eğer beğenirseniz oy ve yorum yapın lütfen.
Hermione sırayla tüm masalara göz gezdirirken gözü Slyhterin masasına takıldı. Draco tip tip ona bakıyordu. Sinirle nefes alıp 'Ne bakıyorsun?' anlamında bakış attı. Draco ise kapıyı işaret ettiğinde Hermione ilk başta arada kalsa da masadan kalktı. Masadan kalkmasıyla iki tane yüz ona döndü."Nereye gidiyorsun?"
"Doydum, uyumadan önce biraz kitap okuyacağım."
Harry kafasını salladığında Hermione kapıya doğru ilerledi. Draco da onun 2 metre ilerisinden kapıya doğru ilerliyordu. Boş bir koridor bulduklarında Draco, kıza döndü.
"Granger, biliyorum bana bayılmıyorsun-"
"Sanki sen bana bayılıyorsun."
"Şu an konumuz bu değil, Potter ve Weasley'in yardım etmeyeceğini düşündüm ve sana geldim."
Hermione endişelense bile belli etmedi.
"Beni ölüm yiyen yaptılar."
Hermione'nin gözleri hızla büyüdüğünde Draco kızın kendisine güvenmesini umuyordu.
"Ve bu kesinlikle benim isteğim dışında oldu. Ve benden-" Hermione'ye biraz daha yaklaşıp sesini daha da azalttı.
"Dumbledore'u öldürmemi istediler ama ben kimseyi öldüremem."
"Göster."
Draco anlamayarak baktığında Hermione elini kendi kolunun üstünde gezdirerek çocuğun anlamasını sağladı.
"Başka vakit gösteririm."
"Niye?" Hermione'nin kaşları şüpheyle havaya kalktığında Draco üstündeki cübbeyi çıkarıp gömlekle kaldı.
"Açabilirsen sen aç. Bu gömlek çok dar."
"Çıkarabilirsin, üstüne atlamam."
Draco gömleğini çıkarıp damgayı kıza gösterdiğinde Hermione ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Yaklaşan adım sesleriyle Hermione hızla ikisini dolaba soktu. Dolap küçük olduğu için iki kişi sığamıyorlardı ve çok yakınlardı. Nefesleri birbirine çarparken Hermione dikkatini geri topladı.
"Gittiler galiba."
İkisi dolaptan çıktıklarında üstlerine patlayan flaşla şoka girdiler. Alt sınıflardan bir çocuk dolaptan çıkarken fotoğraflarını çekmişti ve böyle bir durumda olay çok masum görünmüyordu. Draco hızla gömleğini üstüne geçirip düğmeleri bile kapatmadan çocuğun peşinden koştu. Hermione ve Draco hızlıydı ama minik çocuk onlardan daha hızlıydı. Çocuk hızla Ravenclaw binasına girdiğinde ikisi de bir şey yapamadılar.
"Şu an en minik sorunumuz bu oldu galiba."
"Kütüphaneye gitmemiz lazım. Bir plan yaptım."
"Neden bana güveniyorsun?"
"Çünkü senin muhteşem bir insan olmadığını biliyorum ama kimseyi öldürmek istemeyeceğinden eminim."
"Peki planımız ne?"
İkisi birbirlerine yaklaştıklarında Hermione hem yürüyor hem de fısıldayarak planını anlatıyordu.
"Sen bildiklerini anlatan bir mektup yazacaksın ve onu Dumbledore'a vereceğiz ama o mektubu aldığında biz çoktan gitmiş olacağız. Bir süre bir evde kalacağız. En azından ortalık sakinleşene kadar veya Dumbledore daha iyi bir plan bulana kadar."
"O bizi nasıl bulacak?"
"Biz yerin dibine girsek bile isterse bizi bulur."
"Kimde kalacağız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dramione one-shots
Teen Fictiondramione hakkında her bölüm farklı konulardan oluşan tek bölümlük hikayeler