MANKEN//BxB(GAY)

✨12✨

Baybars Tütün

"Vera kız bu omlet ne oldu?"

"Ne olmuş omlete?"

Üstünü değiştirmek için odasına gidip gelen Vera'ya baktım ve omleti gösterdim. Omleti görünce panikle ocağı kapatıp eşit şekilde böylerej tabaklara aceleyle koymaya başladı.

"Ya Baybars 2 dakika üstümü değiştirmeye gittim diye bak dedim. Az daha gecikseydim yakıyormuşsun. Ayşe sultan seni el bebek gül bebek yetiştirmiş resmen bu ne? Omlet yakılır mı be?"

Küsmüş gibi kollarımı bağladım ve sırtımı ona döndüm. Dayanamayıp arkamdan sarıldı ve olmayan memelerimi sıkıp gülmeye başladı. Eline bir tane çarpıp ona doğru döndüm.

"Ay sapık. Olmayan memelerimi ne sıkıyorsun."

Kahkaha atarak masadaki eksikleri tamamlamaya başladı. Bir yandan da sürekli kapıya bakıyordu.

"Ay niye sürekli kapıya bakıyorsun Vera? Gören de birini bekliyoruz sanacak."

"Ay ben sana söylemedim mi? Çise'nin erkek arkadaşı Kutan da gelecek. Bir de 2 yakın arkadaşıyla birlikte gelecekmiş ondan heyecan yaptım. Çise onları tanıyor da biz hiç görmedik."

"Ulan kız olsam tam 3'e 3 bölünmüş olurdu. Yanında bir kız getiremiyor muydu?"

Ben dalgaya vurup geçerken Vera hemen görümcelik görevini üstlenmiş gibiydi.

"Gelseydi bile yaklaşamazdı. Seni hiçbir kıza kaptırmam Baybars."

"Eh ne yapalım erkek buluruz biz de."

Gülüp içeri giren Çise'ye bakışlarımızı çevirdik. Bu ortamdaki herkes insanın kendisi olmasını savunduğu için bu yaptığımız şakalardan kimse rahatsız olmuyordu. Zil sesi evin içinde yayılırken Çise elleni çırpıp kapıyı işaret etti.

"Geldileeer."

"Sanki ilk defa buluşacakmış gibi heyecanlı şuna bak."

Ver dediğim şeye gülerken Çise kapıyı çoktan açmıştı. İçeri giren bedenlere gülümserken son giren bedenle tüm gülümsemem solmuştu. Bu adam benim etrafımda dolaşmaya yeminli miydi?

"İçeri geçin. Mutfakta sofra hazır. Lavabo kullanmak isterseniz de koridorun sonunda sağda hemen."

Çise evi yüzeysel tanıttıktan sonra Vera ile kısa bir bakışmamız olmuştu. Vera hiç bozuntuya vermeden Kutan, Aktan ve çalıştığım ajansın sahibi olarak bildiğim Özgür'e selam verdi. Özgür'le daha hiç tanışmadığım için diğerlerinin sürekli yanımda dış görünüşüyle alakalı konuşmasından o olduğunu çıkarmıştım.

"Biz bi' lavaboyu kullanıp gelelim hayatım."

Kutan kız arkadaşına açıklamasını yapıp iki arkadaşını peşine takarak ilerlerken Vera hemen Çise'nin kolundan tutup çekiştirerek yanımda getirdi.

"Kızım sen manyak mısın? Baybars'ın olayı bilmiyor musun sen?"

Çise anlamamış olmalı ki boş boş bize bakıyor ve kafasını sallıyordu.

"Aktan'ı da çağırmışsın ya zeki arkadaşım."

Dediğim şeyle gözlerini büyütüp elini onların tarafa işaret etti.

"O Aktan bu Aktan mı? Ben ne bileyim be? Ben Aktan'ın soyismini bilmiyordum ki."

Saçlarımı ilk dağıttım sonra da yine eski haline getirip bir şey konuştuğumuzu anlamasınlar diye birbirimizden uzaklaşmamızı sağladım.

"Hayat benim ya sabrımı sınıyor ya da sabrımı sınıyor. Evet evet kesinlikle sabrımı sınıyor."

Çise mahçup bir şekilde bana baktığında oflayıp kollarımı ona doladım ve kulağına önemsiz bir şey olduğunu fısıldadım. Zaten her gün çekim var diyerek beni yanına çağırıyordu. Sırf Aktan Çirlet Han Hazretleri memnun olsun diye her gün o kadar yolu gelip gidiyordum.

"Lan Baybars! Sevgilimi rahat bırak alırım aklını."

"Ay aman iyi ki sevgiliniz var he. Aranızda bir benim yok diye sokun gözüme."

"Özgür kardeşim o kadar kızlar peşinde koşuyor. Sen beğenmiyorsun ne yapalım yani?"

Aktan Bey ağzını açıp konuştuğunda onu duymamak için neredeyse kulaklarımı kapatacaktım. Dün sabah bana dediği şeylerden sonra hiç mi hiç tahammülüm kalmamıştı.

"Neyse hadi artık oturup düzgün bir şekilde kahvaltımızı yapalım sonra da biz üniversiteyeee siz de iş yerlerine."

Vera konuştuğunda Özgür denen herif dikkatlice onu süzmeye başladı. Dudaklarında hafif bir kasılma gördüğümde çaktırmadan güldüğünü fark ettim. Kayınço modumu açıp hemen kolumu Vera'nın omzuna attım ve Özgür'e bir bakış atıp vanım kuzenimin yanağına öpücük kondurdum.

"Baybars herkesin içinde n'apıyorsun?"

"Ne yaptım şimdi güzelim?"

Özgür'ün yüzü yine donuklaşınca sırıtıp diğerlerine de bakmaya başladım. Aktan'ın yüzüne baktığımda çenesinin kasıldığını fark ettim ve kaşlarımı çatıp daha dikkatli bakmaya başladım.

"Baybars çok şanslısın."

Özgür'ün dediği şeyle dikkatim dağılmıştı. Bakışlarımı Aktan'dan çekip yine Özgür'e diktim. Tam cevap verecektim ki Vera söze atladı.

"Tabii ki de şanslı. Ne de olsa benim gibi bir kuzeni var. Gören herkes yakınlığımızdan dolayı sevgili sanıyor. Bunun yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı bu yüzden hemen açıkladım."

Özgür anlamış olduğunu belli etmek amacıyla başını salladı ve yine gizli gülümsemesini yüzüne taktı.

Sofraya geçerken Aktan'a kaçamak bir bakış atmıştım ki adamın hiç utanmadan dik dik beni izlediğini fark ettim. Tartışma çıkarmamak adına susarken yemeğime odaklanmaya çalıştım.

"Baybars akıllısı az kalsın omletleri yakacaktı ama yanlışlıkla çok güzel yapmış. Her hatası bile bir marifet olan başka birisi tanıyamazsınız."

Çise ve Kutan birbirleriyle ilgilendikleri için bizim konuşmalarımızı duymuyor, tepki vermiyorlardı. Özgür ve Aktan'sa tam tersi her hareketimizi göz süzgeçlerinden geçiriyor gibilerdi. Zor da olsa kahvaltımı yaştıktan sonra herkesin bitirmesini beklemeye başladım. Aktan'ın sürekli çalan telefonuna inat o açmıyordu ve her aramada daha da sinirleniyordu. En sonunda izin isteyerek balkona çıktı. Çaktırmadan onu kontrol etmeye çalıştığımda biriyle tartıştığını görüyordum. Bu adamın her telefon konuşması niye böyle hararetliydi ki? En son telefonu cebine koyup içeri girdiğinde sofraya oturmasını bekledim ama o benim kolumdan tutup sofradakilerden özür diledi ve beni de peşinden götürmeye başladı.

"Aktan bırak kolumu acıtıyorsun. Aktan nereye gidiyoruz? SEN SALAK MISIN ACABA? SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN? HANGİ HAKLA BENİ BÖYLE ÇEKİŞTİRİYORSUN?"

Güzel dille dediklerimi anlamayınca bağırmaya ve bir yerlerden tutunup gitmemek adına direnmeye başladım. En son belimden tutup beni duvara yasladı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Antalya'ya gidiyoruz. Nedenini gidince görürsün zaten. Yurdunu ve okulunu ben ayarlayacağım. Derslerde işlenen konuların notlarını ve ses kayıtlarını sana vereceğim. Şimdi sus ve beni takip et."

Merhabaaa! Sonunda olaylı yerlere gelmeye başlıyoruz hm? Aslında bu bölüm tamamen doğaçlamaydı. Kahvaltıya son anda Özgür ve Aktan'ı dahil ettim ve bir anda şehir dışı mevzusu yapayım dedim. Umarım güzel olmuştur. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Unutursanız da canınız sağ olsun.