PART 1

140 70 28
                                    

Selamlar! ben makarna aşığı bir. Kızım sizede salça soslu makarna tadında bir hikaye yazacağım. Ocağa tavaya hayırlı olsun.

Yeni bir kitap,
Kurgusu tamamen bana aittir.
İçerik tamamen hayal ürünüdür.
Kişi ve kişiler yer zaman mekan unsurları beni ve gerçekliği kapsamamaktadır.
İyi okumalar dilerim. Satır arası yorum ve oy atmayı unutmayın. Yeni gelen bölümlerden anında haberdar olabilmek için makarna00delisi takip etmeniz yeterli olacaktır. İyi okumalar dilerim.

1. BÖLÜM : MAKARNALAR AŞKINA KURTARIN BENİ

***

"makarnalar da geldiii"
Mutfaktan bas bas bağırarak çıkan ömer asaf'a baktım. Deliydi ya deli.
"aşkımmsın asafsu" yerimden kalkıp asaf'a doğru ilerledim.
Elinde bir tencere dolusu salçalı burgu makarna vardı. Asaf ve haziran makarnayı tabaklara koydu.
Deniz aras yine bir işler peşindeydi ve sofrada yoktu.

Düşüncemden çıkıp, haziran'a doğru,
"hazi aras yine ne karıştırıyor? Sofraya gelmedi" dedim. Gerçi nerden bilsin ki benim kide soru.

"bilmiyorum odasındaydı en son. Ben çağırıp geliyim" haziran masadan kalkıp aras'ı çağırmaya gitti.

Heyy! Bir dakka küçük adam.
Biz tanışmadık değil mi?
Ah hayır, nefretler yağsın, çok yoğunluktan unutmuşum.
Ben deniz eylül. Ah hayır, yanlış anlaşılmasın. Deniz Eylül değil.
Sade Eylül. Eylül Yiğiter.
4 çete'm var. Onlarla istanbul ortaköyde 2 katlı bir evde yaşıyoruz.
Çetem'i tanıtmadım değil mi?
Hemen tanıtalım.
Deniz aras Dağlı, pis işlerden burnu çıkmayan çocuk.
Haziran Durak, entrikacı olaycı bacımız.
Ömer asaf Sancar, makarna delisi, sakin çetenin en pozitif ruhlusu. Anı yaşamayı seven birisi.
Ve ben. Nerde bela orda ben.
Şjzxjzlxj. Çıkamam beladan, kurtarın beni beladan. Hahah
Öyle işte ya. Bir yerde olay görürseniz orda olayın ele başı kesinlikle Eylül Yiğiterdir.

"nerde kaldı lan bunlar" dedim sinirle.
Ömer diyecek sandınız değilmi?
Kıyamet kopsa ah az ötede kopsun ben bir tabak makarna daha yiyeceğim der.
Aşkımsu yaa.
Hem makarna dolu kaşığı ağzına soktu hemde dudağını aşağı doğru kıvırdı.
"no bolom bon nordo" ağzında makarna ile "ne bilim ben nerde" dedi

"yavaş ye asaf kıtlıktanmı çıktın kanki?"
Dedim masaya kafamı koyarak.
Beni kale bile almadan yemeye devam etti.
"al istersen benimkini de ye ben hazira'a bakıp geliyorum" diyip, masadan kalktım.

Niye inmemişti ki oysa çağırıp gelecekti.
Başına bişey mi gelmişti ki?
Ne gelebilir ki allah aşkına küçücük evde.

Hem zaten aras ve asaf'ın odası bu katta. Bişey olsa görürüz değilmi?
Kör değiliz.

Kapıyı tıktıkladım. Ama içerden ses gelmedi. 'bismillah' diyip kapıyı açtım.
Yatağa baktım yatak boştu. Gözlerimi odanın etrafında gezdirdim oda boştu.
Arkamı dönmüştüm ki hiç tanımadığım buz mavisi gözlerle karşılaştım.
Elini ağzıma koydu. Kıvrakça beni kendine çevirdi.
"bana bak bela eğer çıt çıkarıp bağrırsan seni öldürürüm." dedi.
Elim ayağım birbirine dolaşmıştı.
Aslında pek korktuğum sayılmazdı.
Ama niye susayım ki?
Valla çok açtım yemek yemeden ölmek istemiyorum ama asaf'ın beni duyması gerek.

"aferin şöyle akıllı ol, aptal kızları sevmiyorum." dedi.
Demesi ile ayağımı bacak arasına hızımla vurdum. "ömerrr, lannn makarnalar aşkına kurtarr beniii" diye bağırmaya başladım. Tam kaçıyordum ki arkamdan bir kol boğazıma yapıştı.
"nereye küçük bela" kalın bir sesti. Oda da kaç kişi vardı ya.

Aşk Ve ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin