✨6✨

170 15 47
                                    

Baybars Tütün

"Şşt lan top uyan."

Duyduğum kelimeyle sinirlenmiş ve gözlerimi hafif aralayıp kıyafetlerini giyinen Onat'a baktım. Dün Vera ile yurda yerleştiğimizde bu saygısız ve bir o kadar da egoist kişiyle oda arkadaşı olduğumu öğrenmiştim. Daha odaya yeni girdiğimde bile bana emirler yağdırıp bana isimler takıyordu. Telefonumun kilit ekranındaki fotoğrafımı gördüğünde ise en sinirimi bozan lakabı koymuştu.

(Kilit ekrandaki fotoğraf bu)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kilit ekrandaki fotoğraf bu)

Gözlerimi tekrardan kapatıp diğer tarafa döndüğümde omuzumdan tutulup sarsılmaya başlamıştım. Gözlerimi açıp sinirle elini itip tüm uykumu kaçıran bedene doğru bakışlarımı çevirdim.

"Bana bir daha top deme ve sakın uykumdan uyandırma. Ne zaman istersem o zaman kalkarım. Anladın mı?"

Alayla gülüp kollarını birbirine doladı. Bir süre boş boş bakıştıktan sonra maalesef yine geldiğimden beni kapatmaya çalıştığım ağzını açıp konuşmaya başladı.

"Erkek adam o rengi giyip dudaklarını öyle yapar mı lan ibne. Üstelik sen değil ben ne zaman istersem o zaman uyanırsın."

Hayır lgbt bireyi değildim ancak kendisi olmaya çalışan kişileri böyle dışlamalarını asla doğru bulan biri de değildim. Kendini kiminle mutlu hissediyorsa onunla birlikte olmalıydı insan.

"Erkek adam ne giyer bilmem ama renklerin cinsiyeti olmadığını bilirim. Senin aksine ben insanlara saygı duyarım ve cinsiyet ayırt etmem. Üstelik kendini benim sahibim falan sanıyorsan yanılıyorsun."

Söylediğim şeyler bi kulağından girmiş diğer kulağından çıkmış gibiydi. Sözlerimin arada beynine ulaşmasını dilerdim ama gördüğüm kadarıyla o kadar küçüktü ki bulunması çok zordu.

"Bla bla bla. Boş lafların beni tatmin etmiyor. Neyse ben kahvaltıya gidiyorum geldiğimde burada olma. Gerizekalı görmek istemiyorum."

Burada yeniyim diye beni ezmeye çalışıyordu ama ezdirmeye çalışılmaktan nefret ederdim. Burada benden uzun kaldı diye kendini ağa sanıyordu.

Yataktan kalkıp tuvalete doğru ilerlerken Onat'a doğru döndüm ve söylememek için kendimi tuttuğum ama söylemeden duramayacağımı anladığım cümleyi söylemeye başladım.

"Aynaya bakmamak senin için yeterli olacaktır zaten canım oda arkadaşım."

Öpücük atıp tuvalete girdim ve rutin haline gelmiş ihtiyaçlarımı hallettikten sonra tuvaletten çıkıp üstüme düzgün bir şeyler giymek adına bavulumu açtım. Vera ile kahvaltı yapıp üniversiteyi gezeceğimiz için rahat bir şeyler giymeyi tercih ederdim ki nitekim de öyle kıyafetler seçmiştim. Seçtiğim kıyafetleri giyip aynanın karşısına geçtim ve son dokunuşları yapıp ilk odadan sonra da yurttan çıktım.

(Giydiği kıyafetler)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Giydiği kıyafetler)

Elime telefonu alıp Vera'yı arayacakken sırtımda hissettiğim ağırlıkla salak kuzenimin geldiğini anlamıştım. Düşmemesi için bacaklarından tutup etrafımda dönmeye başladım. Bacaklarını ellerimden kurtarıp sırtımdan indi ve önüme geçip yanaklarımı sıkıştırmaya başladı.

"Gidelim mi kuzen? Senin daha otobüs kartın yok değil mi?"

Yanaklarımı benim parmaklarıma göre çok küçük olan parmaklarından kurtarıp başımı evet anlamında salladım.

"Aman neyse ben basarım. Zaten üniversite içinde otobüse para ödemiyoruz o yüzden sıkıntı yok. O zaman durağa kadar yürüyelim!"

Vera hep enerjik olduğu için bu enerjisi etrafa da saçılıyordu. Aniden sokak ortasında bağırsa bile etraftaki insanlar bu deli dolu kızın enerjisini alıyormuş gibi gülüyorlardı. İşte anca Aktan egoisti gibi kişiler rahatsız oluyordu.

"İlk sahilde güzelce poğaça falan yiyelim muhabbet edelim sonra da yürüyerek üniversiteye gideriz."

Durağa doğru adımlarken dediği şeyi dinledim ve başımı sallayıp konuşmaya başladım.

"Sen ne dersen o kaptan. Bu gemiyi bugünlük sen yönetiyorsun."

Gülüşlerimiz arasında bir anda izlenme hissinin vücuduma verdiği uyarıyla etrafa bakınmaya başladım. Etrafta park edilmiş birkaç arabanın içinden siyah renkte ve camları koyulaştırılmış lüks araba dikkatimi çekti. Arka koltukta birinin hareket ettiğini görmüştüm ama gözümü kısıp baksam da yüzünü göremiyordum. Siyahlaştırıldığı için sadece hareket ettiğinde birisi olduğunu fark edebiliyordum o kadar.

"Otobüs geldi koş!"

Vera'nın konuşmasıyla birlikte kolumdan tutup çekiştirerek otobüse doğru sürüklemesi sonucu arabayı kaybetmiştim. Beni ittire ittire otobüse soktuğunda sıkıntılı bir iç çekip koltuğa oturdum ve akbil bastıktan sonra yanıma oturan Vera'ya döndüm.

"Bugün sana tüm şehri gezdireceğim!"

Merhabaaaaaa! Bölüm sonu ile karşınızdayım. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayıııın. Unutursanız da canınız sağ olsun canlarım.

MANKEN//BxB(GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin