(ppg X rrb) En Güzel Kabus (blossick)

FİNAL

Hafif esen meltem rüzgarı Blossom'ın saçlarına dans ettiriyordu.
Ama dans esen sadece saçları değildi.
Midesinde ki kelebeklerde dans ediyordu.

Bedenindeki kollar geri çekilince Blossom hızla geri döndü.

Kendisine bakan bir çift kırmızı gözle karşılaşmayı beklemiyordu.
Şaşkınlıkla donakalmıştı.
Kelimeler bopazına yapışmıştı sanki.

Ayaklatından yere çivilenmişti sanki.
Beyni karşısındaki yakışıklı serseri yüzünden iflasın eşiğindeydi.

Brick'in gülümsemesiyle dünyaya dönebilmişti Blossom.

Yavaşça Brick'e yaklaştı.
Elini kaldırıp kolunu dürttü. Gerçekliğinden emin olunca pembiş gözlerini Brick'e dikti.

"burdasın"

Brick gülümsedi.

"evet"

"ama gelmeyeceğini söylediler.?

" seni biraz kızdırmak içindi. "

Blossom aldığı yanıtla kaşlarını çattı.

" gayet başarılı oldunuz. "

Sinirle Brick'in yanından geçerken kolundaki baskıyla yerinde kalakaldı.

Brick çevik hareketiyle Blossom'ı kollarına aldı.

"nereye daha yeni gelmiştim"

Blossom huzursuzca (!) kıpırdandı. Kıpırtıları Brick'in kendisini daha sıkı sarmasına neden oluyordu.

En sonunda pes eden Blossom Brick'e baktı.

Brick'in sıcak gülümsemesi yüzne yayıldı ve Blossom'a sıkıca sarıldı.
Sırtını duvara verdi ve sürtünerek oturdu.
Blossom tepkisiz ama halinden memnun bir şekilde Brick' e ayak uydurdu.

Yavaşça birbirlerinden ayrılırken hala kollarını tutuyorlardı.

Blossom tekrar kaşlarını çattı.
"çok acımasızsın?"

Brick masumca gülümsedi

"bir zamanlar ezeli bir suçluydum."

Blossom kıkırdamadan edemedi.

Kafasını Brick'in göğsüne koydu.

Brick ise ellerini kızıl buklelerin arasında dolaştırıyordu.

"bu etek fazla kısa değil mi?"

Blossom doğruldu ve gözlerini Brick'in gözlerine dikti.

"sevgilim var nasıl olsa"

İmalı sözler Brick'in çapkın gülüşünü ortaya çıkarttı.
Kızı kendisine çekti ve dudaklarını buluşturdu.

Blossom zafer kazanmış gibi sıkıtarak karşılık veriyordu. Kafasında sevgilisini daha çok kızdıracak plankar dönmeye başlamıştı.

Birden dudaklarını çekti ve ayağa kaltı Blossom.

Brick ise afallayarak boşluğa bakıyordu.
Yavaşça başını kaldırdı.

Hayretle Blossom'a baktı.

"demek oyun istiyorsun ha? Öyle olsun bakalım"

Blossom uçmaktansa koşmayı tercih etti. Etrafta koşturmaca başlamıştı.

Blossom topuklular yüzünden çabucak yakalandı. Duvar ve Brick arasında kalmıştı.

"bu davranışın bir yaptırımı olmalı dimi güzelim?"

Brick'in erkeksi kokusuyla başı dönmüştü Blossom'ın.

Dudaklarında baskı beklerken Brick yanağına götürmüştü dudaklarını. Teninden ayrılmadan da boynuna gömmüştü yüzünü ve dudaklarını.

Blossom'ın yüzü kızarmıştı. Gıdıklanıyordu ve zevk alıyordu.

Brick iştahla öpüyordu boynunu. Blossom ise sesli sesli nefes almaya başlamıştı. Bir yandan utanç bir yandan zevk.kalbi patlamak üzereydi.

Brick yavaşça dudaklarını çekti ve sevdiğinin gözlerine baktı.

" sen benim kabusumsun. Kaybetmeye en çok korktuğum... Dokunmaya kıyamadığım... Bakmaya doyamadığımsın.
Sen beni yeniden yaşattın. Sen...
Sen beni en çok korkutansın."

Brick'in sesi titremişti.
Blossom ise çoktan iki damala yaşı düşürmüştü gözlerinden.

Brick dudaklarını bu kez yaşlara götürmüştü.

" en güzel kabusumsun Blossom"

Blossom ilk defa adını Brick'ten duyuyordu.

Sıkıca sarıldı sevgilisine.

"kaderimsin. Seni seviyorum"

Blossom Brick'in dudaklarını öperken göz yaşlarını tutamıyordu.

Yavaşça ayrıldıklarında  birbirlerine bakıp  o akşamın son sözünü söylediler.

"en güzel kabus"

*****

İnşallah tatmin edici bir son olmuştur.
Biraz üşengeçlik biraz yaramazlık derken geldim.
Maceralı güzel bir kitaptı. Ben yazarken eğlendim. Umarım sizde okurken eğlenmişsinizdir.

Bu benim tek eserim değil. Kitaplarım var hala ve belki yeni çalışmalar gelebilir.

Sizleri çok sevdim umarım sizde beni sevmişsinizdir.

Sizi seviyoruummm...