Kitabı çok geç saatte basladim o yüzden biraz kötü olabilir.
Ama okumadan karar vermeyin lutfen bide okudukta sonra puan vermeniz bir saniyenizi bile almaz arkadaslar. Multimediada: bora var. Keyifli okumalar..... :D
Dışardan vuran ışıgın etkisiyle uyandım. Elimle gözümü ovuşturduktan sonra yataktan kafamı sağa cevirdim. Karşımda horlayan şişko, kel ve son derece iğrenç kokan ama zengin olan adamın suratına daha fazla bakamayıp yataktan yavaşça kalktım
Hemen pantolonundaki cüzdandan kimligini çıkartıp masanın üstüne koydum ve içinde para olan cüzdanı aldım. Yerde duran altın sarısı parlak mini abiyemi ve iç çamaşırlarımı alıp odadan çıktım. Bir gece daha sona ermişti he? Kıyafetlerimi ve ayakkabımı giyerken gözlerimdeki göz yaşlarının akmasına engel olamadım.içimdeki acı boğazıma düğüm olmasına saglıyodu sessiz ve bir o kadarda şiddetli aglamam bi türlü geçmiyordu. İnsanların bana bir yem olarak görmeleri insanlar tarafından bir orospu olarak görüp bütün erkeklerin benle ilgilenmesi... ah nefret ediyorum bu hayattan nefret. Evden sessizce çıktım ve yürümeye başladım yaşlı insanların bana tiksintiyle bakmalarından nefret ediyorum.
Bu hayatı ben secmedim. her gece bir ayyaşın altında inlemeyi ben secmedim neden anlamiyolar beni neden. Basim dönüyo ve midem bulanıyodu göz kapaklarımın kapanmasıyla kendimi yerde buldum.
Bilincim yerine gelmisti gözlerimi açtıgımda karşımda bir çocuk vardı. Koltukta oturmuş ellerini birleştirmis yere bakıyodu.
Öksürmemle kafasını kaldırdı ve bana baktı
'' iyimisin'' kim olduğunu bilmiyodum hiç görmedim. Etrafa baktım ve bir hastanede oldugumu fark ettim. yataktan doğrularak '' evet iyiyim. Sen kimsin ve burda ne işimiz var. ''
Gözlerini kaçırarak '' yolda yürüyodum ve önüme bayıldın. Bende öyle birakmadım ve hastaneye getirdim.''
''Hastaneye getirdigin için teşekkür ederim karşılıgında ne istersin. Beni mi? '' ayaga kalkıp yanıma geldi ve '' hastane masraflarını ödedim, hastaneden istedigin zaman çıkabilirsin.'' Ceketini koltuktan aldı ve çıktı.
Beni istemedi. Karşılığında beni istemedi bu çocuk kimdi. Parfümünü nerden aldı. Gerçekten merak ediyodum yataktan doğruldum ve koşar adımlarla yanina gittim '' hey bir dakika beklermisin'' beni hiç tınlamadan yürümeye devam ediyodu. ''Hey kime diyorum beklesene ya'' aggg diye bagirmamla sonunda durup bana bakmıştı.
Ahh bu topuklular yüzünden ayağimi burkmustum. Ah oldugum yere oturup '' yardım edermisin''diye bagırdıgımda yanıma geldi ve karşıdaki görevliyi çağırıp hanım efendi kadına yardım edermisiniz diye dedikten sonra suratıma bile bakmadan gitti. Ah bunun egosu kraliyet ailesinden flan herhalde.
gitmek icin ilerlemeye basladiginda diger ayagimla çerme taktım ve sendeledi arkasına sinirle dönüp kolumu tuttu ve '' Bak kızım rahat bırak beni. Başına kötü bişey gelmesini istemiyosan uzak dur. ''
Korkmadim degil gercekten tırsmıştım. Ama tabiki aptal ben '' ismini söylersen bırakıcam söz'' ismim bora tamammı simdi defol.'' Kafamı salladım ve o giderken bir taxsi cagirdim.
Şöför pisligin teki olması gerek heralde dikiz aynasından goguslerime bakiyodu. Fark eder etmez tamam burda inicem dedim ve yavsak yavsak sırıtarak ''burası dar sokaklar mekanı yavrum eminmisin. Sonra kurda kuşa yem olma''
Bidakka bidakka bu yavsak az önce bana yavrum mu dedi! Yem olmaktan mı bahsetti! Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra ayagimdan 10 santimlik topuklu ayakkabımı çıkartıp adama daldım. hem ağlıyor hemde küfür ediyodum ''ben mi istedim lan böyle giyinmeyi, ben mi istedim lan böyle hayat surmeyi şerefsiz. Defol git lan burdan defol adam öyle bi an yasamistiki arabadan iner inmez gaza basip tüymüştü. Bende elimdeki topuklu ayakkabımı arabanın arkasından fırlatarak yeteeeeer diye bagirdim hıçkırıklarımın eşliginde ye-teer yeter yeter yeter diye hickirarak aglarken dar sokaklara girmistim.
Sokaklar dar degildi semtin adı dar sokaklardı. Yürümeye devam ederken hem agliyordum hem de yürüyodum. dar sokaklar semtini gectikten sonra bir köşede sabahlicaktim sonrada bir tisort ve bir pantolon alıp eve gidicektim. Dar sokaklar semtinde yürürken cok ıssızdı kimse yoktu. Tuhaf.. hic buralara gelmemistim. Ama duyduguma göre aksamları buralar daha kalabalık olurdu. Simdi neden degil. Yürümeye devam ettim. Artık aglamıyorudum aglamalarım yerine hıçkırık tutmustu
Arkamdan iki kişinin ayak seslerini duydum bana doğru kosuyolardi... hayır bana dogru degil yanımdan koşarak uzaklastılar sonra arkadan bi 5 kişi flan sopalarla gidiyodu beni görmeden yürümeye devam ettiler. kesin kavga vardı ve ben kavga yerine doğru yol kat ediyodum ne harika..
Yeşil sokak lambasının önünde büyük bir topluluk vardı. Aslında ne olucakları merak ediyodum ama bunun için kıyafaetlerim pekte müsait degildi ayrica makyajım Flan da akmıştı. Hızlı adımlarla ordan uzaklaşmaya çalıştım ve bunuda basarmıştım. Bi binanın önünde oturdum ve sırtımı duvara dayadim.
ayaklarimi uzatip hastanedeki borayi hatirliyodum. İsmi bence çok güzeldi ayrıca çok güzel bi kokusu vardı o sabahki adam....
Ahh bunu düşünmek istemiyorum. O Adamı diğer adamlar gibi unutmak istiyorum.
Beni bu iğrenç, beş para etmez hayata sürükleyen o adamı okuldan alıp beni randevu evine satan o aşagalik adamı gebertmek istiyorum. O tunç denen adamı öldürmek istiyorum. Önümden bir golgelik geçti kafamı çevirdim ama kimseyi göremedim. Yanimdan çoktan geçmişti. Bende ayaga kalkıp baktım ve bu giden boraydı evet eminim oydu arkasından bora diye seslendim ve dönüp bana baktı ''senin burda ne işin var'' kolu yaralıydı kesin dar sokaklardan geliyodu.
elimi kolunu göstererek uzatarak yanina gittim.'' Bora kolun yaralı'' kaşlarını çatarak ''senin burda ne isin var dedim'' diyerek sorusunu tekrarladı. Bende '' sanane '' diye cevap verdim, ama pisman oldum. arkasını döndü ve yürüdü off bu çocuk neyin kafasını yasiyo ya
arkasından kafamı yere egerek '' hastaneden çıktıktan sonra bi taksiye binip eve gidicektim. Ama taksideki adam gögüslerime baktı bende arabayı durdurmasını söyledim oda burası dar sokaklar yavrum seni burda ham yaparlar dedi bende adama daldım ve indim dar sokaklardan buraya kadar yürüdüm simdide iste biliyosun.''
Kafasını havaya kaldırıp sesli bir şekilde off off dedi ve yanıma geldi. Kolumu tutarak ''yürü'' dedi. Bende hiç itiraz etmeden yürüdüm arabasına bindik. Kolu yaralı olduğu için araba kullanamiyodu suratindaki acının verdigi burusukluktan anlıyabiliyordum. Bende ona bakarak ''araba kullanmasını biliyorum. Kolun yaralı ve istersen ben kullanıyım. Gidicegimiz yerde de koluna pasuman yaparız bunun karşılıgında da sen bana yatacak bir yer ayarlarsin olmaz mı? '' diye sordugumda hic bisi demedi ve arabayı durdurup indi bende indim hemen sürücu koltuguna oturdum ota oturduktan sonra nereye gidiyoruz diye sordum oda bana bakmadan ''evine'' dedi.
İlk başta itiraz edicek gibi oldum ama bana baska bir fikrin varmı gibisinden bakınca agzımı geri kapatıp kafamı çevirip yola bakarak pekala dedim ve dudaklarimi yaladim. Yol boyu hiç konuşmadık.
Kapıya geldigimizde evimi gösterdim. ''eveeet iste evim burası. Evime hoş geldin''diye sırıtarak kapıya dogru yürüdük. Kapıyı açtım lambayida yaktiktan sonra gözlerini kisaram ''ismin ne senin''diye sordu. ''ela ismim dedim ve gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Romanceaşık olmak için özel bir günü veya anı Bekleme.. belkide aşık olmuşsun'dur. ama özel bir anda veya günde degildir.