0.3

50 8 67
                                    

Gökçe'den
1 hafta olmuştu. Hayatımdan kopalı 1 hafta...
Polisler "anca" bugün aramaya başlayacaklardı. Gerçekten çok erken(!) olmuştu. Baran'ı en son gören ben olduğum için ilk benim ifademi alacaklardı.Bunları düşünürken polis ifademi almaya gelmişti.

Polis:En son onu siz görmüşsünüz?

Gökçe:Evet, bana sürpriz hazırlamıştı.

Polis alayla güldü.
Kaybolması baya büyük sürpriz.

Gökçe :Sizin amacınız alay değil onun bulunması. Amacınızı yerine getirin lütfen.

Polis:küçük kız, beni yargılamak sana düşmez. Şuan tek suçlu sensin. 19 yaşındaki bir genç, hiç bir psikolojik rahatsızlığı yok. En son senle görüşmüş ve puf bir daha ortalıkta yok. Nasıl kaybolabilir?

Gerçekten beni mi suçlu görüyorlar dı?

Gökçe :Beni böyle mi sorguya alıyorsunuz, suçlayarak hiç bir yere varamazsınız. Hayatım dediğim bir insana niye bir şey yapayım ki?

Bunları sinirle söylemiştim. Sorgu umurumda bile değildi. Kapıyı çarpıp çıktım. Ağlamamak için zor duruyordum. İrem'i görene kadar.

İrem:Kuzum, noldu sana niye ağlıyorsun?

Gökçe:İrem, beni suçladılar inana biliyor musun?

İrem:Tamam kuzum sakin ol, bir şeyler bulmaya çalışıyorlar.

Gökçe:Bir şeyleri bende aramak yerine etrafı arasınlar.

Bunu galiba biraz yüksek sesle söylemiştim. Çağrı aniden yanıma gelmişti.

Çağrı:Gökçe iyi misin?

Şimdi bir de Çağrıya anlatacaktım olanları İrem benim anlatmak istemediğimi farketmişti ki Çağrı'ya o cevap vermişti.

İrem:Ben sana sonra anlatırım Çağrı.

Çağrı halimi anlamıştı. İrem' den sonra beni anlayan nadir kişilerden di.

Gökçe :İmge nerede?

Çağrı:Kantinde yemek yiyor.

Gökçe:Çağrı onu tek mi bıraktın?

Çağrı :Hayır, hayır yanında annem var.

Çağrının annesi Baran'ı kendi oğlu gibi seviyordu. Bu yüzden onun için elinden geleni yapıyordu.

Gökçe:Tamam ama yine de bizde yanına inelim. Baran onu bana emanet etti.

Çağrı kafasıyla onaylanmıştı.

İmge'yi alıp biran önce buradan gitmek istiyordum. İmge'nin yanına gittiğimizde yemeğini  bitirmiş üzgün bir şekilde bizi bekliyordu.

Gökçe :İmge gidelim mi?

İmge:Olur Gökçe yenge.

Ah birde yenge meselesi vardı. Bana yenge denmesinden nefret ediyordum. Baran ise ben sinirlendikçe tatlı olduğumu düşündüğü için Çağrı'ya yenge dedirtiyordu. Olaydan bir gün öncede İmge' ye bana yenge demesi için tembihlemişti. Normal de bu kelime beni kızdırsa da gitmeden önce İmge'ye bunu demiş olması kızmamı engelliyordu. Hatta mutlu ediyordu.

İmge'nin elinden tutarak Çağrı'nın arabasında arkaya bindik. İrem' de öne binmişti.

Çağrı:Gökçe?

Gökçe:Efendim

Çağrı :istemeyceksin biliyorum ama 1 haftadır doğru düzgün hiç bir şey yemiyorsunuz. Halsiz düşeceksiniz.

Gökçe :Çağrı... Olmuyor olmuyor onsuz hiç bir şey yapamıyorum. Yaşama hevesim bile kalmadı sadece İmge için yaşıyorum.

Bunu biraz bağırarak söylemiştim.

Çağrı: Gökçe benim üzülmediğimi mi düşünüyorsunuz. Senin sevgilin, benim çocukluk arkadaşım. İçime size yansıtmıyorum diye mi böyle düşünüyorsunuz bilmiyorum ama o siktiğimin Baranı için üzülüyorum.

Çağrı 1 haftadır içinde doldurduğu her şeyi dökmüştü. Ve o an garip bir şey oldu. Çağrı arabayk durdurup hıçkıra hıçkıra, İrem'e sarılarak ağlamaya başladı.

Selaaaam,

Bölümü nasıl buldunuz?

Kendinize iyi bakııın

HissizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin