✨7✨

157 17 14
                                    

Baybars Tütün

Kafama yediğim yastık sonucu sıçrayarak uyanmıştım ve şu an sinirle tuvalette dişlerimi fırçalıyordum. Fark etmeden diş fırçasını dişlerime o kadar bastırmıştım ki etim kanamaya başlamıştı. Ağzımı temizledikten sonra aynaya bakıp bu Onat salağından nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. 1 haftadır işkence çekerek uyandırılıyordum. En son dün tartılmaya başladığımızda kendimizi yurt müdürünün yanında bulmuştuk ve yine ben suçlu çıkmıştım. Herif yıllardır burada olduğu için müdürle kaynaşmıştı ve ona karşı gelen herkes haksız çıkıyordu. Bu haksızlık beni iyice delirtirken başka bir yurda yerleşme fikrini de aklıma sokuyordu ancak en uygun yurt burasıydı. Odamın değiştirilmesini istediğimdeyse bunu yapamayacaklarını uzuuun uzun anlatmışlardı maalesef.

"Şşt bücür ben yemekhanedeyim geldiğimde çalışma masasındaki kitaplarını görmeyeyim. Ben orada oyun oynuyorum sen kitap koyuyorsun ya."

Bu çocuk beyin dağıtılırken 'hayır lütfen ben bunu taşıyamam' diye ısrar mı etmiş anlamıyorum ki. Adı üstünde çalışma masası zaten kitaptan başka ne olacak orada?

"Emredersiniz Ego Hazretleri."

Kapının kapanma sesini duyduğumda rahat bir nefes verdim ve aynada kendime bakmayı bırakıp tuvaletten çıktım. Bugün Vera ile yine bir şey deneyecektik. Yurda yerleştikten sonraki gün Vera ile buluştuğum her an uzaktan izlendiğimizi ikimiz de hissediyorduk. Tabii bir de her gün markası değişen arabanın bizi gün boyunca izlemesi de vardı. Bugün o arabayı bir yerde sıkıştırıp içinde kim olduğunu öğrenecektik ama Vera bunu yapmamak için ısrar ediyordu. Aktan'ın sesinin çıkmaması onu iyice ürkütmüş olmalıydı ki kapı kapansa ondan bilir hale gelmişti.

Çalan telefonla düşüncelerimden sıyrılıp bir yandan giyinirken diğer yandan telefonu kulağım ve omzum arasına aldım.

"Efendim güzelim? Geldin mi sen?"

Nefes nefese olduğu için koştur koştur geldiğini düşünüyordum. Benim yurdum ve Vera'nın kız arkadaşlarıyla tuttuğu ev birbirine yakın olduğu için o yürüyerek geliyordu. Zaten durağa giderken yurdun önünden geçmek zorunda kaldığı için de her gün beraber gidiyorduk.

"Geldim geldim. Aşağıda bekliyorum seni hadi."

Yüzüme aniden kapattığında başımı iki yana sallayıp ayna karşısına geçtim ve saçlarımı ayarladıktan sonra telefonumu ve cüzdanımı cebime atıp koşar afımlarla aşağı inip yurttan çıktım. Vera tam karşımdayken yanında gördüğüm kızla kaşlarım çatıldı.

"Vera arkadaş kim?"

Sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi hemen gülümsedi ve elleriyle kızı işaret ederek onu tanıttı.

"Bu Çise. Ev arkadaşlarımdan biri. Aslında lisedeyken alt sınıflarımdaydı oradan tanışıyorduk sonra yakınlaşınca aynı eve çıktık. Aslında aynı fakültedesiniz ama ikinizin de aklı başka yerlerde olduğunuz için karşılaşmamışsınız sanırım."

Kaşlarımı havaya kaldırıp Çise ile ufak bir tanışma anı geçirdikten sonra salak kuzenime dönüp sahte bir şekilde gülümsedim.

"Yani Çise ile tanışmadığımız için getirdin onu. Başka bir sebebi yok."

Kaş göz işaretleri yaparak bir şeyler anlatmaya çalışsa da bi bok anlamıyordum.

"Saçmalama Baybars Çise'yle sevgili ol diye tanıştırmadım tabii ki. Hem Çise'nin sevgilisi var zaten ne yapsın senin gibi tipsizi."

Sözü çevirmeye çalışmasından Çise'nin hiçbir şeyden haberi olmadığını anlamıştım. Sadece daha fazla kişi gözükelim diye onu da getirmişti. Aklında fazla kişi olursak yenilmeyiz diye düşünce kuruyor olsa gerek.

"Bu arada ben sizde kalırken Çise yoktu. Sonradan mı geldi?"

Verdiği mesajı anladığımı fark ettiğinde gergin yüzü biraz daha rahatlarken başını salladı.

"Evet sen gittikten birkaç gün sonra taşındı. Aslında daha erken gelecekti de işleri çıkmış. Daha erken gelseydi ne güzel tanışırdınız ama neyse kısmet bugüneymiş diyelim."

Kolumu Vera'nın omuzuna atıp durağa doğru döndüm.

"Biraz daha oyalanırsak otobüsü kaçıracağız."

Yalandı otobüsü zaten kaçırmıştık. Derslerimize de daha çok zaman vardı ve o zaman diliminde de takip eden arabayı sıkıştırmayı planlıyorduk. Burası biraz kalabalık olduğu için başka bir ara sokağa sözde su almak için girdik. Çise'yi tahminimce erkek arkadaşı aradığı için pek yola bakmıyordu. Bizi takip edip dikkatli bir şekilde karşıdakiyle konuşuyordu bu da bizim işimize geliyordu. Arada çaktırmadan arkaya bakıyordum ve siyah arabanın belli aralıklarla bize doğru yaklaştığını gördüm. Marketi biraz geçtik ve arabanın tam market yanında durmasını bekledik. Tam tahmin ettiğimiz gibi anlamamamız için market yanında durmuştu ve arkadan biri sanki bir ihtiyaçları varmış gibi markete girmişti. İlk gün camların siyahlığından arkada kaç kişi vardı bilmiyordum ama şu anki tahminlerime göre iki kişilerdi.

"Vera sen burada Çise ile kalıyorsun ben de arabaya gidiyorum anlaşıldı mı?"

Markete doğru adımlamaya başlamıştım ki Vera kolumdan tutup beni kendine doğru çekti.

"Saçmalama Baybars tehlikede olan sensin. Ben gideceğim asıl."

Bu sefer ben onu tuttum ve gitmesini engelledim. Bir süre ben gideceğim tartışması yaptıktan sonra markette giden kişi tekrar arabaya bindi ve araba önümüzden geçip gittiği.

"Al işte gerizekalı anladılar onları fark ettiğimizi. Elimizde ufacık şans vardı artık o da yok oldu. Hayır ben gideceğim zaten demişim sen niye atlıyorsun yok ben gideceğim diye."

Kafama bir tane geçirdi ve kolumu bırakıp Çise'ye doğru döndü. Kız sonunda telefonu kapatıp bize doğru yaklaştı.

"Kusura bakmayın önemliydi o yüzden açtım. Buraya niye girdik biz anlamadım."

"Baybars susamış da su alacaktık ama marketi geçmişiz fark etmeden. Düşündüm de acaba dışarıda gezmek yerine bizim evde mi takılsak?"

"Ah ben de bunu size soracaktım ama sonradan gelip plan mahveden biri olarak gözükmek istememiştim."

Saçlarımı geriye doğru atıp kıyafetlerimi düzelttim ve onların eve doğru ilerlemeye başladım.

"Keyfim dışarıda gezmek isteseydi öyle gözükürdün ama inan şu an hiç yürüyesim yok."

Gülüp başını sallarken telefonuna gelen mesajla ilgilenmeye başladı. Sevmiştim bu kızı. Hiçbir şey yapmamasına rağmen yakın hissetmiştim. Vera sonunda tribini bir kenara bırakıp konuşmaya başladı.

"Marketten mısır alalım da film izleyelim bari. Yoksa bu ayı odamı ele geçirir."

Merhabaaaaa! Biliyorum Aktan şu an hikayeye çok az dahil olduğu için biraz sakin ilerliyor ama olayları çok hızlı geçersem kötü olur diye düşündüm. Elimden geldiği kadar Aktan'lı kısımlara gelmek için hızlı ilerliyorum. Yani 1 hafta atlıyorum bazen. Umarım tadında ilerliyordur. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Unutursanız da canınız sağ olsun.

MANKEN//BxB(GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin