LÜTFEN KÂBUL ET

597 81 12
                                    

...
Meryem ve Murat ile konuşan psikolog Muratın çıkmasıyla Meryem'e dönüp

          -"Hazır Murat Bey telefon görüşmesi için dışarı çıkmışken size bir şey sormak istiyorum Meryem Hanım?" 

          -"Tâbi buyrun..."

          -"Şu anda kapıdan içeri girmesini istediğiniz kişi, Murat Bey mi olurdu? Âkif Bey mi?.."

Meryem hiç beklemediği bu soru karşısında gözleri doldu... Önce konuşamadı, derin bir nefes aldı ve gözyaşları içinde cevap verdi

          -"Bu soruyu bana on sene önce sormuş olsaydınız, hiç şüphesiz Murat derdim. Ama..."

          -"Ama?.."

          -"Ama şu anda bu isteğimin gerçekleşmeyeceğini bilsem de tüm yüreğimle Âkif derdim..."

          -"Peki nedenini söyleyebilir misiniz?.."

          -"Ben bu dünyada en yüce duygunun Aşk olduğunu düşünürdüm, tâ ki Âkifi tanıyıncaya kadar...
Benim yüreğim o ne kadar paramparça etmiş olsa da Murat'a olan aşkla kaplıydı...
Âkif, benim yaralarımı saranım, dertdaşım, sığınağım, çocuklarımın babası oldu...
Öyle bir emek verdi ki, öyle iyi bir baba, öyle iyi bir eş oldu ki, ona duyduğum vefanın, minnetin, güvenin, saygının sonu yoktur... 

Ben ne yazık ki ne yaşanmış olursa olsun Murat'a duyduğum aşkın kırkta birini dâhi,...

(Meryem pişmanlıkla kelimeler boğazında dizilip konuşamayınca, gözyaşlarını silip tekrar başladı konuşmaya)

Ne yazık ki... Çok istesem de... Âkif'e duyamadım... Yalvardım Rabbime, yakardım, duâlar ettim...

Olmadı...

Şimdi daha iyi anlıyorum doktor hanım, Rabbim bana Âkif'e karşı aşktan daha önemli duygular tattırmış...
Bu yüzden şimdi şu kapıdan Âkif'in girmesini o kadar çok istiyorum ki...

Onu çok özledim... Çoook...
Çok özledim..."

Bunları duyan sadece doktor hanım değildi, telefon görüşmesini sert bir dille "sana işim var dedim!!!" diyerek sonlandırıp kapatan,
kapının önünde ki Murat da duydu...

...

Psikolog hanım Meryemi dinledikten sonra gözyaşlarına hakim olmaya çalışmak için penceresini açıp hava alarak Meryem'e döndü

-Murat Bey birazdan gelir, dilerseniz şu tarafta lavoba var, yüzünüzü yıkayın... diyerek odasının içindeki lavaboyu gösterdi.

Meryem de teşekkür ederek lavaboya girerek kapıyı kapatıp elini yüzünü yıkayıp kendini toparlamaya çalıştı.

Murat duyduklarından sonra gözyaşlarını silip kendini toparlayarak içeriye girdi.

Psikolog hanım yerine geçerken Murat'ın gözlerindeki kırmızılığı görünce

-Yoksa siz...

-Duydum... dedi Murat ve lavabonun kapısı açılınca ikisinin de yüzü gözleri kan çanağına dönmüş Meryem'e döndü.
Meryem, Murat'ın karşı koltuğuna geçerek psikolog hanıma dönüp

EVVELİM SEN OLDUN ÂHİRİM SEN OL!..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin