Kafama yastık yememlen uyandım.
"NE VAR!?"
"kalk hadi uykucu yemek hazır."
"Aç değilim."
"Hmm sen ve aç olmamak hmm yok hiç birbirine uymuyo"
"IŞIIL BENİ RAHAT BIRAK"
"Ay tamam be"
Yüzünü buruşturup gitti bende mükemmel uykuma geri döndüm.Uyandım ve yaklaşık 15 dk yatakta debelendikten sonra en sonunda kalktım. Pofuduk terliklerimi giyip oturma odasına gittim. Odada bir tek Işıl vardı o da bana tripliydi.
"diğerleri nerde?"
"..."
"Işıl hadi ama yapma böyle.
Sende biliyosunki uyku sersemiydim."
"..."
"Kendimi nasıl affettirebilirim?"
"..."
"ahh hadi amaa"
Ayağa kalktı ve mutfağa gitti elindeki tepsiye baktığımda mısır gevreği gördüm.
"Bune?"
"Mısır gevreği"
"Kahvaltı yokmu?"
Evde teksem genellikle kahvaltı hazırlamaya üşenir ve mısır gevreği yapardım bu yüzden gevreği yerdim ama ablam kahvaltı hazırlamamıştı.
"Kızlar denize gittiler ama ben gitmedim. Ablanlarda tost yapıp yemişlerdi ve kahvaltı yoktu. Sanada bunu yemek düşüyo sadece."
"İyi tamam ver"
Gevreği yerken bana hâla tripli olduğunu görünce ağzımdakini bitirmeden komik ve yamuk bir sesle özür diledim.
"Özüy digerim"
"Düzgün söyle"
Yutkunup
"Özür dilerim" dedim.
"iyi bari affedeyim"...
Gidip hazırlandım çünkü saat 17:00 dı.
Bir şort bir tişört giydim. Saçlarımı hafif bir topuz yaptım ve makyaj çantamı aldım.
Koyu kahve bir ruj sürdüm (çok hafif).
Göz kapaklarıma kızıl far dokundurdum. Eyeliner çektim ve rimel sürdüm. Birazda allık. Highliter'ı burnumun ucunuda sürüp telefonumu almaya gittim. ( bu görüntüyü seviyordum)
Kulaklığımı çantama koyuyordum.
"Hazır mısın Prenses?"
"Tabiiki"
"Hadi gidelim o zaman"
Arabaya bindik ve bi tepeye çıktık.
Uçurum olsada gerisi kırlık ve bir kısmı düzdü.
"burası olurmu?"
"yani düz aslında olabilir"
"iyi o zaman buraya kuruyorum çadırı"
"Yardım istermisin?"
"Hayır"
"Peki"
Uçurumun kenarına gittim ve oturdum. Uçurumdan sarkan ayaklarımı sallarken kafamı biraz arkaya eğdim ve gözlerimi kapattım. Düşüncelerimi temizlemiş sadece doğayı hissediyordum.
"ağğ!"
Kafamı geri çevirdim ve çadırlan boğuşan Oğuz'u gördüm. Yanına gittim ve yardım ettim.
"Yordom ostomoyorum" dedim ve kıkırdadım.
"Öff ne var be bir çadırı yapamadıysak?"
"Ayyy" ayağa kalktım ve yavru kedinin yanına gittim ve oturdum çantamdan ne olur ne olmaz diye getirdiğim sütü çıkardım. Pipetiylen deliği açtım ve bir kaba boşalttım. Üstünede biraz su koydum çünkü laktoz kedilere zararlıydı.
"Yaa şuna bak çok tatlııı."
"Aynen"
"Çok tatlı içiyoo"
Sütü bitirince kucağıma aldım ve bağdaş kurdum tüylerini okşamaya başladım.
"Oğuz bizi çeksene" derken telefonumu uzatıyordum.
"İyi ver""Oğuz bune?"
"Ne ne?"
"Bizi Çek demiştim sadece onu çekmişsin. Neyse zaten artık o benim kedim bolca fotoğraflarımız olur.""Adı ne olsa acaba? Heh buldum Sakura"
"Marshmello?"
"Hmm aslında olabilir ama beyaz değil. Beyaz olsaydı daha çok uyardı."
"Hayır Marshmello istermisin? Hemde çikolatalı."
"Yaa canım çektii."
"Al"
Pakketten bir tane alıp ağzıma attım. Çantamdan kolaları çıkardım ve 1 tanesini ona attım.
"İşte şimdi tam zamanı."
"Neyin?"
"Baksana güneş batıyo"
"Çok güzel"
"İnanılmaz"
"Daha önce hiç izlememiştim."
"Bende. Ve biliyomusun doğuşunuda çok merak ediyorum."
"O zaman bir başka günde doğuşunu izlemeye gideriz. Mağlum güneşciğimiz Doğudan doğup batıdan battığı için ve burasıda batı olduğu için sabahlayıp izleyemiyoruz"
Sadece güldüm. Bu büyülü ortam gözlerimi kamaştırmıştı.Sadece susup izledim.
Sadece susup hissettim.
Sadece susup kendimi bıraktım."Gerçekten güzeldi"
23:14
"Baktımda orayı sevmişsin"-O
"Evet çok hoşuma gitti uçurum."-B
"Gelde yardım et şuraya koyalım çünkü ellerim dolu ve oraya oturmak istiyorum."
"Geldim"
Elindekileri taşımasına yardım ettim ve ikimizde uçuruma gidiyorduk ki ayağım kaydı.
"Aaaaaa!!!"
Kolumda bir şey hissettim beni tutuyordu. O kadar aşağıda değildim ama belimin altı sarkıyordu o bile çok korkutucuydu.
"TUTTUM."
"ÇEK BENİ"
"Iğğğ"
Zar zor yukarı çıktım ama bacaklarımı hep sürtmüştüm.
"Dizin kanıyor"
"Önemli değil."
"Saralım"
"Hissetmiyorum bile gerek yok"
"Gerek var! Hep çizilmiş bacağın!"
İnatlaşacağını bildiğim için pes ettim.
Yaraları temizleyip gerekli yerlere pansuman yaptı ve yara bandı falan yapıştırdı.
"İyiki getirmişim acil durum çantasını, çünkü biliyorum senin ne kadar sakar olduğunu"
"Ha ha ha çok komiksiniz Oğuz bey"
"Valla öyleyimdir."
"Ben uyuycam"
"İyi uyu bakalım."
"Sen?"
"Bende birazdan yatarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ AŞKI {𝑡𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑𝚤}
أدب نسائيŞuanda 19 yaşındayım. Hâla kendimi bulabilmişiyim? Emin değilim. İşte benim hayatım. 23 yaşında bir ablam 17 yaşında bir kız kardeşim. BEN BERÇEM HİKAYEME HOŞGELDİNİZ Berçem Yazın gittiği Antalya'da tanıştığı kişiyle sevgili olur. Koca bir yaz orada...