6

12 3 0
                                    

Evden zar zor kendimizi atmış şimdi mahallenin taa öbür tarafında olan büyük markete gidiyorduk. Elimde olan listeye baka baka kalmıştım. Galiba bize işkence etmek için vermişlerdi bu listeyi. Bizde insanız yahuu. Yankıya bakışlarım kaydığında dalgın-dalgın yürüyordu. Acaba yine ne oldu? Aman diyip yanında sakince yürüdüm. Sonra artık dayanamayacağımı anlayarak durdum onunda kolunu tutup durdurdum. Ben meraklı bir insanım ve Yankı benim en yakın arkadaşımdı.

"Noldu?" Kısa ve net çünki o istese anlatırdı. Bana bakışlarında hiç bir şey anlamadım. Kolunu elimden kurtarıp beni takmadan önden gitmeye başladı. Lan nolmuştu şimdi buna? Neden bana böyle davranıyordu. Hem ben buna tripli değilmiyidim? Ne ara roller değişti? Kırılmadım desem yalan olur. Kırıldım. Fakat yinede gülümseyerek ona doğru gitdim. Akşama dökülürdüüüü.

Mega büyüklükte olan markete geldiğimizde önden gidip bir araba kaptı. Sonra yavaş adımlara ireliledi. Bende anne tovuğu takip eden civcivler gibi arkasınca gidiyordum. Acaba nereye gidiyordu bu ha?! Liste bendeydi BENDEE. Madem o beni takmıyordu. Öndeki gelen çalışanın elinde tutduğu boş arabayı kaptım. Ona ellimi havaya kaldırarak.

"Teşekkür ederim" diyip en taaatlı gülümsemelerimden gönderdim. Oda aynı karşılığı verip gittiğinde bende cebimdeki listeyi çıkarıp elimde tutdum yanımda getirdiğim küçük çantamdan da kulaklığımı çıkarıp telefona taktım. Müzik sesi kulağıma dolduğunda gülümseyerek listede yazılanları bir bir almaya başladım. Keyifli dakikalar geçiriyordum. Kendimle maleseff. Neyse şarkıya konsantre olayım ben. Bu seferki altın günü Nuriye teyzenindi. Kendisi Yankının annesi olur. Annemde her zamanki gibi yardım amaçlı onlarda olur. Çünki Nuriye teyzenin kızı yoktu. Ama maşallah tripli bir oğlu vardı. Ayy götüm daraldım be. Defolsun o öyleyse tripin alasını görecek benden şimdi. Daha alış-verişin bitmesine çok vardı. Ooof ilerideki peynir satan amcanın yanında durdum. Peynir istemişlerdi. Tuzlu peynir. İsimde vermemiştiler ki işim kolay olsun en tuzlu peyniri al getir dediler. Bu arada söylemeyi unutdum Erkan gitti. Giderken de beni öpmeyi unutmadı. Ay hala elim yanağıma gidip öptüğü yeri siliyordu. Asıl konuya döneyim ben

"Amca bana en tuzlu peynirlerini göster bakalım bu" diye neşeyle şakıdım. Elimde olan telefon ve kulaklığı çantaya atdım.

"Tabi kızım" diyip en cana yakın samacağım gülümsemelerden birini gösterdi bana tabii sonra da 3 çeşit peynir koydu önüme.

"Seç bakalım tatlı kız"

Lafına gülüp "seçeyim bakalım" laf aramızda en sevdiğim şeylerden biri de tuzlu peynirdiii. Hmm ağzım sulandııı.

3 peynirden de üç küçük parça ayırıp bana uzattı ilkini denediğimde çok iyiydi. Ama çabuk karar vermeye gelmezdi. Ağzınla beğendiğimi belirten bir ses çıkartıp diğer ikisinide tatdıktan sonra en sonuncu ile ilki arasında kararsız kaldım. Ben bu canolardan birini alıp diğerini almazsam küserler ama benden. Dudaklarımı büküp üzgün üzgün baktığımda Yankının sesini duydum.

"Sen birde bana tatdır amcacım" dedi. Ona göz ucu ile bakıp yüzümü başka yere çevirdim. Kırgınım ve tripliyim doğrusu tripliyiiz. Ay ne kadar büyük bir etken.

"Sen ilkinden ver bize. Esmira?" Ona bakıp

"Hı?"

Bana gülümseyerek baktı. Dengesiz. Az önce yaptığı haraketle bu hiç ama hiç olmuyordu ammaaa ben dayanazadım ki. Zaafım vardı benim gülücüklere gülmesem olmaz şimdi. Ah ahhh. Ona dönüp güldüm. Sonra kafamı peynirci amcaya çevirdim. Ne bu gülme isteği be.
Hemen ciddi bir duruş sergilemeliydim. Hemde hemennn. Kendine gel beyinim olacak organ bey. Ha şimdi söylemedende geçemeyeceğim. Ben beyinimi erkek kaplana kalbimi ise minnoş bir kedi gibi görüyorum. Bu işler benden ireli sürülmüyo ki. Ya ben yine ne boş boş konuşuyorum. Bu pazarlığıda yapıp defolup eve gidicem hiiç ama hiiç Yankıgile gidipte yardım falan etmeyeceğim. Hıh kendisi yapardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Rengarenk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin