Murat'ın yüzü babası ve kardeşi arasında gidip gelirken, Cüneyt Bey Meryem'in eski telefonunu alıp gösterdi.
-Oğlum peki bu ne? diyerek telefonu uzattı. Telefonu eline alan Murat, ana ekrana baktığında kendisinin fotoğrafını görünce telefonun Meryem'e ait olduğunu anlamıştı. Ona yıllar önce hediye ettiği telefondu. Meryem'in hâlâ sakladığına şaşırarak babasına baktı.
-Mesajları aç oğlum... dedi sakince Cüneyt bey...
Murat mesajlar bölümüne girince tek bir isim olduğunu gördü o da "HUZURUMMM" yazıyordu. Meryemin ona "Sen benim Huzurummm'sun" dediği anlar geldi bi anda gözünün önüne...Murat gözleri dolarak kutucuğu tıkladı, gözlerine inanamayarak okudu... On yıl öncesinden gönderildiğini de görünce bir daha bir daha inanamayarak okudu...
Murat mesajı bir yandan okuyor bir yandan "be...ben... yazmadım...bunu" diyor elini sinirle şaşkınlıkla saçından geçirerek babasının suratına baktı
-Baba yemin ediyorum bu mesajı ben yazmadım, ben göndermedim... dediğinde, Cüneyt Bey
-Oğlum senden başka telefonuna kim dokunur, kim yazar, belki de sarhoştun, o sinirle yazdın... deyince
Murat kafasını hayır anlamında sallayarak
-Hayır... hayır... yapmış olamam... yazmış olamam... dedi ve
-Benim Meryem'i bulmam lâzım... diyerek hışımla kapıya doğru yöneldiğinde Levent abisini tutup
-Bu saatte nereye gidiyorsun!!! Hadi saati geçtim gidip de ne diyeceksin!!! Meryem ben bunu göndermiş de göndermemiş de olabilirim!!! Hatırlamıyorum çünkü kafam iyiydi mi?!! diyeceksin... dedi sesini yükselterek, âdeta Murat'ın yüreğine kelimeleriyle kurşun sıka sıka...
Murat olduğu yerde dizlerinin üstüne çöktü gözyaşları içinde...
Cüneyt Bey oğlu Murat'a eğilip onunla yüz yüze gelerek
-Oğlum olsan da yaptığın hatalar affedilmez... O yüzden seni vicdanınla baş başa bırakıyorum... Sakın ha bi delilik yapıp da Meryem kızımın huzurunu kaçırma...
dedi Cüneyt Bey sakince ama kelimeleriyle Murat'ı dövdü âdeta... Ayağa kalkıp, oğlu Leventin omzuna dokunup
-Gidelim oğlum... dedi başıyla kapıyı işaret ederek. Levent'in onaylamasıyla kapıya doğru sessizce ilerlediler. Kapıdan çıktıklarında hiç beklemedikleri insanı gördüler.
Yasemin Hanım...
Cüneyt Bey karısıyla karşı karşıya geldiğinde o konuşamadan Yasemin Hanım konuştu
-Annenin hâlinden anne anlar... dedi eşinin elini tutarak ve devam etti
-Ben bi konuşayım, bizi ana oğul başbaşa bırakın... deyince gözleri dolarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVVELİM SEN OLDUN ÂHİRİM SEN OL!..
SpirituellesMeryem güçlü durmak için içinden duâlar ederek emin adımlarla başı dik bir şekilde yürüyordu... İlk onu gören Handan oldu ve şaşkınlık kızıgınlıkla bir hışım ayağa kalkıp bağırdı... -Senin burada ne işin var? Hangi yüzle gelebiliyorsun sen buraya? M...