Blossom yatağının içinde titreyerek telefonuna uzandı.
Saat sabahın 4'ü.Dün brick ile sihirli bir gölde yüzmüştü.
Ne yazık ki ıslak kıyafetleri ile uzun süre açık havada kldığı için üşütmüştü.Bu yüzden gece boyu uyuyamamıştı. Hala uyuyamıyordu.
Telefonunu açtı ve brick'e mesaj attı.
'seninle her dışarı çıktığımda hasta oluyorum.
Okula gelemeyeceğim'Blossom mesaj işlemi bittikten sonra yataktan kalktı.
Kendisini çok yorgun hissediyordu. Yavaşça odasından ayrıldı ve mutfağa indi.
Evdekiler uyuduğu için mümkün olduğu kadar sessiz olmaya çalıştı.
süt ısıtmaya başladı. Bu boğazlarına iyi gelen bir içecekti.
Sütü hazır olunca da içine bir kaşık bal koydu ve yavaşça karıştırdı.Tekrar odasına yöneldi. Yatağına oturdu ve hafiften hafiften giren baş ağrısını fark etti.
Sütünü yudumlarken telefonuna baktı.
'bende hastalandım. Beni hasta ediyorsun derken ciddiydim.'
Blossom kıkırdadı.
'iyi dinlen o zaman'
Cevap gecikmedi
'emredersiniz'*****
Blossom okula gitmemenin üzüntüsünü yaşıyordu (!).
Çok ciddi değildi hastalığı, buna rağmen profesör evde kalıp dinlenmesini istemişti.
Biraz uyumayı planlıyordu ki kulaklarına gelen tuhaf bir mırıltıyla bu düşüncesini unuttu.
Yavaşça doğruldu ve kafasını salladı.
Serçe parmağını kulağına götürdü ve salladı.
Ses hala devam ediyordu.
İnce bir bayan sesi. Birşeyler söylemiyor sadece ses çıkartıyor.
Blossom halsiz olmasına rağmen hızla odasından çıktı. Merdivenlere geldiğinde zorlukla trabzanlara tutundu.
Ani ve hızlı hareket ettiği için başı dönmüştü. Neredeyse yuvarlanıyordu.
Kendini biraz olsun toparlayınca hızla laboratuvara indi.
"profesör! Profesör!"
Telaşla arkasını öndü bay utonium.
Blossom endişeli ve ayakta zar zor duruyor ama yılmadan kendisine doğru geliyordu.
Hızla koluna girdi.
"tatlım yataktan çıkmaman gerekiyor.
Ne oldu?""ses, sesleri duyuyormusun?"
"ne sesi tatlım hiçbirşey duymuyorum."
Blossom şaşkınlıkla babasına baktı.
"bir kadın sesi kafamın içinde."
Profesör kızını sandalyeye oturttu ve bir barda su verdi.
Blossom'ın hala başı dönüyordu ve uykusu git gide artmaya başlamıştı.
"ben gitsem iyi olacak profesör."
"yardım istermisin tatlım"
Blossom etrafına baktı. Babası çok meşguldu bu yüzden kendi başına halledebileceğini düşündü.
![](https://img.wattpad.com/cover/221039430-288-k770709.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(ppg X rrb) En Güzel Kabus (blossick)
FanfictionBazen en kötü kabusun en güzel rüyan olabilir.