🍷ep.3

331 35 2
                                    

Lütfen medyadaki şarkı eşliğinde okuyun, yorum bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın:))

Uyandığında yine aynı tanıdık koku bulmuştu Ha Neul'un nöronlarını. Daha başına gelecekleri öğrenmeden korkutmuştu bu koku kızı. Midesinde garip bir his vardı. Ayrıca nefes almakta zorlanıyordu. Bandaja sarılmış ayakları alev gibi yanıyordu. Boğazı yırtılıyormuşçasına sızlıyordu yutkunurken. Neler olduğunu anlaması için birkaç saniye zihnini yoklaması yetmişti.
Derin bir nefes aldıktan sonra gücünü toparladı ve olabilecek her ihtimale karşı hazırlayarak açtı gözlerini. Yanında ailesinden bir birey bulmayı bekliyordu fakat sadece elinde telefonuyla Bay Woobin'i gördü.

Şaşırsa da hiçbir şey yapmadı. Adam hemen farketmişti zaten kızın uyandığını.
Bir süre kendine gelmesini bekledikten sonra hal hatır sormadan girişti söze.
Belli ki içten içe hayal kırıklığı duyuyordu çünkü çok umutluydu Ha Neul için.

-"Ha Neul..sadece...nedenini sormak istiyorum...kendini iyi hissediyorsan lütfen bana neler olduğunu anlat...gayet güzel ilerliyorduk..birden ne oldu."

Kız tekrar aynı huzursuz kalp atışlarını hissetti. Ne diyeceğini bilemiyordu. Her şeyi dürüst bir şekilde anlatmaya karar verdi.

Gerçek olmadıklarının bilincinde olduğu sesleri, anlamsız huzursuzluklarını , ani öfkelenmelerini , umutsuzluğunu , ölümün tek çözüm olduğuna inanışını, hatta o hafta içerisinde buna birçok kez kalkıştığını...her şeyi bir bir açıkladı doktora. Hala iyileşme isteği ağır basıyordu çünkü.

Her şeyi deri kaplamalı bir deftere not aldıktan sonra gözlüğünü çıkardı doktor. Ardından mutsuz olduğu her bir çizgisinden belli olan bir yüz ifadesiyle oturduğu yerden doğruldu ve ayrılmadan önce kıza bir doktordan çok abi gibi baktı.

-"Senin için elimden geleni yapacağım Ha Neul...ne olursa olsun pes etme..."

Doktor odadan ayrıldıktan 5 dk sonra ailesi girdi içeri. Hepsinin yüzünde aynı ifade vardı. Hiçbiri ağzını açamıyor bir harekette bulunamıyorlardı. En sonunda annesi göz yaşlarını elleriyle silmeye çalışarak kızının yanına gitti ve başını okşarken yakındı kendi kendine.

-"Ahh..zavallı kızım benim..hep benim..benim suçum...keşke ben gitsem...ahh...ahhh...nasıl kıyarım ben sana..."

Ha Neul serumuna verilen yeni bir ilaçla yavaş yavaş  uykunun melodisine kapılsa da annesinin sözleri vardı aklında hep.

Kendisine zarar vermeye çalıştığı için mi böylelerdi yoksa bilmediği başka bir şey mi vardı ortada...

🍁🍁🍁

p a n i c a t t a c k | {DOYOUNG} nctHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin