EVVELİM SEN OLDUN ÂHİRİM SEN OL!..

SEVEN KÂLBE BİR DAHA YAPMA?..

(((BÖLÜM TAMAMI GELDİ GÜNCELLENDİ)))

Murat ofisinde işleriyle uğraşırken sekreter hanımın aramasıyla telefonuna yanıt verdi.

-Efendim
-Murat Bey, Meryem Hanım sizinle görüşmek istiyor. Meşgul...

daha cümlesini bitiremeden Murat şaşkın ve heyecanlı bir şekilde sözünü keserek

-Hemen içeri al... dedi.

Murat'ın telefonu kapatmasıyla sekreter hanım da şaşırmış bir şekilde Meryem'i eliyle işaret ederek buyur etti.
Meryem teşekkür ederek kapıyı çaldı...

Meryem şirkete girerken o kadar çok zorlanmıştı ki...
Az değil aradan onca sene geçmiş ve buradan hiç güzel ayrılmamıştı...
Her merdiven basamağında şirkette ki eski hatıraları bir bir gözünün önüne gelirken gözyaşlarını tutmak için kendini çok zorlamıştı...

Murat'ın girin demesiyle Meryem içeri girdiğinde, sevdiği kadını kendi masasında değil yıllar önce onun için yanına koydurduğu masanın önünde karşıladı Murat onu...

Meryem'in Murat'ı görmesiyle yıllar önce ki sahneleri aklına geldi...

-Bitanem artık gözlerimde ki şu bağı açar mısın?
-Hayırr daha değil...
-Şirkettekiler kesin benim bu hâlime gülüyorlardır...
-Sen şu anda ne kadar tatlı göründüğünü biliyor musun? Sence ben bunu kimseyle paylaşır mıydım? diyerek sevdiğinin yanağından busesini kaptı...

-Ne yaptın insanlara?
-Kovdummm
-Ne... ne yaptın?

Meryem'in şaşkın suratına gülümseyerek bakan Murat, sevdiğinin yanaklarını sıkarak yanıt verdi.

-Ben şaşkın sevgilime sürpriz yapacağım. Hazır yarın da resmî tatil sizi bir günlük kovuyorum dedim....

Meryem önce içten bir şükür edip sonrasında da Murat'ın yanaklarında ki ellerine vurdu, "aklımı çıkardın" diyerek...

Murat ellerini pantolonun ceplerine koyarken sevdiğine gülerek sordu

-Ben sizi gördüm göreli aklım başımda değil onu ne yapacağız küçük hanım?

Meryem bir yandan verecek yanıt bulamazken diğer taraftan dayanamayıp göz bağını indirip

-Ama yeter birtanem dayanamadım artık. Göster ne göstereceksen... Tâbi önce böyle tatlı tatlı bakmaya son ver... Sen böyle bakınca ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemiyorum... deyip yalandan kafasını kaşırken başını eğdi...

Murat önce sevdiği ile yüz yüze geldi, ardından sevdiğinin alnından öpüp

-Benim sabırsız sevgilim dön arkanı... deyip sevdiğinin ellerinden tutup arkasını döndürdü...

Kendi masanın yanında sevdiğine bir masa hazırlamıştı...
-Zorunlu girmek zorunda kalacağın derslerin hariç hep yanımda ol birtanem...
-İşlerin, ailen?..
-Ailem hemen evet dedi... Mâlum benden çok seni seviyorlar. İşleri ise sen yeter ki evet de ben hepsini hallederim...
-Peki benim yarım gün gittiğim işim?
-O kadar insanla uğraşacağına benle uğraş, çalışma saatlerini de yevmiyeni de sen belirle...
-Yanınıza çok sinir bozucu, bu işlerde hiç bir bilgisi olmayan, sevdiğini deli gibi kıskanan nişanlı bir hanım almak istediğinize emin misiniz?
-Hımmm deyip sevdiğine sarılarak Murat,
Sevdiğinin elini tutup önce kendi başına koyup "burası emin" sonra kalbinin üzerine koyup "burası emin oğlu emin" dedi gülerek. Daha sonrasında tek kaşını çatıp