Aşk-ı Kara

Bölüm 3 Savaş

Bölüm Şarkısı : Ouz-Han - Sonum Oldun
Keyifli okumalar dilerim 🙏

Çiler

1 Ay Sonra

Bugün tam bir ay olmuştu. Tam bir aydır esir hayatı yaşıyordum. Uraz bana çok çabuk alışmıştı tabii ilk iki günü saymazsak. 1,5 yaşındaydı henüz ama çok yakışıklıydı büyüyünce çok can yanacağı da açıkça belliydi. Onunla ilgilenmek bana iyi bile geliyordu artık. Benim için zorunluluk olma halinden çıkmıştı tamamen. Şimdi keyif alıyordum onun oynamaktan ilgilenmekten. Tek anlamadığım Uraz'ın babası olacak o herifi görünce korkuyor olmasıydı. Bir çocuk babasından niye korkardı. Dün gece odaya anidem girmişti Bülent Uraz onu görünce korkarak arkama saklanmıştı. Bülent bunu fark edince çok kalmadam çıkmıştı odadan. Şimdi ise kollarımda uyumuştu kendi kendine.
Normalde beşiğinde bir saat boyunca sallıyordum anca uyuyordu. Onu beşiğine bıraktıktan sonra yanındaki bebefonu açıp odadan yavaşça çıkıp kapıyı da yavaşça kapattım. Arkamı döndüğüm sırada korkudan çığlık atacaktım nerdeyse. Bülent şerefsizi karşımda dikilmişti. Bakışları korkmama sebep oluyordu her defasında.

' Uyudu mu.'

' Şey evet.'

' İyi. Gece uyanırsa yanında ol bütün gece onun zırlamasını dinlemek istemiyorum.'

' Olurum.'

Cevap vermeden yanımdan uzaklaştı. Hiç anlamıyordum bu adamı gerçekten. Biraz da olsa sevmiyordu oğlunu. Uraz bana yabancıyken ben alışmış ısınmıştım ona. O babasıydı nasıl sevmezdi. Küçücük bir çocuk ona ne yapmış olabilirdi ki. Bülent' in ona bakışları çok fenaydı. Sanki düşmana bakıyor gibiydi. Aslında onu bir kez kucağına alıp öpüp okşasa eminim vazgeçemezdi onun kokusundan.

***

Uraz'ın ellerini saçlarımda hissetmemle gözlerimi açtım uyanmış ve saçlarımı okşuyordu. Elini tutup üzerine bir öpücük kondurdum hoşuna gitmiş olacak ki gülümsemişti. Acıktığı için uyanmıştı muhtemelen. Onu kucağıma alıp mutfağa mama hazırlamak için indim. Mutfakta bulunan mama sandalyesine bırakıp kemerini taktıktan sonra mamasını hazırlamaya başladım. Arada bir de arkama dönüp ona bakıyordum uslu uslu oturmuş önündeki oyuncaklarını oynuyordu. Maması hazır olduğunda yanındaki sandalyeye oturup mamasını yedirmeye başladım. Annesi öldüğü için anne sütünden mahrum kalıyordu ama ona rağmen gayet iyi gözüküyordu yaşına göre. Mamasını büyük iştahla yemesinden de belli oluyordu zaten bu. Maması bitince hemen esnemeye başladı kucağıma alıp odaya dönerek beşiğine yatırdım sallamaya başladım. Çok kısa bir süre içinde de uyumuştu zaten. Boğazımın kuruduğunu hissettiğimde yanımdaki su bardağının boş olduğunu gördüm. Bardağı elime alıp sessiz olmaya özen göstererek odadan çıkıp mutfağa girdim. Dolaptan suyu çıkarıp bardağa doldurduktan sonra dolabın olduğu yere dönüp suyu yerine bıraktım kapağını kapatıp arkamı dönmemle korkmam bir oldu. Bülent tam karşımdaydı.

' Ödümü kopardın. Napıyorsun öyle hırsız gibi. Geldiğini bile fark etmedim.'

' Asıl sen napıyorsun bu saatte burada'

' Ne yapacağım be. Susadım su içmeye kalktım.'

' İyi içtin mi suyunu.'

' İçtim.'

' Dön o zaman çocuğun yanına.'

' Gidiyorum zaten.'

Dedikten sonra yanında geçip gitmeye çalıştım ama tam dibimdeydi ve hareket edebilecek konumda değildim. Niye hala dikiliyordu bu herif. Öylece durmuş yüzüme bakıyordu dik dik. Sonunda dayanamayarak konuştum.