Yüreğimden tut

4.5K 455 639
                                    

Yorum ve oylarınızı esirgemeyin
lütfen 🌸🌼🌺

(Medyayı dinleyin)
(Yorum sınırı 480)

Saatler geçmişti dar koridorlarda bir o yana bir bu yana gideli. Kalbi kuş olup da uçacak gibiydi. Bacakları titriyor ve gözlerinin ucunda ki ıslaklık onu asla terketmiyordu. Gözleri kıpkırmızı, elleri soğuktan dolayı bembeyaz kesmişti. Sürekli bir telaş vardı bu duvarların arasında, sürekli gözyaşı, sürekli keder. Kimse mutlu olmuyor muydu sahiden? Mutluluk ona bir kelebeğin yaşamından daha az geliyordu kimi zaman.

Jimin'e bir şey olacak korkusu tüm bedenini sarıyordu. Kendisini affedemiyor ve aklına tüm o görüntüler geldikçe alev alev yanıyordu. Pişmandı, Jimin'i orada öyle bırakmaktan pişmandı. Konuşsaydı böyle olmayacaktı, bağırsaydı, kırıp dökseydi tüm bu yaşanılanlar önlenebilirdi belki de. Fakat o sadece sessiz kalarak başlatmıştı bu pis oyunu. Bu yüzden tek suçlu vardı o da Jungkooktan başkası değildi.

Tek güvencesi Hoseok ve Taehyung'un Jimin'e olan desteğiydi. Onlar da olmasaydı Jimin şimdikinden daha kötü halde olacaktı bundan hiç kuşkusu dahi yoktu. En azından mutlu oluyordu kendisi gibi yalnız bırakılmamıştı o. Sığındığı arkadaşları, ağladığı zaman ona kucak açılan kollara sahipti. Mutluydu Jungkook, belki Jimin kadar acı çekmemişti fakat Jimin'in onun çektiği acıları tatmaması onun ufak bir tebessüm etmesine neden olmuştu.

Tam 5 yıl önce geldikleri bu hastane de bebeklerini uğurlamışlardı. Ne kadar bu isteyerek yapılan bir hata olmasa da bir suçlu vardı ortada. Bu suçlu ise Jungkooktan başkası değildi. Şimdi tekrar geldikleri bu hastane de sevdiği adamı kaybetmeye hiç niyeti yoktu alfanın. Bu sefer avuçlarının arasında tutabildiği kadar sevgisini, aşkını tutacaktı. Ayrılmayacaktı, bırakmayacaktı en güzel yanı da asla onu üzmeyecekti.

Doktor Jimin'in odasından ayrılarak Hoseok ve Taehyung'un yanına ulaştığında hızlıca onların yanında bitti Jungkook. Taehyung'un ters bakışlarını aldırmadan pür dikkatle doktorun dediklerini dinlemeye başladı.

"Yakınları mısınız?" Doktor'un tok sesi Jungkook'un duraksamasına neden oldu. Boğazında ki düğümü asla çözemiyordu. Yakını mıydı? Jungkook Jimin'in neyiydi ki? Sadece tanıdık olamayacak kadar yabancılaşmamışlar mıydı? Bu basit soruya bile bir cevap veremiyordu Jungkook. Kafasını sallamak ve biz birbirimiziniz demek istiyordu, kocasıyım, alfasıyım diye bağırmak istiyordu. Fakat Taehyung'un sesi bu düşüncelerin ortasına bıçağını saplamıştı. "Biz arkadaşlarıyız.." eliyle Junkgook'u göstererek doktora sunduğu cevabını sonlandırarak "Bu arkadaş da eski bir tanıdık." Eski bir tanıdık? Sadece bu kadar mıydı yani? Jimin'in hayatında ki yeri bu muydu?

Doktor Taehyung ve Hoseok'u odasına çekiştirerek bir şeyler konuşmak istediğini mırıldanmıştı. Jungkook'un hakkıydı değil mi? Sevdiği adama neler olduğunu öğrenmek onun hakkıydı. Neden böyleydi ki bu dünya, bu düzen, bu yaşam neden çetrefilli yolları andırıyordu. Gözyaşlarının süzülmesine aldanmadan duvara dayadığı bedenini kaydırarak zemine çöktü. Gözlerini elleriyle kapatarak ağlamaya başladı. Jimin'in gelmemesini, geriye dönmemesini istedi ilk kez. Onun orada mutlu olduğunu düşünmüştü, her gece en azından yaşıyor benim gibi değil diye ikna ediyordu kendini. Fakat madem bu kadar kötüydü o zaman neden terketmişti ikisini. Yanyana da ağlayabilirlerdi, yanyana da gülerlerdi, hatta sadece gözleri değse bile yeterdi daha fazlasına gerek yoktu.

Omzuna dokunan el saçlarını okşayarak ayağa kaldırdı onu. Gelen Namjoondan başkası değildi. Jungkook'un bu üzgün halinin kısa sürede farkında vararak duruma el atmak istemişti. Jungkook Namjoon'u elleriyle ittiriyor ve kuru hıçkırığını daha da alevliyordu. Savunmasız bir kuş gibiydi yüreği. Her an kapana kısılacak ve canından olacağa benziyordu.

second chance - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin