin kızım daha mesajlar iletilmedi.

Enis: Uyudun mu?

Yok artık eve gelmezdi değil mi? İyi de konum bile atmamıştım ki.

Yok yok o değildi.

Enis: Nasıl uyandıktan sonra geri uyuyabilirsin ki?

Enis: Neyse çıktım geliyorum.

Gördüğüm son iki mesajla yerimden fırlayıp kapıya koştum. Beni koridorda gören mutfaktaki annem de benim uyanmama şaşırmışa benziyordu.

"Günaydın kızım, erkencisin."

"Günaydın annem."

Zil yeniden çaldığında tedirginlikle gülümsedim.

"Kim ki?"

Annem sorumu dinlemeden kapıyı açtığında gözlerimi kapattım.

"Oy güzelim de uyanmış." Rahatlayarak gözlerimi açtım ve babama sarıldım.

"Baba!! Sen ne zaman gittin?"

"Poaça, börek falan almaya gittin kızım. Fırından yeni çıktı." Elindeki poşetleri masaya bırakıp babama sarıldım.

"Hadi kızım elini yüzünü yıka. Masa neredeyse hazır."

"Tamamdır annem."

Derin bir nefes verip rahatlayarak banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı taradım. Odama gelip formalarımı giyinirken telefonum çalmaya başlamıştı.

Enis: Konumu atmadan nasıl gelmemi bekliyorsun?

Su: Gelmeni beklemiyorum. 🙂

Enis: Diyorsun.

Siz: Dedim bile.

Enis: Konumu atar mısın Su? 😊

Siz: Tabii ki Enis'çiğim. 😎

Konumu attıktan sonra okul formasını ve taytımı giyip saçlarımı tek örgü ördüm.

Hazırlanmışa benziyordum. Aynada tipime bakıp banyodan çıktım.

"Çayın soğuyor hadi kızım."

"Geldimm." Yerime geçip oturdum ve ılık çayımdan bir yudum aldım.

"Henüz okul için erken kızım. Niye bu kadar acelecisin."

"Evet baba erken ama okulda arkadaşımın biraz işi var. Ben de onunla olacağım." diyerek cevap verdim.

"Melis mi?"

"Yok."

"Kahvaltını yap çıkarsın kızım." diye cevap verdi annem. Kafamı sallayarak biraz da olsa atıştırdım. Annem ve babamla sohbet ettim ve yavaştan çıkmaya karar verdim.

"Size afiyet olsun. Ellerine sağlık anne." anneme sarılıp babamın da yanaklarını öptüm.

"Geç kalmandan iyidir."diye mırıldanan babamı duyduğumda gülerek ayakkabılarımı aldım.

Asansöre binerken Enis yazmış mı diye bakmak için telefonumu açtım.

Enis: Beni takip etmek için mi evimin arka sokağına taşındın?

Siz: Doğduğumdan beri yaşadığım ev burası. Sen kendini fazla havalı hissetme.

Enis: Havalı olmak için extra bir çaba harcamıyorum. 😎

Siz: sticker.

Havalı yazan goril stickerına karşılık bir şey yazmadığında gülerek asansöre bindim.

Enis:Geldim, bekliyorum.😎

Siz: Şu emojiyi sal artık sabahtan beri.

Enis: Avuç emojilerimizi mi özledin sen?

Cevap vermeden telefonu cebime attım. Aynada son kez tipimi kontrol edip asansörden indim.

"Günaydınn!" gülümseyerek ona baktım. Yeşil bir ceket giymişti.

"Sana da günaydın. Kahvaltı yapmadığını umuyorum. Ben çok acıktım da."

"Ben kahvaltımı yaptım."

"Sana da uyarsa okulun oradaki pastaneye gidelim mi? Uzun zamandır canım poaçalarını çekiyor tatlıları da çok güzel."

Biraz düşündükten sonra tatlıya hayır demeyeceğim için kafamı onaylayarak salladım.

"En son ne diyorduk Enis. Avuç emojilerini asıl sen özledin bence."

"En son ne kadar havalı olduğumdan bahsetmiyor muyduk?"

"Bahsetmiyorduk."diyerek gülümsedim.

"Tamamdır."

"Niye bu kadar erken okula gittiğimizi açıklayacak mısın?"

"Basket sözüm vardı."

"Sabah sabah basketbol mu oynayacaksın?"

"Birlikte oynayabiliriz istersen."

"Bugün benim adıma kararlar verme günün falan mı?"

"Hayır ama söz vermiştin."

"Derslerden önce niye terlemek isteyeyim ki? Yok Enis sağol."

"Okul çıkışı olur mu peki?"

"Olmaz. Okul çıkışı işim var."

"Tamamdır. Zaten basketbol oynamak için erken gitmiyoruz. Fotokopi çektirmem gerekiyor."

"Bu sohbet bana renk sorup kendine oyunda karakter aldığın günü hatırlattı."

Dediğim şeyle seslice gülerek kafasını salladı. Birkaç dakika sonra gülerek bana döndü.

"Benim de aklıma şuan, partideki senden nefret ediyorum cümlesi geldi."

Pekâlâ. Bir dakika. Ona söylediğim şeyi hatırlıyor olmasına şaşırmıştım.

"Çok sinir bozucuydun."

"Biliyorum, havam batsın."

"Ukalanın tekisin Enis. İki güzel laf edeceğim anında vazgeçiriyorsun."

"Ama sen de o ukalanın tekinden hoşlanıyorsun Su." Göz kırptığında gözlerimi devirdim.

"Gidiyorum ben."

"Tamam tamam dur lütfen. Galiba birkaç dakika havalı olmayı bırakabilirim, en azından yalnızca senin yanında."

Koluna girmemi işaret ettiğinde ona avcumu göstererek pastaneye doğru önden önden ilerledim.

"O avuç sadece klavyedeyken komik oluyor."

Ben onun peşimden söylenişine gülerken o da bana yetişmişti.

19 bölüm olmuş.

Vay be djsksj.

Seviyorum sizi, iyi geceler.

😎💖😊

OD | Textingimsi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin